Yazarlar Vergi veren, hesap da sorar!

Vergi veren, hesap da sorar!

08.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vergi veren, hesap da sorar!

Vergi veren, hesap da sorar

Zülfü LİVANELİ

ZEKERİYA Temizel'in yeni vergi önlemleri, basında büyük beğeniyle karşılandı.
Gerçekten de Türkiye gibi bir vergi cennetinde, vurguncunun, soyguncunun, kaçakçının kollandığı bir rejimde köklü vergi reformu kaçınılmazdı.
Birkaç yılda trilyonluk servetlere kavuşan gençlerden, yaşam standardını dünya zenginlerinin üstüne çıkaran gösterişçilere kadar herkes büyük bir rahatlık içinde, devlete tek kuruş vergi vermeden dolaşıp duruyordu.
Verginin namus olduğu kavramı, vergi vermenin enayilik olduğu yargısıyla yer değiştirmişti.
Bu bakımdan yeni sert önlemleri biz de destekliyor ve Temizel'i kutluyoruz.
Ancak...
* * *
VERGİ toplamak sadece polis yöntemleriyle gerçekleştirilebilecek bir iş değildir.
Vergi bir toplumun moralini gösterir.
Devletine vergi veren yurttaşın, bu vergiyi ödediği devlete güven duyması ve onca fedakarlıklarla verdiği paranın iyi ellerde, doğru amaçlarla kullanıldığına emin olması gerekir.
Ancak o zaman gönül rahatlığıyla kazancının bir bölümünü devleti için ayırır ve tek kuruş kaçırmaya tenezzül etmez.
* * *
VERGİ veren, aynı zamanda hesap sorar.
Parasının nereye harcandığını takip eder.
Bunun için de saydam bir devlet yapısı, yurttaşı patron gören bir yönetim zihniyeti ve hukuka saygı duyan yöneticiler gereklidir.
Oysa bugün Türkiye'de devlet, vergisiyle geçindiği yurttaşına parya muamelesi yapmakta.
Yılmaz
hükümetinin ilk günlerinde Güneş Taner'le yaptığım televizyon görüşmesi sırasında, bu durumu belirtmiş ve "Sizin maaşınızı halk ödüyor, otomobilinizi de alıyor, hatta otomobilin içine benzini de halk koyuyor!" demiş ve bu durumda devleti yönetenlerin kendilerini nasıl halkın üstünde görebildiklerini sormuştum.
* * *
EĞER bir devlet topladığı vergiyi doğru yerlerde kullanmıyor, kendi görkemini pekiştirmek için lüks binalara, her yıl Mercedes fabrikasına ısmarlanan lüks zırhlı Mercedes'lere, klan halinde birinci mevki uçuşlara, yurt dışında kral daireleri tutularak gidilen dış gezilere ve daha da önemlisi birtakım işadamlarına peşkeş çektiği ucuz kredilere harcıyorsa, o devlete kimse gönül rahatlığıyla vergi vermez.
* * *
VERGİ toplamanın ilk koşulu, vergi verenin patron olduğunu ve hesap sorma hakkı bulunduğunu kabul eden saydam bir devlet yapısı.
Brunei sultanı gibi yaşayıp, İsviçre gibi vergi toplayamazsınız.
Ne kadar zorlarsanız zorlayın, devletine inanmayan insan yine bir çaresini bulur!
Bu yüzden devlet, yurttaştan önce kendisini aklasın ve bir zihniyet reformu gerçekleştirsin.
Etkili bir vergi reformunun tek yolu bu!


Yazara Email livaneli@milliyet.com.tr