Ankara Büyükşehir Belediyesi yaptıkları hizmetleriyle(!) böbürleniyor ama çalışanları aç. Başka deyişle trilyonluk ihaleleri kapatan firmalar kebap, yatırımların altına imza koyanlar sürünmekte. Melih Gökçek'in şerrinden korktukları için adlarını saklı tutan mühendisler şöyle diyorlar:
"Vicdanı ve cüzdanı arasında kaldığını iddia edenlerin ve kalifiyelik gerektirmeyen (düz işçi, çaycı vb.) işçilik hizmetleri veren kesimin yarısı kadar bile ücret (20 yıllık mühendisin maaşı 267 milyon lira) alamıyoruz. Açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen bizler, bu durumu çocuğumuza, ailemize, çevremize anlatamıyoruz."
Maça mı savaşa mı?..
UEFA'nın kararı eksik. Bence 'Galatasaray da gelmesin' demeliydi. Ya da gelecekse formasındaki ay - yıldızı sökmesini istemeliydi...
Tamam Taksim'deki vahşetin mazereti yok. Milletçe kahrolduk. Ancak üç - beş serserinin saçmalığını tüm Türkiye'ye mal etmek de büyük haksızlık. Haksızlıktan öte tahrik. Buna 'yangına körükle gitmek' denir. Leeds United'in final oynamak uğruna kurduğu bu tezgahın kime ne yararı var?
Hem İstanbul'daki olayda İngiliz polisinin, UEFA'nın hiç mi kusuru yok? Maçtan bir hafta önce toplantı yapılıyor (28 Mart), İngiltere Türkiye'ye gelecek olan holiganların listesi ve kalacakları otelleri bildireceğini taahhüt ediyor. Çünkü malını iyi tanıyor. Bu söze İngiltere Konsolosluk ve UEFA yetkilileri de tanık. Ama ne liste geliyor ne de bilgi. Ne zaman ki; iki holigan ölüyor liste ortaya çıkıyor!..
Bunlar bizim ayıbımızı örtmez. Sözlerimiz önlem konusunda yetersiz kalmakla suçlanan polisi korumaya yönelik de değil. Ancak, gerçeklerin irdelenmesinde de yarar var.
Söz savunmanın
Malum eleştirilerin odağında Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü bulunuyor. Öncelikle de holiganların Türkiye'ye girmesine neden izin verildi sorusu. Bir yetkili şöyle diyor:
"Hiçbirimizin gelenlerden bilgisi olmadı. Charter uçakla gelenler oldu. Taraftar mı, holigan mı nereden bilebiliriz. İngiliz polisi kalacakları yere kadar bize bildirecekti ama yapmadı. Bu nedenle en büyük sorumluluk kendilerine düşüyor. Ve de Leeds yöneticilerine."
Neden istemediniz?
"İstedik cevap alamadık. Taşkınlık ihbarı üzerine İngilizlerin bulunduğu bara gittik. Çevik Kuvvet'le sokak emniyetini sağlayıp, durumu İngiliz Konsolosluğu'na bildirdik. Gelen yetkiliye böyle devam ederlerse gözaltına alacağımız uyarısını yaptık. Taşkınlık yapanlar arasında bir polis de vardı."
Türkiye'de bunu yapan polis, ülkesinde Galatasaraylı taraftar için güvenlik garantisi verir mi? Balık baştan kokuyor... Bardan çıkan grubun Zambak Sokak'taki bir başka kulübe gittiğini anlatan yetkili, devam ediyor:
"Polis çemberinde ilerleyen grup, Türk bayrağını edep yerlerine sürüp, yoldan geçenlere dondurma atınca müdahale ettik. 12 kişiyi gözaltına aldık. Karakola gelen konsolosluk yetkilileri itiraz ettiler."
Şaşkınlığın nedeni
Ve polis Zambak Sokak'ta olaya yoğunlaşırken, Taksim'in göbeğinde talihsiz olay yaşanıyor. Yetkili, 'Zamanında yetişmeseydik daha kötü şeyler de olabilirdi ' diyor ama TV'den polisin ne kadar çekingen ve şaşkın olduğunu da gözlemledik. Yetkili, bu konuda da şunları söylüyor:
"Şaşkınlık oldu tabii. Bir yanda İngiliz vatandaşları var, olayı bir anda kavrayamadık. Holigan mı, yoksa turist mi bilemedik. Hemen gözaltına alsak yine yer yerinden oynayacaktı. Bu ülkede turist rahatlıkla dolaşamayacak mı diye eleştirilecektik. Ama polis önlem almadı demek yanlış. Yaralı kişinin hastaneye nakli de bize mal oldu. Haber Merkezi kayıtlarında var, ambulans çağrıldı, ancak yetişemedi."
O gece ne kadar polis görevliydi?
"Beş altı ekip sadece Beyoğlu Bölgesi'nden vardı. Ayrıca 20 kişilik bir Çevik Kuvvet ekibi bulunuyordu. 50 kişilik İngiliz grubunu adım adım izledi. Hatta ondan da eleştiri aldık."
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
