Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Bataktaki KİT'leri biliyoruz ama; parası olup da çalıştırılmayanı duymamıştık. Örnek mi? Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü... Bankada 30 trilyonu var ancak; tek bir acil arama - kurtarma istasyonu (SAR) yok... Bir başka deyişle adı olup, donanımı olmayan bir kuruluş. Boğazda kaza olsa ondan bundan teçhizat dileniyor. Ya da burnumuzun dibinde bir yat batsa yardıma gidemiyor!.. Çünkü;
       Tasarruf (!) gerekçeleriyle yatırım yapılmamış. Neyse ki; Devlet Bakanı Prof. Ramazan Mirzaoğlu'nun Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'yi ikna etmesiyle darboğaz aşılmış. Şimdi hummalı bir çalışma var. Bir bakanlık yetkilisi şöyle diyor:
       "Ege Denizi günümüze kadar Yunanistan ile Türkiye arasında ihtilaf konusu olmuştur. Karasularını 12 mile çıkartabilmesi söz konusu olmadığı halde Ege Denizi'ni fiilen kontrol eden Yunanistan oldu. Bunun nedeni her türlü yatırımları, tesisleri, kurtarma istasyonlarını adalara yapmış olmalarıdır. Uluslararası normlara göre denizlerin sahibi herhangi acil bir olaya müdahale edecek olandır. 8 bin kilometre olan kıyılarımızda Türkiye şu ana kadar bu fili durumu kullanamamıştır."

Büyük döviz kaybı

       Kurtarmanın maddi yönünü de unutmayalım. Denizde yardımın faturası oldukça tuzlu. Akdeniz'de yılda 200 binin üzerinde yat dolaşıyor. Ticari gemiler de cabası. Ve bu yatların yaklaşık 100 bini kıyılarımıza uğruyor. Sizin ise onların seyir ve can güvenliğini sağlayacak istasyonunuz yok. Dolayısıyla para komşuya akıyor.
       Şimdi bu amaca yönelik 13 SAR istasyonu (Karadeniz'de 4, Çanakkale'de 2, İstanbul Boğazı'nda 2, Ege'de 2, Akdeniz'de 3 tane) kuruluyor. Bakanlık, istasyonların bu yıl devreye gireceğini söylüyor. Her birinde tahlisiye botları, SAR tekneleri ve eğitilmiş eleman bulunacak. Gelecek yıl da istasyon sayısı 37'ye çıkarılacak. Hem de devlet bütçesinden tek kuruş ek harcama yapmadan, tamamı Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Genel Müdürlüğü'nün olanaklarıyla...

Hasankeyf kurtulabilir mi?

       Belkıs Harabeleri gitti, sıra Hasankeyf'te. Barajın temeli bugün atılsa 9 yıl sonra o da yok olacak. Birçok kişi ve kuruluşa göre bu iş bitti ancak; Prof. Oluş Arık hala umutlu... 30 kişilik kazı ekibiyle dün bölgeye giden Arık, 'İnancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Ortaya ne kadar çok değer çıkarsa kıymak zor olur. Doğru fikrin galip geleceğini umuyorum' diyor. Ardından da ekliyor:
       "Tartışmayla vakit geçirmek istemiyorum. Su basacak olsa da olmasa da yapılacak iş üç medeniyetin buluştuğu noktanın sırrını çözmek. Şu ana dek sadece Selçuklu dönemini biliyoruz. Hıristiyanlık, belki de antik devri var. Bütün değerlerin gün ışığına çıkarılması gerekir."
       Arık ve ekibinin işi zor... Zaman kalmadı. Malum eski envanterler de Salih Şarman'ın gazabına uğradı. Şimdi de devlet bürokratik engellerle işi yokuşa sürüyor. Efes kazılarının 110. yıldönümünün kutlandığını belirten Arık, şunları söylüyor:
       "Burada 50 - 60 yıllık işi 9 yıla sığdırmak zorundayız. Geçen yıl Kültür Bakanlığı, GAP ve DSİ ile kesin anlaşmaya vardık. Ancak 130 milyarlık ödenek bürokrasiye takıldı. İklim müsait, şubat ayında dahi çalışmaya başlayabilirdik, temmuzun ortası oldu."
       Yoksa devlet değerlerin ortaya çıkmasını istemiyor mu?!.

Anadolu'yu çözemedik

       Ankara Hasankeyf'e duyarsız da diğerlerine farklı mı? Prof. Arık, daha arkeolojik SİT alanlarımızın yüzde 70'inin incelenmediğini belirterek, şöyle konuşuyor:
       "Bilmediklerimiz, bildiklerimizden daha mı önemli ya da önemsiz bilmiyoruz. Sadece tarihi kaynaklardan, yabancıların seyahatnamelerinden yaklaşık olarak arkeolojik SİT'lerin listesi çıkarılabilir. Maalesef çoğunu inceleyemedik. Avrupa bu işi 100 - 150 sene önce bitirdi. Topraklarındaki tarihi - kültürel değerlerini envanterledi, nasıl kurtulacağının yöntemini tespit etti."
       Hiç araştırılmamış nereler var?
       "Örneğin eski Malatya, eski Kızıltepe, Darende... Konya'nın başlı başına kendisi. Kentte her temel kazısında muhteşem kalıntılar çıkıyor ama; kimse umursamıyor. Durumu ilgililere bildirdik, değişen bir şey olmadı!.."
       Yoksa devlet değerlerin ortaya çıkmasını istemiyor mu!..



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr