Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

FETÖ’ye dönük “mahrem imamlar” operasyonunun sadece paralel emniyeti kapsamadığını, sırada TSK’nın da olduğunu yazmıştık(30 Nisan 2017). Çünkü MİT’in ele geçirdiği ve şifrelerini çözdüğü çiplerde emniyettekiler gibi askerlere yönelik de fişleme ya da kodlamalar vardı. Dolayısıyla da darbe girişiminden bu yana 10 bine yakın askerin ordudan atıldığı, yüzlercesinin de tutuklandığı TSK’daki FETÖ temizliğinde yeni bir dalga olasılığı hayli yüksekti. Nitekim bunu dün konuştuğum üst düzey bir askeri kaynak da doğrulayarak şunları söyledi:
“MİT, geriye dönük olarak bugüne kadar bu cemaatle ilişkisi olduğu belirlenen herkesle ilgili çalışma yapıyor. Bunun yanında bir de ele geçirilen Fethullah Gülen cemaatinin hazırladığı listeler var. Bu listelerde Silahlı Kuvvetler’deki herkesi ‘Cemaate tam ters olanlar, sempati duyanlar, nötr olanlar, bazı hassasiyetlerde bizim yanımızda durabilecek ya da önderlik-abilik yapabilecekler’ diye beş kategoriye ayırıp fişlemişler. İllerdeki tüm birlikler için hazırlanan bu listelerde, bilgilerine net ulaşamadıkları ya da değerlendiremedikleri kişileri de o şekilde kayda almışlar. Bu data da MİT’in elinde. Dolayısıyla, MİT ve FETÖ dataları birbiriyle karşılaştırılarak doğrulama yapılıyor.”
Yani TSK’da kimine göre ağırdan alınsa bile FETÖ temizliği açısından bir “seferberlik durumu” var. Bu bağlamda da ciddi bir sıkıntı söz konusu. Nedeni de temizlik (ihraç, emekli ya da istifaya zorlama gibi) konusunda ifade edilen rakamların on binler gibi hayli yüksek olması. Dahası FETÖ’nün kendisi için hazırladığı listelerdeki bazı isimlerin masum olmalarına rağmen bilinçli olarak hedef gösterilme ya da yanlış yönlendirilme kuşkusu... Ancak tüm bunlar yine de TSK’daki sıkıntıyı anlatmakta yeterli değil. Bunun bir de FETÖ’cü karşıtı ve de ordunun belkemiğini oluşturan gerçek askerlerin ayrılma taleplerinin yoğunlaşmasına dönük boyutu var. Askeri kaynağa göre onun nasılı ve niyesi de şöyle:
“Bu konuda sıkıntı şu: TSK’daki FETÖ’cüler henüz gidelim demiyor. Dışarı çıksa da, içerde kalsa da FETÖ’cüler. Yani dışarı çıkınca sen eskiden bunları yapmıştın ama artık sivil oldunuz peşini bırakıyoruz denilmeyecek. Dahası ayrılmak, emekli olmak isteyenlere FETÖ hâlâ ‘davadan kaçıyorsunuz Allah sizden bunun hesabını soracak’ diye baskı yapıyor. Amaç da örgüte ‘biz bitmedik’ mesajı ve moral vermek...
Tüm bunlara karşı ise FETÖ karşıtı olanlar emekliliğini ya da ayrılmayı daha çok istiyor. Örneğin 15 Temmuz’dan sonra ağustos ayında lanet olsun deyip çok sayıda ayrılan oldu. Nisanda da geçtiğimiz yıllara oranla çok sayıda asker emeklilik başvurusu yaptı. Yani bir tarafta atılanlar diğer yanda ayrılanlar. Dahası TSK’nın askeri okul kaynakları kısıtlandı. Bu yıl subay, astsubay gelmeyecek ama çok sayıda gidecek. Dolayısıyla makas iki kat artıyor.”
Bu durumda na yapılması gerekiyor?
“Şu anda orduda 30 bin civarında subay, 94 bin civarında astsubay var. Ancak bu yıl emeklilik dilekçesini vermiş olanlar ordudan ayrılırsa ciddi bir erime olacak. O nedenle mutlak surette Silahlı Kuvvetler personel rejiminde, özlük haklarında düzenleme yapmak ve orduda kalmayı özendirmek gerekiyor. Şimdi yapılanlar sadece orduya girmeyi özendirmek. O da her dönemde yapılıyor zaten. Acilen TSK’da kalmayı özendirmek zorundayız çünkü asıl yetişmiş kaynak elimizden gidiyor...”

Terör örgütü DAEŞ yeni hamleye hazırlanıyor

Suriye’de öncelikli hedef terör örgütü DAEŞ ama süper güçlerin PYD\YPG sevdası nedeniyle son dönemde meseleler öyle hale geldi ki neredeyse unutuldu. Ve daha çok PYD/YPG odaklı devletimsi bir yapı olasılıkları konuşulur oldu. Dolayısıyla bu durumda akla gelen soru da şu:
DAEŞ bugünkü pozisyonu ortaya çıkartmak için bir araç mıydı? Yanıtı eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş veriyor:
“IŞİD doğrudan araç olarak yaratıldı diye söylersek doğru olmaz. ABD’nin Irak’ı işgaliyle ortaya çıkan Irak’taki muhalefet hareketlerinin örgütlenmesi ve sosyolojik yapının ortaya çıkardığı bir gerçeklik ve bu gelişmeyi tabii ki araçsallaştırdılar, kullandılar. Ama özel olarak ortaya çıkarıldı, yaratıldı, araç olarak başlangıçtan itibaren planlandı dememiz doğru olmaz. O zaman bölgenin sosyolojik gerçekliğini, potansiyelini dikkate almamış oluruz. Suriye’de, Irak’ta, Ortadoğu’da böyle bir potansiyel var. IŞID tehdidi kalktığında dahi bu bölgede benzeri radikal selefi hareketlerin taban oluşturabileceği, varlık gösterebileceği bir vasata sahipler.”
Eskisi kadar etkileri kalmadı gibi?
“Şimdi görünmüyor ama onlar da siyaset yapıyorlar. Çünkü ABD ve Rusya tarafından öncelikli hedef halindeler. Varlığını korumak için taktiksel ve stratejik hamlelerini konjonktüre göre yeniden şekillendiriyor, hazırlanıyorlar. Yani ortada bir tehdit olarak duruyor...”