Aday yapmamak yürek ister

5 Kasım 2012

İster bütün, ister büyükşehir olsun, İzmir’de seçim yarışının CHP ile AK Parti arasında geçeceği kesin.
Diğer partilerin rolü figüranlıktan öte geçmeyecek.
AK Parti’de en güçlü başkan adayı Binali Yıldırım‘dır. Ancak kazanma ihtimalini görmediği bir yarışa girmeyeceği de kesin. Bütünşehir yasasıyla eklenen yeni yerlerin iki parti arasındaki dengeyi ne ölçüde değiştireceğine bakacak, parti içindeki konumunu riske atmayacaktır.
CHP’ye gelince...
Adaylık için hazırlanan, yüreği tıp tıp atan bir sürü isim var. Ancak hepsinin gözü de Kocaoğlu’nda.
Çünkü...
Kim ne derse desin. Aziz Kocaoğlu, “Ben adayım kardeşim” dediği anda CHP’nin adayı odur.

Yazının Devamı

İZBAN’I kim yaptı?

15 Ekim 2012

İZBAN, rahmetli Başkan Ahmet Piriştina‘nın DSP’nin iktidarda olduğu dönemlerde hazırladığı, TCDD-Belediye işbirliğinin temellerini de attığı bir proje. Yerine gelen Başkan Kocaoğlu ve DSP’den sonra iktidarı alan AK Parti de bu işbirliğini geliştirerek sürdürdü.
Sonuçta, 2010 yılının Ağustos ayından itibaren ilk seferlerine başlayan İZBAN günde 160 bin İzmirliye hizmet eden, kapasitesini 500 bine kadar çıkarma potansiyeli bulunan önemli bir kuruluş haline geldi.
Birlikte açmışlardı
Yerel yönetimle, merkezi hükümete bağlı TCDD gibi köklü bir kuruluşun işbirliğiyle hayata geçirdiği ilk proje olan İZBAN’ın başarıyla yürütülmesi de Türkiye’ye örnek oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun birlikte hizmete açması da o ana kadar görülmemiş ilklerden biriydi.
Ancak bu işbirliğinin, dostluğun ortasına, siyaset ve bir yıl sonraki yerel seçimlere yönelik hesaplar bir kara kedi gibi gelip oturmuş durumda. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında, büyük kentlerdeki metro projeleri ve maliyet hesapları üzerinden başlayan tartışma ister istemez İzmir’i odak noktasına oturttu.
CHP tarafı, İZBAN’da yüzde 50 ortak TCDD’nin zaten var olan demiryolunu

Yazının Devamı

İzmir ve baz istasyonları

8 Ekim 2012


Geçen hafta sonunda, İzmir’den bir grup gazeteci ile Turkcell’in İstanbul’daki Şebeke Kontrol Merkezi‘ndeydik. Türkiye’nin dört bir yanındaki vericiler, aktarıcıların, baz istasyonlarının durumunun gözlenebildiği ve bir aksaklık durumunda müdahale edilebildiği merkezi, NASA’nın uzay uçuşlarını kontrol ettiği yere benzettim ben.
Turkcell, İzmir’den Van’a uzanan bir çizgiyle Türkiye’yi kuzey ve güney olmak üzere iki sorumluluk bölgesine ayırmış. İzmir’in de dahil olduğu güneyin Başkanı Bahadır Üçer bize bu merkezi tanıtan kişiydi. Bolca soru sorarak kendisini terlettik ama içtenlikle cevaplar verdi. Saklayacak, gizleyecek hiçbir şeyi olmayan, açık ve kendinden emin bir kurumun yöneticisi olduğunu gösterdi.
Hatta, İzmir’in baz istasyonları konusunda Türkiye’de en fazla dava ile karşılaştıkları yer olduğu bilgisini de veren Üçer; “Bize 498 dava açılmış durumda. Onların dava sayılarını vermek bana düşmez ama diğer iki operatör de en çok İzmir’deki davalarla uğraşıyor” dedi.
Anlaşılan o ki, cep telefonunu herkes kullanıyor ve seviyor ama “Baz istasyonu benim yakınımda durmasın. Karşı mahallede dursun” diyor.
Bahadır Üçer, Avrupa ülkelerinde de Türkiye’deki gibi sokaklarda,

Yazının Devamı

Tembeller ve çalışkanlar

30 Temmuz 2012

Buca Belediye Meclisi’nin devamsız üyeleriyle ilgili geçen hafta yayınlanan yazım farklı çevrelerden farklı sesler getirdi. Devamsızlık rakamları yüksek bazı üyeler sessizliğe bürünürken, devamsızlık yapmamanın çalışkanlığın kanıtı olmayacağı gibi “haklı” eleştiriler de geldi.

Haklı diyorum çünkü oylamalarda elini kaldırıp indirmekten başka bir şey yapmayanla, toplantıları aksatsa da iz bırakacak işlere imza atan kıyaslanmamalı.

Buca Belediye Meclisi’nde ikinci örneğe çok uyan biri var: Levent Köstem.

Yalnızca İzmir’de değil Türkiye çapında tanınan; spor yaralanmaları konusunda otorite bir ortopedi uzmanı olduğunu bilmeyenler için hatırlatayım.

Yazının Devamı

Buca’nın tembelleri, çalışkanları

23 Temmuz 2012

Buca Belediye Meclisi olayları, CHP grubunun kendi içinde tartışmaları ve özellikle de Başkan Ercan Tatı ile kavgaları yüzünden hiç gündemden düşmüyor.
37 kişilik mecliste 25 CHP, (Son istifalar yüzünden üçü bağımsız) 12 AK Partili üye var. Kendi içinde 3-4 parçaya bölündüğü için CHP grubunun iktidarda olduğunu söylemek zor. Gruplar her konuda bir başkasıyla ittifak yapabiliyor, hele hele AK Parti de destek verirse dediğini yaptırabiliyor.
Böyle hareketli, kritik meclis oturumlarını kimse kaçırmak istemez değil mi?
Ben de öyle zannediyordum ama değilmiş.
AK Parti’nin gazeteci kökenli meclis üyesi Necati Bahçeci, mesleğinin kazandırdığı merak duygusuyla oturup araştırmış. Belediyenin ilgili birimlerinden verileri toplamış. İlk oturumun yapıldığı 6 Nisan 2009 tarihinden bugüne kadar yapılan 59 toplantıda meclisin devamlılık raporunu çıkarmış.
Buca halkının oylarıyla seçip mecliste görev verdiği kişilerin işi kaytarıp kaytarmadığın bilme hakkı var. Bilgi vermek görevimiz.

Yazının Devamı

Adaletin terazisi

9 Temmuz 2012

Büyükşehir Çete Davası’nın ikinci duruşması tamamlandı. Savunma avukatlarının büyük bir ciddiyet ve inançla hazırlandıkları iki gün süren duruşma sonucunda beklenenler “büyük ölçüde” gerçekleşti. 130 sanıklı davada tutuklu bulunan 18 kişiden 17’si ya doğrudan savcının isteğiyle, ya da mahkemenin koyduğu gözetim veya evden uzaklaşmama koşuluyla cezaevinden çıktı.
Yalnızca bir kişi içeride kaldı:
2 numaralı sanık Pervin Şenel Genç...

Suç işlediği kesinleşmemiş bir insanın şu ya da bu gerekçeyle hapiste tutuluyor olması acı verici.
Kaldı ki; ne hapse atılıp serbest bırakılanların ne de tutuksuz yargılananların suç işlediğine dair bir kanı yok. Aksini iddia eden, yalnızca savcılığın iddianamesi.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül bile buna inanmıyor ve tutuklamalar için “Bu kabul edilebilir bir şey değil” yorumu yapıyor.

Yazının Devamı

Balkan notları

2 Temmuz 2012

Geride kalan haftayı Balkanlar bölgesinin kalbi diyeceğimiz topraklarda geçirdik. Gediz Üniversitesi ile Tiran Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imza törenini vesile yapıp Balkanlar’ın kalbine bir yolculuk gerçekleştirdik.


Kosova’dan Makedonya’ya uzanan, oradan Arnavutluk’a ulaşıp yeniden Kosova’nın başkenti Priştina’ya dönen bir çemberde bölgeyi harmanladık.


Gediz Üniversitesi organizasyonunda gittiğimiz her yerde bölgeyi iyi tanıyan rehberlerimiz oldu. Bu sayede, bir turist olarak gitsek asla göremeyeceğimiz yerleri ziyaret ettik, bir araya gelemeyeceğimiz insanlarla konuşup bölgenin nabzını tutma imkanı bulduk.
Priştina, Prizren, Üsküp, Mitroviça, Kalkandelen, Gostivar, Ohri, Resne, Manastır gibi Osmanlı-Türk tarihinde derin izleri bulunan kentleri gördük. Orada atalarımızın bıraktığı birbirinden güzel tarihi eserleri hayranlıkla inceleme fırsatı elde ettik.


Yazının Devamı

Metro inşaatı zor iş

25 Haziran 2012

Biliyorsunuz, Büyükşehir Belediyesi Üçyol-Uçkuyular metro hattı inşaatında bir hayli zorlandı. Müteahhit iflaslarına teknik zorluklar ve bir de beceriksizlikler eklenince 3-4 yıl gecikme oldu.
Bu arada, Üçkuyular’a kadar gelen hattın bundan sonraki bölümünü Ulaştırma Bakanlığı üstlendi.
CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ni “Doğru dürüst bir metro bile yapamadı” diyerek sık sık eleştiren Bakan Binali Yıldırım ve ekibi bakalım burada nasıl bir sınav verecek?
Bir uçtan girip en fazla iki yıl içinde diğer uçtan çıkacak mı, yoksa Büyükşehir’in battığından daha büyük bir çamura mı batacak?
Teknik konularda uzman bir grup arkadaşla konuşurken bazı bilgiler verdiler, ilginç noktalara dikkat çektiler.


Öncelikle, söz konusu hatın projesi henüz hazır değil. Hat Üçkuyular’da yeraltında bitti ama yer üstünden mi, yeraltından mı devam edecek kesin karar verilmedi.

Yazının Devamı