Tunca BENGİN
Gümrüklerle ilgili sorun bitmiyor. Bir yanda yolsuzluk - rüşvet iddiaları, öte yanda Dünya Gümrük Örgütü'nün (WCO) baskısı. Adamlar haklı olarak Gümrük Birliği standartlarına uyum bekliyor. Ankara da bunun farkında. Ancak
Gümrük Kanunu'nda değişiklik yapan tasarı
TBMM'den bir türlü geçemiyor. Oysa 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe girmesi gerekiyordu.
Gümrük Müsteşarlığı'na göre; tek engel DYP lideri Tansu Çiller. Yani; Gümrük Birliği'ni en çok propaganda malzemesi yapan politikacı. Üstelik de tasarı O'nun döneminde hazırlanmış, bugün tek bir kelimesinde dahi değişiklik yapılmamış. Bir yetkili, şöyle diyor:
"
Evet dedi mi, biter. Amacımız konsensüs sağlayarak bütünü üzerinde görüşmek. Onlar ise madde madde olsun istiyorlar. Altı ayda bitmez. İçinden kelime değişse hadi neyse. Zaten standart normları var."
Peki;
WCO bu durumu nasıl değerlendiriyor? Türkiye açısından sakıncası var mı? Yetkili devam ediyor:
"Olmaz mı. Bir kere oyunu kurallarına göre oynamayacaksan niye girdin diye soruyor. Para vermiyor. Gümrüklerdeki iyileştirmeler için 4,5 milyar dolar gelecekti, tek kuruş alamadık. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'daki tahlil laboratuvarları devreye girecekti. Standarda uymayan kapılar kapatılacaktı. Otomasyon tamamlanacaktı."
Ne diyelim; Politika, garipliklerle dolu!..
Sporda irtica (2)
Karate Federasyonu gerçekten kaynayan bir kazanmış. Bir vurduk, bin ah işittik. Gördük ki;
irticacı kesimin gözdesi
Kung - Fu'nun
Karate'ye bağlanmasından rahatsızlık duyanların sayısı hayli fazla. Bu arada, yönetimle ilgili
yolsuzluk iddiaları, sporcuların harcırahlarından yapılan
kesinti söylentileri de oldukça yoğun.
Bana ulaşan onlarca faks var. Altlarında da
ayyıldızlı bayrağımızı göndere çektirip,
İstiklal Marşımızı okutan milli sporcularımızın imzaları. Umarım, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü de farkındadır!..
Tabii, karatecilere karşı çıkan Kung - Fu'cular da var. 27 yıldır bu spora gönül veren önde gelen bir isim (bizde saklı), şöyle diyor:
"Yüzlerce öğrenci yetiştirdim. Atatürk ilkelerinden asla taviz vermedim. Ama irticacı grubun olduğu doğru. Milli Gençlik Vakfı bünyesinde toplandılar. Aralarında karateci de var, milli takım antrenörü de. Amacımız bunları ayıklamak, ancak bu görev öncelikle devlete düşmez mi? İstanbul'da Türkiye şampiyonaları yapıldı, türbanlı sporcuları görmediler mi?"
İrticacıların Kung - Fu'yu tercih nedenlerine gelince;
Dikkat ederseniz, bu sporla ilgili salonların çoğunluğu
varoşlarda. Meraklıları da doğal olarak köyden kente göçenlerin çocukları. Sonuçta; iş
antrenörde düğümleniyor. Adamın kafası belli bir siyasi düşünce ya da tarikata tapuluysa gençlerin
zehirlenmesi işten bile değil...
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr