Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       * Kültür ve tarih katliamı sürüyor. Üstelik, koruma kapsamındaki yerler dahi birer birer yok oluyor... En acısı da yetkililerin, bu katlima seyirci kalması... Oysa, konuştular mı mangalda kül bırakmazlar... En büyük tarih savunucusu olurlar...
       Bu konuda örnek o kadar çok ki; hele İstanbul'da saymakla bitmez... Son örneği ise Süleymaniye'deki yangınlar... Semtte hemen her gece bir yangın çıkıyor. Üstelikte aynı saatlerde. Ve de itfaiyeninin en yoğun olduğu günlerde (!)
       Ama; yangınların ardındaki giz'e geçmeden önce, Süleymaniye'nin önemine değinmek istiyorum.
       Süleymaniye, mektepleri, medreseleri, külliyesiyle eskinin "Ulema semti" olarak adlandırılan bölgesi. O dönemin en saygın yerlerinden birisi... Hoş bugünde, üniversite yoğunluğuyla eğitim merkezi konumunda ancak, tarih zenginliği açısından aynı düşünceleri paylaşmak olası değil.
       Semtteki boş tarihi binaları mülkiyetinde bulunduran İstanbul Üniversitesi de aynı görüşte olmalı ki; yıllar önce bir proje geliştirmiş. Evlerin onarılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle masaya oturmuş. Karşılıklı protokol imzalanmış...
       Ne zaman?
       Nurettin Sözen'in Belediye Başkan olduğu dönemde.
       Yani, en az beş yıl önce!
       İşte Türkiye gerçeği.
       Maalesef; o günlerde hazırlanan "Süleymaniye SİT Alanını Koruma Amaçlı Kentsel Tasarım Projesi" de diğerleri gibi bürokrasiye takılmış. Belediye, bölgedeki 400 evi kurtarmaya yönelik çalışma yapıldığını iddia ediyor. Mahalleliyse aksi görüşte.
       Görüntüye bakınca, belediyeye inanmak güç. Koruma denilen sadece bazı evlerin duvarlarındaki ruhsuz tabelalar.
       Ne kadar korundukları da ortada. Son bir yıl içinde tarihi özelliği nedeniyle korumaya alınan 10'a yakın bina kül olmuş. Sadece kasım ayında yanan bina sayısı ise üç.
       Gelde bu yangınların kaza sonucu çıktığına inan.
       Zaten, olaya müdahale eden İstanbul İtfaiyesi de aynı görüşte. İtfaiyeye göre tarih kasıtlı olarak yakılıyor... Daha da açığı katlediliyor. Amaç belli; bölgeyi yakıp, yıkmak yeni rant sahası yaratmak...
       Bunun en büyük kanıtı da itfaiyenin raporları.
       Kayıtlara göre; 24, 28 ve 34 kapı numaralı yanyana evleri yok eden, yangınlar aynı saatlerde çıkmış. Sabaha karşı 03.00 ila 04.30 arasında.
       Asıl garip olan, binaların mülkiyetini elinde bulunduran İstanbul Üniversitesi'nin sessizliği... Elde proje olmasına karşın, tarihi evler yanıyor, üniversite seyrediyor.
       Suçluyu aramakta İstanbul İtfaiyesi'ne düşüyor.
       İtfaiye, savcılığa suç duyurusunda bulunurken, Üniversite susuyor!..
       Hiç olacak iş mi?


       * Şırnaklı, piyanoyla ilk kez MİLLİYET'in "Haydi Güneydoğu'ya" kampanyası sırasında tanıştı.
       Türk - Amerikan Kültür Derneği tarafından hediye edilen piyano, Güneydoğu'nun bu sevimli iline ulaştığında olay olmuştu... Ancak, kullanan çıkmadığı için piyano uzunca bir süre kaderine terk edilmişti... Neyse ki; Kızılsu beldesinde görev yapan Kasım Tolgaer adlı öğretmen, piyanoyu bir güzel elden geçirmiş. Sağını, solunu onarmış piyano işler hale gelmiş. Hatta öğretmenler arasında bir de koro oluşturulmuş. Koro şimdilerde harıl harıl konser hazırlığında. Şırnaklılarsa büyük merak içinde gelişmeleri izliyor.
       Bravo Kasım Tolgaer'e...
       Bir başka sevindirici gelişme ise ikinci piyanonun yolda olması.
       Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'dan yayın yapan GAP TV'deki "Dört Mevsim Kadın" programına konuk olan Şırnaklı müzik öğretmenleri, yukarıda aktardığım gelişmeleri ekrandan dile getirmişler. Daha çok destek istemişler.
       Canlı yayına İstanbul'dan telefonla katılan Gülin Ceylan adlı izleyici, annesinin piyanosunu Şırnak'a göndermeye hazır olduğunu bildirmiş.
       Şırnakta bir sevinç ki; görmeye değer.
       Şimdi gelecek ikinci piyano için gözler yollarda. Piyanonun Uludere ya da Beytüşşebap ilçesine verilmesi bekleniyor. Amaç, tüm bölgede müziğe karşı ilgiyi uyandırmak ve dağları müzik sesleri ile inletmek...
       İşte Türk insanının güzelliği; okurun gücü...



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr