Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Türkiye önemli bir fırsatı daha harcamak üzere. Facianın ardından para - malzeme yağdıran dünya ülkeleri ciddi öneriler yapıyor, ancak muhatap bulamıyor. Görünürde Dışişleri Bakanlığı var; onun da işi başından aşkın. Adamlar, haklı olarak gönderdikleri yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığını merak ediyor ama; bilgilendirme lütfunda bulunan yok. Bu da yardım şevkini kırıyor. Oysa daha işin başı; yardım önerileri anında değerlendirilse arkası çığ gibi gelecek.
       ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı da bizim gibi düşünüyor. TBMM çatısı ve hükümet bünyesinde çözümler olduğunu vurgulayarak, 'Af Kanunu için tüketilen zaman - gayret bu işe harcanmalı' diyor. Ardından da ekliyor:
       "Tunca Toskay (MHP) Almanca, Şükrü Sina Gürel (DSP) İngilizce, Mehmet Ali İrtemçelik (ANAP) Fransızca - İngilizce bilir. Bu üç Devlet Bakanı arasında ülkeler gruplandırılabilir. Üstelik şu an sırtlarında fazla bir yük de yok. Artı TBMM'de deprem konusunda hükümetin görevlendirebileceği ciddi sayıda dış dünyayı ve yabancı dil bilen milletvekili var. Hükümet her partiden üçer beşer milletvekili isteyip, o bölgelerde dış yardımların koordinasyonuyla görevlendirebilirdi. Anayasa da 6 ay süreyle buna izin veriyor."
       Peki niye yapmadılar, böyle bir kararı almak çok mu zor?
       'NO COMMENT...'

Radyolar nerede?

       Gelelim çadır skandalıyla sarsılan Kızılay'ın pişkin yöneticilerine. Japon Liberal Parti'nin hanım milletvekili Türkiye'ye gelirken beraberinde getirdiği 500 adet radyoyu Kızılay'ımıza teslim etmiş. Amacı; afetzedelerin dış dünyayla temas kurmalarını sağlamak. Haklı olarak akıbetlerini merak ediyor... Tabii, biz de...
       Gerçekten radyolar yerine ulaştı mı? Afetzedeler o komik çadırların içinde hiç değilse sağlıklı haber alabildi mi? Yoksa radyolar deve mi oldu? Aslında yapılması gereken, yardım yapanları bilgilendirmek. Büyükelçileri, konsolosları bölgeye götürüp 'bakın yardımınız şuraya verildi' diye göstermek. Ama kim yapacak?..

Yangın çıkmaz!

       Körfez faciasını Kobe'den farklı kılan tek şey deprem sonrası çıkan yangınlar. TÜPRAŞ'ın dışında ciddi bir yangın tehlikesi yaşanmadı. Bunda enerji santrallerinin devre dışı kalması büyük etken.
       Ancak, İTÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Kılıç farklı düşünüyor:
       "1995'de Tokyo'daki toplantıda Japonlar 7.2'lik bir depremde 400'ün üzerinde yangın çıkacağını söylediler. Biz de 'Endüstri tesisleri dışında ciddi yangın olmaz' dedik. Şaşırdılar. Çünkü bizde inşaatın kötülüğünden dolayı bina ayakta kalmaz. Üst üste biner, bu durumda da yanacak bir şey olmaz. Toz - toprak, kötü malzeme alevi söndürür."
       Ne dersiniz, hoca haklı çıkmadı mı?




Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr