Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Arjantin’in karşılaştığı yeni borç krizi, halen dünya finans çevrelerinde en çok konuşulan konu. Kriz çözülemez ise Arjantin temmuz sonu itibariyle “borcunu ödeyemez ülke” (default) durumuna düşecek.
Arjantin, 2001-2002 krizinde de “default” durumuyla karşılaşmış; 100 milyar dolar civarındaki borcunu ödeyememişti. Türkiye, böyle bir duruma sadece bir kez ve 3 milyar dolar civarında bir para için düştü. Kıbrıs’a yaptığımız askeri harekat sonrasında, başta ABD olmak üzere batılı devletler ülkemize ambargo koydular. Ambargo sonrası, ülkede bir çok malın kıtlığı çekilmeye başladı; döviz bulunamadı. 1979’da borcumuz olan bankalarla yapılan yeniden yapılandırma anlaşmaları (debt swap) sonrası, borçlarımızın tamamını ödedik. Borçları ödeyememekle ilgili kriz, bize “para ve döviz yönetimi”nin önemini anlattı. Bu kriz sonrasında, ülkemizde “rezerv ve borç yönetimi” anlayışları yerleşti; Türk lirası ve döviz piyasaları kuruldu. Şimdi, bu konularda yalnız Arjantin’in değil, bir çok gelişmiş ülkenin bile ilerisindeyiz.

Krizin nedeni...
Arjantin’in karşılaştığı borç krizinin arkasında yatan sorun, oldukça basit. Sorunu yaratanlar, esas itibariyle ABD hedge (kârlı yatırım) fonları ve ABD mahkemeleri oldu.
2001-2002 krizi sırasında, Arjantin bonolarını çok düşük fiyatlarla alan leşçi fonlara (vulture funds), Arjantin hükümeti yüzde 70 indirimle ödeme teklif etti. Bu teklifi, fon sahiplerinin yüzde 92’si kabul etti. Sadece, NML şirketi teklifi kabul etmedi ve sorunu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, NML şirketini haklı buldu ve Arjantin hükümetinin mahkeme nezdindeki hesaba 1.33 milyar dolar ödemesini istedi. Oysa, bu paranın ve bu karara paralel olarak diğer “leşçi fon” paralarının ödenmesi halinde; Arjantin “default” durumuna düşüyor.
Arjantin hükümetinin üst mahkemeye başvurusu da kabul edilmedi. Bu karar sonrası, Arjantin bonoları piyasalarda yüzde 6 değer kaybetti. Nobelli iktisatçı Joseph Stiglitz, mahkeme kararının ABD’nin bir ayıbı olduğunu ve bu gibi kararlar sonrasında, New York’un “finans merkezi” olma durumunun tehlikeye girebileceğini gündeme getirdi.

Sorun çözülecek mi?
Arjantin hükümeti, ABD gazetelerine verdiği ilanlarla sorunu, Güney Amerika’nın 2. büyük ekonomisi olduklarını ve borçlarının, GSMH’larına oranının sadece yüzde 9 civarına yaklaştığını açıkladı.
2002 krizine ait borçların, 2005 ve 2010’dan sonraki toplu borç ödemesi, bu ayın sonunda, dün yapılacaktı; yapılamadı. Ancak, anlaşmalardaki bir gecikme maddesi uygulanarak; “teknik default” durumu 31 Temmuz’da gerçekleşiyor.
Arjantin hükümeti, borcunun bir bölümü olan 539 milyon doları, halen bir ABD bankasında tutuyor. Mahkemeler kararlarında ısrar ederlerse, “borç erteleme” anlaşmalarının tamamı riske girecek. Çünkü, alacaklıların küçük bir bölümü bile mahkemeye giderse, “borç ertelemesi” (debt swap) yapılamayacak.
Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.