İzmir’deki Ara Sokak, kullandığı malzemelere özen gösteren, mezeleri İzmir ve Ege temasını yansıtan, kişiliği olan, sıcak bir meyhane
Son zamanlardaki en zevkli yemeklerimden birini İzmir’de minik bir meyhanede yedim. Kişiliği olan, sıcak ve samimi bir ortamda... Ara Sokak Alsancak, 2. Kordon’da. Müşteri kapasitesi 50’nin altında. Masa örtüleri temiz, iskemleler rahat, etrafa göz attığınız zaman yaratılan bu hoş ortamın gerisinde ince bir zevk ve sevginin yattığını fark ediyorsunuz.
Mutfak da öyle mi? Mükemmel mi? Bunu iddia edemem. Bazı öğünler biraz fazla pişmiş ve genelde bir tuz sorunu var. Daha doğrusu, birçok lokantada olduğu gibi “underseasoning” yani tuz ve diğer baharatların az kullanılması sorunu var (çok kullanılması da bir sorun tabii). Buna karşın kullanılan malzemeler konusunda özen gösterilmiş ve mezeler gerçekten zeytinyağı ağırlıklı.
Bazıları da çok lezzetli. Buna karşılık önümüze gelen hiçbir mezeyi kötü diye geri çevirmedik. Daha az beğendiklerimden bile zevk aldım ortam böyle güzel olunca.
Takdir ettiğim bir özelliği de Ara Sokak’ın mezelerinin İzmir ve Ege temasını yansıtması. Örneğin, Ege ot tabağı salatası. Cibez, turpotu, şevketibostan. Hepsi diri kalmış ve sos çok lezzetli. Birçok lokantada son derece yavan hazırlanıyor patlıcan salata. Burada sarımsağı bol, zeytinyağı kaliteli.
Peynirli mezeleri enfes
Girit kabağı da İzmir’de karşıma çıkan güzel bir meze. Alaçatı’da yazın çok lezzetli Girit kabağı yemekleri yediğimi hatırlıyorum. Parmak uzunluğunda ve koyu yeşil bir kabak Girit kabağı. Urla
ve Tire pazarlarında satılıyor. Ben İstanbul’daki kabaklardan lezzetli buluyorum. Ara Sokak da güzel bir kabak mezesi hazırlamış ama kabağı biraz fazla pişirip diriliğini öldürmüşler.
Rakı için birebir enfes bir peynirli mezeleri var. İçinde ne olduğunu sordum ve not aldım. Antep fıstığı, ceviz,
dağ kekiği, beyaz peynir, taze lor ve zeytinyağı. Tabii önemli olan oranı tutturmak. Ben çok sevdim ve damak tadıma uygun buldum.
Soğuklardan lakerda da biraz fazla yumuşak olmasına rağmen İstanbul dışında yediğim en iyi lakerdalardan biriydi. Antalya’da lakerda diye önüme gelen ve ne torik ne uskumru olan kötü mezeleri hatırlıyorum. Herhalde gerçek lakerda yapmayı bilen çok çok az sayıda usta var ve bunlar da İstanbul’da.
Lakerdayı İstanbul’da tercih ediyorum ama Kuzey Ege favasını çok seviyorum. Yavan olmuyor. Buradaki fava da lezzetliydi. Soğan, bol dereotu, bol zeytinyağı. Bu kadar basit aslında.
Ahtapot salatası da güzeldi. Bol zeytinyağı, turşu, biber... Atom denen meze sanki nükleer bomba. Acı biber ve yoğurt. Ara Sokak’ın atomu daha iyi olabilir. Süzme yoğurt kullanmak lazım.
Paçanga böreği, içinde pastırma olduğu için rakı ile iyi gidiyor. Paçangada eski kaşar kullanmak lazım ama herkes belki kolay eridiği ve ucuz olduğu için taze kaşar kullanıyor. Ara Sokak’ta da taze kaşar kullanılmıştı. Kaşar miktarı boldu ve yeşil biber de ilave edilmişti. Kaşar iyi erimemiş ve pastırma biraz az kullanılmış.
Fener kavurma yumuşaktı
Sıcak ciğer iyi temizlenmiş ve lezzetliydi. Ciğer ve beyin bence meyhane repertuvarının vazgeçilmezleri. Ciğerin Arnavut ciğeri olduğunu sandım ama değil. Boşnak ciğeri. Aradaki fark ikincisinin tavaya atılmadan unlanması.
Kalamarın hem dolmasını hem kızartmasını denedik. Yerli kalamar bulmak kolay değil, bulunca kaçırmadık. Kalamar dolmanın içi de taze kaşarla doldurulmuştu. Evrim “Acaba bunun içinde Bergama tulumu olsa nasıl olur?” sorusunu attı ortaya. Bence bol yeşillik ve hafif tuzlu bir tulum çok yakışır kalamara. Eminim bazı lokantacılar da bu tip denemelere açıklar ama müşteri genelde çok tutucu olunca lokantacı da yoğurdu üfleyerek yemeye başlıyor.
Kalamar kızartma başarılıydı ama bir-iki sorunu var. Kalamar yerli ve kızartma kıvamında, kabuk ince ve kalamar kurumamış. Öte yandan tuz kullanımı (kaya veya deniz tuzu) bulamacı hazırlarken çok önemli. İkinci sorun da tarator. Hemen her lokanta gibi Ara Sokak da uydurma bir tarator hazırlıyor. Ne yoğurt ne mayonezle hazırlanır tarator. Sirke, bayat ekmek, tokmakla dövülen ceviz, sarımsak. Herhalde tarihe karıştı ya da karışmak üzere tarator.
Balık olarak fener kavurma önerdiler. Fener kavurma da bol yeşil biber, domates, soğan ve sarımsaklı. Yumuşak ve lezzetli. Tavsiye ederim.
Bellekte kalacak güzel bir anı
Fener kavurmadan sonra biz beyaz bayrağı kaldırdık ama genel istek üzerine bir öğün daha denedik: İnegöl köfte. Baharatlı, soğanlı. Kaburga ağırlıklı kullanılan kıyma. Yoğurduktan sonra dinlendirmişler bir gün. Özenerek hazırlanmış, iyi bir köfte.
Eğer illa tatlı yemek istiyorsanız sakızlı muhallebileri de tavsiye edilir.
Diğer ve belki hepsinden önemli bir artı daha var: Müzik. Bir kere gürültülü değil. İnsanın ruhunu okşayan, çoğu nostaljik parçalar. Akdeniz müziği... Bunlar bir araya gelince tek tek bileşenlerden çok bütün önemli. Damakta hoş bir tat, bellekte güzel bir anı.
DEĞERLENDİRME: HHHHH
