Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları

Eleos’ta lezzetli mezeler iyi servisle birleşince İstanbul’un hoyrat günlük yaşamını unutup nostaljik bir gece geçirmek mümkün

Yeşilköy’den sonra Beyoğlu’na da bayrağını diken Eleos, İstanbul’un keyifli meyhanelerinden biri.
Eski bir apartmanın 2’nci katında, hoş bir terası var. Masalar birbirine çok yakın ama bence meyhane söz konusu olunca bu bir eksi değil artı. Meyhane kültürünün özünde paylaşmak da var. Sıcak ve samimi bir ortam, lezzetli mezeler ve iyi servisle birleşince İstanbul’un hoyrat günlük yaşamını unutup nostaljik bir gece geçirmek mümkün.
Boğaz manzarası da cabası.
Soğuk mezeler rahatlıkla vasatın çok üstü bir çizgiyi tutturuyor.
Topik gayet güzel. Soğanı bol. Kabuğu ince. Baharatı yerinde.
Tulumaki dedikleri tulum peyniri, tarçın, karabiber, kurutulmuş domates bileşimi gayet iyi.
Tam rakılık.
Rakı dedim. Yeni çıkan Efe’nin 5 yıl dinlendirilmiş ve bilmem kaç kez imbikten geçmiş rakısını merak ediyorum. Makro’da gördüm ama fiyat yoktu üzerinde.
Ama bugünlerde Yeni Rakı, Yeni Seri bana epey keyif veriyor.
Lakerdayla da şaraba göre çok daha iyi gidiyor bu hafif ama alkolü temiz ve anasonu yerli yerinde rakı.
Lakerda fena değil. Belki fazla yumuşak. Ben biraz daha dişe dokunanını seviyorum.
Ayvalık usulü kabak kızartmaysa harika. Yağını çekmemiş. Klişeyi hoşgörün ama ‘dışı kıtır, içi sulu.’
Acaba başka türlü nasıl ifade edebilirim?
Köpoğlu da fena değil.
Uskumru da dedikleri çirozda bizim yerli uskumruların tadı yok. Herhalde ithal uskumru. Biraz ağır.
Yetiştirme olduğunu tahmin ettiğim istiridye mantarı mangalda pişirmişler. Bence kıvamında pişmiş ama nedense benim ilgimi çekmiyor yetiştirme istiridye mantar.
İçi keçi peynirli köz biber çok daha leziz. Oldukça kuru ve tuzlu bir keçi peyniri kullanmışlar. Belki taze ve eriyen keçi peyniri kullanılsa daha bile güzel olur.

Lezzetli kalamara rastlamıyorum
Bence güzel olan mezelerin değişik olması ve özen gösterilmesi.
Ah bir de gerçek tarama yapsalar.
Bir de balık yumurtası.
Yakışır hani bu tip bir meyhaneye.
Soğuklarda gösterdikleri başarı sıcaklarda da devam ediyor.
Ahtapot bacağı bayağı lezzetli. Birçok yerde ahtapot bacağı hem yumuşak hem de cımbızla içinden lezzet denen şey çekilip alınmış gibi oluyor. Burada bayağı iyi. Ne yumuşak ne sert. Olması gerektiği gibi vantuzu temizlenmemiş. Lezzet orada çünkü.
Izgara iri kalamar, dondurulmuş kalamardan. Tereyağlı ve pul biberli ama gene de yavan ve sert. ‘Flash frozen’ dedikleri şekilde dondurulmuş kalamardan yapılan lezzetli kalamar tava yedim ama herhalde minik kalamar daha uygun bu tekniğe. Bizde Ege’de var ama İstanbul’da lokantalarda, ızgara olsun, tava olsun, lezzetli kalamara rastlamıyorum.

Saganakiyi tavsiye ediyor
Garsonumuz Yunan yemeği olan midyeli saganakiyi tavsiye ediyor.
Yani sahanda domates, zeytinyağı, beyaz peynir, soğan ve biberle pişiyor.
Menemen gibi.
“Ben İstanbul’da midyeden korkuyorum, karidesli hazırlar mı Usta?” diye soruyorum leb demeden leblebiyi anlayan garsonumuza.
Sorup geliyor. OK.
Aşçıbaşı herhalde bunu ilk kez hazırlıyor.
Vallahi helal olsun.
Jumbo karidesten hazırlamış.
Ağzınıza layık.
Biz doyuyoruz ve 2 arkadaş, bir küçüğü iyi ediyoruz.
Müessesenin ısrarıyla bir de balık geliyor.
Kılçığı alınmış, beğendili levrek.
Balık ince kesilmiş ama kurumamış. Beğendiyi de domates ve kırmızı biberle hazırlamışlar. Köz kokuyor.
Aklıma İbrahim Bey’in dülgerden hazırladığı benzer bir porsiyon geliyor Kosinitza Lokantası’nda. Harikaydı.
Bu da güzel. Doymuş olduğumuz için tam hakkını veremesek de takdir ediyoruz.
Meyhane bize özgü tarihi bir kurum. Kozmopolit İstanbul’un değerlerinin özeti gibi.
Eleos bu geleneğin hakkını veriyor.
Fiyatlar ucuz olmasa da aşırı pahalı olmadığından epey de doluyor. Rezervasyon yapın.