Online satışların indirim araştırması

12 Nisan 2014

StilGiyin.com, kendini ‘modanın arama motoru’ olarak tanımlayan bir platform. Amacı, Türkiye’nin önde gelen online mağazalarını tek çatı altında bir araya getirmek. Trendyol, Markafoni, Mudo, Beymen gibi sitelerin ürünlerini bir araya toplayarak son kullanıcıya kolaylık sağlıyorlar. Filtreler sayesinde aranan ürün markası, çeşidi, rengi ve fiyatıyla listeleniyor. Bunun için de aranan ürünün ne olduğuna dair birkaç anahtar kelime yazmak yetiyor. Mesela “36 beden denim gömlek” yazıp arama yapılınca yüzlerce markanın bu özelliklerdeki ürünleri sergileniyor. Aranan ürün bulununca da tıklamayla asıl satış yapılan siteye yönlendiriyor. Böylece bütün siteleri tek tek gezmeye, binlerce seçeneği gözden geçirmeye gerek kalmıyor.
StilGiyin yetkilileri, plaftormun özellikle meşgul ve çalışan kesim için çok popüler bir durak haline geldiğini söylüyor. Bünyesinde 50’nin üzerinde site bulunduran StilGiyin’de hali hazırda 200 bini aşkın ürün ve 2500’den fazla marka bulunuyor. Aylık ziyaretçi sayısı 1 milyon civarında olan platform, elindeki bu geniş datayı kullanarak sık sık araştırmalar da yayınlıyor.

50 sitede ürün değerlendirme
StilGiyin’in en yeni çalışması, Türkiye’deki indirim

Yazının Devamı

İpek Yolu’na çıkış yolu

10 Kasım 2008

Ekonomik kriz yaratıcılığımızı zorluyor. Alternatifleri geliştirmek, yeni pazarlara yelken açmak, farklı hayaller kurmak zorundayız. Yaratıcılık adına oluşturulan konulardan biri İpek Yolu’nu canlandırmak. ‘Battı Batı yan gider İpek Yolu şahane’ tadında bir ruh hali hakim İpek Yolu Projesi’ne... Karşı değilim ama yaratıcılık adına geliştirilen hayallerin de ayakları yere basmalı.

Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya kadar uzanan, ipek, porselen, kâğıt, baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasındaki kültür alışverişine de imkân sağlayan binlerce kilometre uzunluğundaki kervan yolları İpek Yolu olarak anılıyor. Orta Çağ’da, ticaret kervanları, şimdiki Çin’in Şian kentinden hareket ederek Özbekistan’ın Kaşgar kentine gelir, burada ya Afganistan ovalarından Hazar Denizi’ne ya da Karakurum Dağları’nı aşarak İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırlardı. Anadolu’dan da Avrupa’ya giderlerdi.

Dünya nüfusunun yüzde 60’ının yaşadığı İpek Yolu güzergâhındaki ticaretin tekrar canlandırılması adına Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU), ‘Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT)’ ve NATO harekete geçti. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’yle Londra’dan

Yazının Devamı

Kurtardı ama kurtulamadı

3 Kasım 2008

Anayasa Mahkemesi AKP kapatma davasında aldığı kararın gerekçesini açıkladı. Bildiğiniz gibi, AKP, ağırlıklı olarak kadınlar ile AB konusundaki çalışmalarıyla kapatılmamış. Bu iki konu başlığının altını dolduran karar ve eylemlere AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimleri itibarıyla baktım. Pek hamarat geçirilmiş bir dönem. AB için Allah kerim, ben kadın karnesini seçip pozitif ayrımcılık yapayım dedim. Bakalım gerekçeli karara bir gerekçe üretebilecek misiniz?
2002’de:

BİR ÇİFT SÖZÜM VAR

Kadın istihdamı dışında kadınla ilgili dikkat çeken diğer başlıklara girecek olursak; geçtiğimiz haftalarda Adalet Bakanlığı’nda düzenlenen bir toplantıda evlilik yaşının 14’e düşürülmesi tartışıldı. Komisyonda görüşülen öneriler arasında tecavüze uğrayan kişinin ‘ortada kalmaması’ için eski yasaya dönülmesi, mağdurla evlenmesi halinde tecavüzcünün cezasının indirilmesi; rızasıyla bile olsa, 15 yaş altındaki çocuklarla ilişkiye girenlerin cezalandırılmasını öngören hükümde yaş sınırının 14’e çekilmesi; eşe tecavüze verilen 7 yıla kadar hapis cezasının 1-6 yıl arasına çekilmesi... Diyeceksiniz ki ne olmuş... Yasalara rağmen, özellikle kırsal bölgelerde, ergenlik çağındaki kız çocukları

Yazının Devamı

Öfkeliyim, öfkelisin, öfkeliyiz...

27 Ekim 2008

Öfkesini her an her yerde sınırsız kullanabilecek, öfkeden beslenen insan topluluğu olduk. Kızgınız!
Geçtiğimiz hafta Ulusal Psikiyatri Kongresi ve Anksiyete Sempozyumu düzenlendi. Nedense üzerine konuşmuyoruz. Engellileri eve nasıl kapıyorsak, ruhumuzu da kilit altında tutuyoruz. Fiziki olarak canımız yanarsa feryat, ruhumuz yanarsa suskunluk! Dünyada 500 milyon kişi ruhsal rahatsız. Her 7 kişiden birinin tedaviye ihtiyacı var. Türkiye’de 10 milyon kişinin ruh sağlığı sorunlu. Bunun dışında 7 milyon kişi potansiyel hasta.

Ruhumuzu bozan o kadar çok şey var ki. Gelecek, belirsizlik, ‘ne olacağım’ kaygısı... Al sana örnek: Finans krizi ve beraberinde işsiz kalma korkusu. Hekimlerin verdiği bilgiye göre sokakta karşılaştığınız pek çok insan antidepresanlarla ayakta.

Gazeteyi açıyorsun köşe yazarları öfkeli. Sürekli birbirlerine kızıyorlar. Muhalefet ile iktidar öfkeli. Sürekli birbirlerine sövüyorlar. Sokak çatışmalarında küçük çocukları ön saflarda kullananlar öfke yetiştiriyor. Karısını döven, boğazlayan koca öfkeli. Çocuk babaya öfkeli. Öğrenci, öğretmene; öğretmen düzene öfkeli. Çalışan patrona, patron herkese...

OFİSTE ÖFKE

Canon firması, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 18

Yazının Devamı

Kriz’in K’sı İK’nın İ’sine karşı

20 Ekim 2008

“Kriz Türkiye’yi etkilemeyecek, çünkü 2001 krizinden idmanlı, deneyimliyiz, bize bir şey olmaz”. Yapılan açıklamaların anafikri bu! Yangına körükle gitmek istemem ama Kriz’in K’sı çıkınca İK’nın İ’si aklıma geliyor. Ben, çok da istememe karşın, İK’da deneyimli bir Türkiye’de yaşadığını düşünmeyenlerdenim.
Kulağıma her gün farklı dedikodular, değişik kokular geliyor. Kimi şirket danışman arıyor, işe giriş yerine işten çıkış testlerinin peşinde. Çoğu alımlar zaten durdu. Bazısı çoktan yaradana sığındı.

Gazeteler spor toto sayfası gibi. Her gün bir Amerikan ya da Avrupa bankasının ne kadar paraya kurtarıldığını okuyoruz. Ben de size bulabildiğim kadarıyla kimin kaç kişiyi işten çıkardığını yazayım. Resmin bütününü görmek iyi olur.

Lehman Brothers’ın iflası 25 bin kişiyi işsiz bıraktı. CitiGroup 4 bin 200 kişiyi, Bank of America 3 bin kişiyi, Morgan Stanley 900 kişiyi... Mortgage firması Countrywide, 11 bin kişiyi işten çıkardı. National City Corp. 2007 ortalarından bu yana 3 bin 400 kişiyi işten çıkarttı. Capital One Financial 3 bin 900 kişinin işine son verdi. First Magnus iflas etti, 6 bin çalışan işsiz. First American Corp. 1300 kişinin işine son verdi.

HSBC subprime mortgage

Yazının Devamı

Yaratıcı kapitalizm

13 Ekim 2008

ABD’de yaşanan finansal kriz nedeniyle siyaset felsefesiyle yeniden tanıştık. İyi mi, kötü mü bilmiyorum. Karl Marx ve Friedrich Engels’in kemikleri sızlıyor olmalı. Komünist Manifesto 1848’te yayımlandı. Kapitalizm ve Sosyalizm arasındaki çatışma kuşaklar boyu sürdü. Gün geldi kan döküldü, gün geldi duvarlar örüldü... Soğuk savaş kanımızı dondurdu. Sonra birden her şey duruldu. Dinimiz imanımız para oldu. Felsefe de, siyaset de paraya döndü. Türeyen ‘nöbetçi’ siyasetçiler içimizi kuruttu.

İki farklı görüşün bugün nerede ayrıldıklarını anlayana aşkolsun. Bu kez beyaz yaka kan döküyor. Korkum maviyi de vurması. İnsan kaynakları müdürleri önleminizi alıyor musunuz? Hani, “Biz 2001’den şerbetliyiz” muhabbetleri yapılıyor ya, 2001’de sınıfta kalmıştınız unutmadık. Doldur boşalt olur mu yine?
Sovyetler’in çökmesiyle komünizmin yıkılışını kutladık. Fukuyama gibi ‘nöbetçi’ toplum bilimciler, siyasetçiler, gelecek

Yazının Devamı

Başkan’ın bütün adamları

6 Ekim 2008

Demokrat Obama ile Cumhuriyetçi McCaine’in 4 Kasım seçimi öncesi verdikleri mücadele kıran kırana. Hemen her konuda mercek altındalar. Benim ilgimi İK çekiyor. Seçim İK’ya damgasını vurdu. İlk kadın ile ilk siyah başkan adayı... Derken yeni doğmuş bebeğiyle kürsüye çıkan başkan yardımcı adayı! Eğlenceli, renkli...

Bir de bize bakın! Kadın yok, renk hiç yok. Espriden eser yok! Korku var, öfke çok... Herkes birbirinin karbon kopyası. Tek fark, parti tabelalarındaki isimler.
‘Amerikan seçimlerine İK tarafından bakılır mı?’ diye düşündüm. Ortaya aşağıdaki gibi bir tablo çıktı. Zahmet edip isimleri ezberlemeye kalkmayın sakın. Satır arasını okumanız yeterli. Kıssadan hisse çıkarmak serbest.

Obama, 2 yıl Los Angeles, Occidental College’a devam etti sonra Columbia Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümü’nden mezun oldu. Harvard Hukuk Fakültesi’nde lisansüstü çalıştı. Aralarında özel ve kamu kuruluşlarının bulunduğu iş ortamlarında deneyime sahip.
Sihirli kelimesi ‘değişim’. Kampanya

Yazının Devamı

İçerik devrimi

29 Eylül 2008

İngiliz Kraliyet ailesi geleneklerine bağlılıklarıyla tanınır. Aile 1932’ye kadar yılbaşı kutlamalarını yazılı yaptı. 1932’de mesaj ilk kez radyo aracılığıyla yayınlandı. Kraliçe 1957’de halkın yeni yılını televizyondan kutladı. Sıkı durun; 2007’yi 2008’e bağlarken bir ilk daha: Kraliçe yılbaşı kutlamasını internete taşıdı. Kim demiş bu insanlar tutucu diye?

Hayatımızdaki en önemli değişikliklerden biri iletişim. Ücretsizler dahil dünyada her gün 573 milyon adet gazete basılıp satılıyor. Gazete sayısı 11 bin 926. Gazeteleri her gün ortalama 1.7 milyar insan okuyor. 232 ülkede gazete yayımlanıyor. Biz Türkler her gün 4 saat televizyon izliyoruz. Eğlencemiz, haber kaynağımız, eğitmenimiz, her şeyimiz...

Geleneksel medya hâlâ iletişim gücünü elinde bulunduruyor. Ama internet kullanıcılarının PC karşısında harcadığı süre TV başındakini geçti. Cep telefonları en popüler medya aracı. Kabaca kişisel web sitesi diye tanımlayabileceğimiz blogların sayısı 70 milyon. Çoğunluk televizyon programlarını bilgisayardan izliyor. Genişbant internetin evlerde kullanımı

Yazının Devamı