Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şanlıurfa’daki Suriyeli gerginliği yüreğimizi ağzımıza getirdi. Neyse ki polise direnen gencin Suriyeli olmadığı anlaşıldı da olaylar daha fazla büyümeden yatıştı. Ve Türk vatandaşları ile Suriyeli sığınmacıları karşı karşıya getirmeye yönelik sıkça yaşanan provokasyonların biri daha boşa çıktı. Ancak bu, tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor, çünkü sayıları 3.5 milyonu aşan Suriyelilerin ülke geneline yayılması nedeniyle sadece sınırdakiler değil tüm iller kısık ateşteki düdüklü tencere gibi. Nitekim daha bir ay önce Adana’da bir başka gerginlik yaşanmış, çıkan olaylarda Türk ve Suriyeli 5 kişi yaralanmıştı. O nedenle herkesin, özellikle de siyasilerin Suriyeliler konusunun iç politika malzemesi yapılmaması noktasında da çok duyarlı ve dikkatli olması lazım. Hele de referandum sürecinde. Çünkü “Evet”çiler veya “Hayır”cılar adına bilerek ya da bilmeyerek atılacak yanlış bir adım sorunu bambaşka boyutlara taşıyabilir. Niyesini Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan şöyle açıklıyor:
“Yıllarca yurt dışındaki Türkler üzerine çalışırken gittiğimiz ülkelerde hep Türk göçmenleri seçim malzemesi yapmayın, bu çok kötü bir şey derdik. Şimdi aynı şeyi kendimiz yaparsak hiçbir faydası olmaz, sadece o göçmenleri, mültecileri ülkenize doğru öfkelendirirsiniz, kızdırırsınız, kırarsınız. Bu insanlarla bir arada yaşayacaksak, bu insanlar çekip gitmeyecekse, hassas olmamız, o insanların da bir duygusunun olduğunu, vicdanı olduğunu unutmamamız lazım. Tamam, gönlümüzü, ülkemizi açtık, yemeklerini verdik, barınmalarını sağladık ama hayat böyle devam etmiyor. İyilikler çok kısa zamanda unutulur. Onlardan her gün kalkıp sabah akşam dua etmelerini beklemeyin yani. Her geçen gün Suriyeliler içindeki o öfkenin daha da arttığını çok net bir biçimde gözlemleyebiliyorsunuz. Yani sadece Türkler değil Suriyeliler de rahatsız, dolayısıyla dikkat etmek lazım.”
Peki, siyasiler bu konuda nasıl bir tutum içindeler? Ya da sıkıntı yaratacak bir durum söz konusu mu?
“Şu ana kadar nispeten iyi gidiyor ama önümüzdeki günlerde ne olur bilemiyorum. Çünkü ‘Hayır’cılar bu sorunu gösteriyor, ‘evet’çiler ise bunu göstermemeye çalışıyor. Dolayısıyla, seçimin malzemesi olmaya doğru gidiyor. Şanlıurfa’daki gibi birkaç olay daha yaşanırsa, bu olaylar birdenbire bütün seçim gündeminin Suriyeliler, mülteciler üzerine dönmesine neden olabilir. O zaman da sadece ırkçılığı abartırız ve memlekette zaten var olan çatışma kültürünü birazcık daha artırmış oluruz, saldırılar artar. Ve kendi toplumsal çatışmalarımızı yaratırız...”

Sorun Menbiç değil ‘koridor’

Türkiye’nin ısrarla “PYD/YPG çekilsin, burası Arap toprağı” dediği Menbiç konusunda ABD verdiği sözleri tutmadı. Dahası, Menbiç’te şimdilerde insani yardım adı altında kim gelirse onun bayrağı sallanıyor. Yani ABD-YPG, Rusya-Suriye kuvvetleriyle hepten karmaşık bir durum söz konusu. Bu durumun ABD’ye bel bağlamanın ve “Rakka’ya girersek orayı bize bırakırlar” gibi yanlış hesaplar yapmanın sonucu olduğunu belirten emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, şöyle diyor:
Siz kendi gücünüzle yaparsanız yapıyorsunuz. Bir de Rusya ile ABD arasında git gel yapmaya gerek yoktu. Çünkü bu işi Türkiye aleyhine çeviren ABD’ydi. İlk adım ondan geldi, devam ettirmek isteyen de o. Dolayısıyla, Rusya ile ilişkiler Türkiye için sigorta mahiyetinde ama esas olan kendi gücüne dayanmaktır.
Menbiç artık zor mu?
Göze alırsanız başkaları için zor olur ama doğru tutum Rusya ve rejimle uzlaşmaktan geçiyor. Rejimi karşınıza alarak Rusya’yı da karşınıza alarak iş görmek doğru bir şey değil. Rusya ile beraber olursa kendisi girmezse rejim güçlerini sokar. Önemli olan, orada, batıda bir koridorun oluşmasını engellemek.
Suriye ile doğru adımlar atılırsa orası ABD’nin koridoru olmaktan çıkar. Esas mesele o.
Rusya da PYD/YPG’ye otonom vermeye pek karşı değil ama?
Otonom verme Suriye’nin ülke birlik ve bütünlüğünün içerisindeki bir konu. Suriye’nin egemenliğine saygı duyarak iç işleri diye görebilirsiniz bazı şeyleri. Menbiç olmadı, daha doğudaki yerler oldu, ne yapacaksınız yani? Onun için, her şeyi değiştirme şansınız yok. Değiştirebileceğiniz hedeflere yönelmeniz lazım... Irak’ın bütünlüğü tehlikede şu anda ama Suriye’de hâlâ bir bütünlük yaratma imkân ve kabiliyeti var. Çünkü Suriye Rakka bölgesindeki petrole muhtaç, petrolünün bütün kaynağı
orası, oradan yoksun kalırsa olmaz. Yani en önemli
konu Suriye için ülke bütünlüğünü sağlamak...