a) Ana borç (protokol tarihine kadarki anapara ve faizi) 3.2 milyar dolar. 31.3.2003 tarihli ilk protokolle bu borcun libor artı yarım faizle 15 yılda ödenmesi üzerinde anlaşılmış. Ana borç 15 yıllık faiziyle birlikte 3.6 milyar dolar oluyor. Buraya kadar iyi. Ancak, 4.8.2004 tarihinde yapılan yeni ek protokolle borç toplamı yüzde 10.2 ile iskonto edilerek 26 aylık yeni ödeme planı için faiz dahil 2.1 milyar dolara düşürülüyor. Her şey iyi de, borç faizi dahil nasıl oluyor da ilk anaparanın altına düşüyor? Hem de çok altına. İlk sözleşmede, borcun üçte biri ödenirse borçta iskonto yapılabileceği hükmü varmış. İyi de, birincisi borcun 1/3ü ödenmemiş, ikincisi bu iskonto (faizin de yüzde 10.2 olduğu düşünülse) neredeyse yüzde 50ye yaklaşıyor. Çukurovanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuyla (TMSF) yaptığı protokolün açıklanan bölümünü incelediğimde, anlayamadığım birkaç husus var: b) TMSF, ilk kez, biri Türkçe, biri İngilizce iki açıklama yaptı. Bu da doğal. Ancak, açıklamalardaki bilgiler birbirini tam olarak tutmuyor. Daha doğrusu, yabancı kreditörlere yönelik olduğu anlaşılan İngilizce açıklamada bazı atlanmış bölümler var. Türkçe açıklamadaki seçilmiş hükümler, İngilizcesinde yok. Yani, TMSF yabancı kreditörlere duymak istediklerinin dışında bilgi vermemeyi düşünmüş. Belki de, Çukurova böyle istemiş. İngilizce olan açıklamada şu 3 bilgi bulunmuyor: 1- Ek sözleşme, 31.3.2003 tarihli sözleşmede yer alan borcun 1/3ünün ödenmesi halinde borca iskonto yapılabileceği hükmüyle uyumludur.2- Fonun Çukurova Grubuna ait YKB (Yapı ve Kredi Bankası) hisseleri üzerindeki rehinleri ise, muhafaza edilecektir.3- Çukurova Grubu gerek TMSFye gerek YKBye yapacağı borç erken ödemesini, temel olarak sağlayacağı 4.1 milyar dolar tutarındaki dış kaynakla karşılayacaktır. Ancak, dış kaynakla karşılanmayan yaklaşık 900 milyon dolar miktarındaki borç erken ödeme grubun kendi kaynaklarıyla yapılacaktır. Bu ödemenin yaklaşık 145 milyon doları tutarındaki ödemeyse YKBye yapılacaktır. Türkçe metinden çıkarılan cümleler yabancı kreditörün kafasını karıştırabilir miydi? Bu cümleler seçilerek mi İngilizce "Public Announcement"a konulmadı? Muhtemelen, evet. İşin içinde bir şeytan var da hangi detayda gizli olduğunu arayanlar bulamıyor. Bence iş basit. Aslında, hazırda bir para yok. Yeni protokolle para aranmaya başlanacak. Arkada güvenilir kurumlar varsa, bulunabilir de. Şunu biliyorum ki, Çukurova parayı bulacağından emin.TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, protokol için "Paranın kaynağını sorgulamayız ama kara para olup olmadığını denetleriz. Kuşkuya düşersek protokolü durdururuz" diyor. Ahmet Bey, bir paranın kara para olup olmaması kadar, hangi biçimde bulunduğu da önemli. Aslında, paranın kaynağını siz de biliyorsunuz. Northwayi Çukurovaya Abdüllatif Şener tavsiye etmemiş miydi? Bakalım, bu operasyonun Hazineye ve ülkeye toplam maliyeti ne olacak? ytoruner@milliyet.com.tr İngilizcesinde dış kredi de yok
