Tunca BENGİN
Türkiye'de yaşanan
gümrük komedisini belgeleriyle gündeme getirmiştik. Kimi yerde 3 - 4 kilometre aralıklarla, hatta yanyana odalarda tam 264 tane gümrüğümüz vardı. Durumdan
bakan da
müsteşar da şikayetçiydi. Bakan
Mehmet Keçeciler, hiç işlem yapmayan 100'ün üzerinde gümrüğün kapatılacağını söylüyordu.
Bakan Bey'in bu kararlı çıkışı bazı çevreleri rahatsız etti. Örneğin Tokatlılar, illerindeki gümrüğün rantabl olmadığı sözlerinin gerçeği yansıtmadığını savunuyorlar. Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Atilla Yaşar, şöyle diyor:
"İlimiz terörden zaten fazlasıyla etkilenmektedir. Bu anlamda Tokat, yatırımcılar açısından cazibesini kaybetmiş, kaybettirilmiş bulunmaktadır. Buna ek olarak 4325 sayılı Süper Teşvikler Yasası diye bilinen kanun kapsamına Tokat'ın alınmaması daha da olumsuz sonuçları doğurmuş, devam etmekte olan yatırımlar bile durma noktasına gelmiştir. Tüm bunların üzerine gümrüğün kapatılması da söz konusu olursa Tokat'ın ticari hayatı devlet eliyle bitirilmiş olacaktır."
Yaşar, Tokat gümrüğünün hiç işlem yapmayanlar sınıfına girmediğini yinelerken, 1 Temmuz 1998 - 30 Haziran 1999 tarihleri arasındaki ithalat işlem hacmini örnek olarak gösteriyor. Giren bazı kalemler şunlar:
"43 dokuma tezgahı, 27 trikotaj makinası, 24 kuru temizleme makinası, 55 sanayi tipi düz örgü makinası, 23 matbaa makinası, 8 tomografi, 3 mamografi, 3 ultrasonik tetkik cihazı, 6 ambalaj makinası."
Oda'nın gönderdiği faksta 1994, 1995, 1996, 1997 yıllarında da yoğun
makina girişi dikkat çekiyor. Bu makinaların tamamı
Tokat'ta ise ne ala!..
Babanın feryadı
Karayollarımızda akan kan durmuyor. Her gün onlarca insanımız
trafik canavarına kurban gidiyor. Özellikle
kamyon trafiğinin yoğun olduğu yollar büyük risk taşıyor.
Okurumuz
Hidayet Durmaz kızını trafik kazasında yitiren acılı bir baba.
'Lütfen Dikkat' diyerek, duygularını şöyle dile getiriyor:
"Yeni bir trafik yasa tasarısı hazırlandığını duydum. Cezalar astronomik oranda artırılacakmış. Doğru ama, yanlışlar da var. Mevcut 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kamyonların Takograf takma mecburiyeti bulunuyor. Bu cihaz, sürücünün kaç saat direksiyon başında olduğunu, hız limitini gösteriyor. Ancak genelge ve yönetmeliklerle 1984 öncesi modellere muafiyet tanınmıştı. Danıştay her ikisi hakkında da yürütmeyi durdurma kararı verdi. Şimdi de yasayla denemek istiyorlar. Nedeni, bazı kişilerin şoför esnafına hoş görünmesi. Kamyonlar denetlenmediği zaman hız tahdidi nedeniyle ancak bir günde gidebilecekleri yere yarım günde giderek daha fazla sefer - para kazanacak. Kazaların çoğu uykusuzluktan olmuyor mu. Değer mi..."
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
