İlişki istiyorsun ama programın sürekli arkadaşlarınla yaptığın planlarla dolu; işinin büyümesini ya da ek fırsatları çağırıyorsun ama ağzından "Meşgulüm, çok yoğunum, nefes almaya vaktim yok" cümleleri eksik olmuyor; ya da yaratıcılık ve yeni fikirler istiyorsun ama 7/24 programın mevcut düzeninle kapılmış durumda...
Siparişlerinin gelmesi için onlara "boşluk" yaratmalısın!
Yaratıcılık ve Yenilik istiyorsan "boşluk" yaratmalısın!
Yaratıcılığı ve yeniliği akan su gibi düşün, onları alabilmen için kabında boşluk olması lazım: Hayatında ve Programında.
Herşeyi planlarsan güzel sürprizlere nasıl izin vereceksin? "Benim hayatım zaten dolu, buna yerim yok" alt mesajın olacak.
O zaman gel şimdi bilinçli bir seçim yap ve hem yaratıcılığının hem siparişinin hayatına akması için aşağıdaki 3 adımı uygula:
1- O isteğin hayatına geldiğinde onun hayatında kaplayacağı yeri düşün. Ve bugün onun için boşluk yaratmaya başla: Cüzdanında yeni akacak paraya yer ayarlamak, evdeki dolapta sevgilinin kıyafetlerine yer açmak ya da dizi izlemeyi bırakıp "yeni işin" için zaman yaratmak gibi...
2- Her gün en az 15 dakika ya da haftada 2 saat boşluk yarat. Eğer bunu takvimine not edeceksen, "Evren ile randevu" diye not alabilirsin. Bu anlarda sadece kendinle baş başa kal. Dikkatini dağıtan başka bir şey olmadan. Gün içinde hep biz Evren ile konuşuyoruz; onu ne zaman dinleyeceğiz?
Harekete geçmek neden bu kadar zor? O ilk adımı atmak? Seni hayallerine yaklaştırma ihtimali olduğunu düşündüğün şeyi yapmak?
Çoğunlukla konu aslında "ne yapacağını bilmemek" değil, onu yapacak gücü içinde bulamamak ya da bir sürü bahane sıralayıp o adımı atmak yerine dizi izlemek, öyle değil mi?
Peki ya sonra?
Adımı atmadığın için duyduğun suçluluk, pişmanlık, kendine kızgınlık...
Evet hepsini biliyorsun, Ego'nun seni nasıl kandırdığını da. Ama bildiğin halde yine de harekete geçemiyorsun. Neden?
Nasıl ki bir arabanın harekete geçip yola çıkması için yakıta ihtiyacı var, senin de MOTİVASYONA.
Seni harekete geçirecek, zihninin vıdılamasına rağmen adım atmanı sağlatacak olan şey; motivasyon!
"Her gün spor yapmam gerekli",
Senden bir şey hayal etmeni istesem, yapabilir misin?
"Çocukken sana hep "cesur olman", "isteklerini takip etmen", "düşmekten korkmaman" öğretilseydi, sence bugün nasıl bir SEN olurdun?
Ya da,
"Negatif hikayeler anlatılmasaydı, korku, tehlike öğretilmeseydi", bugün nasıl biri olurdun?
Senden çok uzaklara bakmanı istemiyorum, sadece içine dönmeni, içindeki gücü hatırlamanı ve kendi doğrularını dinlemeye başlamanı istiyorum.
İçindeki sesi dinlediğinde "korkuna rağmen" adım atabilirsin.
İçindeki sesi dinlediğinde "alışılmışın dışında" davranıp, olağandışı bir hayat yaşayabilirsin.
İçindeki sesi dinlediğinde "olmak için geldiğin" o muhteşem SEN olabilirsin.
Biraz da biz çocuklardan öğrenelim mi?
Çocuklar için çok doğal ama bizlerin yıllar içinde unuttuğu bazı temel alışkanlıklarla hayatımızı çok daha mutlu ve bizi tatmin eder şekilde yaşayabiliriz.
Nasıl mı?
1- Seni üzen konularda takılı kalma
Kaç kere çocukların bir konuda ağlayıp, sızlanıp ama 5 dakika sonrasında başka bir konuya yönelip "mutlu" hallerine geri döndüklerini gördün?
Büyüdükçe problemimiz bizi üzen konulardan çok, o konulara takılmaktan, saatlerce oraya odaklanmaya devam etmekten geliyor.
Bu hafta çocuk olmayı hatırla:
Üzüldüğünü fark ettiğinde, hemen seni mutlu eden şeylere odaklanıp gülümsemeye başla. Bu odak değiştirmeyi yapıp birkaç dakika yeni enerjinde kalırsan, göreceksin ki güzel ve daha yüksek enerjili şeyler seni çok daha kolay bulacak.
Önce hep başkalarını mı düşünüyorsun?
Kendin için birşeyler yapacağın zaman karar vermekte zorlanıyor musun?
Birşeyler ters gidince ilk kendinden mi vazgeçiyorsun?
Eğer Evren'in (Hayatın) sana değer vermesini, sana aşk, huzur, bolluk, bereket, para getirmesini istiyorsan; önce sen kendine değer vereceksin. Önce sen kendine mutlu olma iznini vereceksin.
Ve bunun için, öncelikle aşağıdaki 3 durumda üzülmeyi bırak:
1- Kendini seçtiğin için
Başkasını seçtiğinde, onun için birşey yaptığında sorun yok ama, neden kendin için yaptığında var?
Başkasını şımartmak daha kolayken, neden kendini şımartmak zor?
Karşılaştırma yapmak, kendinle ilgili kötü hissetmenin en kolay yolu.
Başkalarının başarılarıyla, zenginlikleriyle, ilişkileriyle hatta sosyal medya takipçi sayıları ile bile karşılaştırma yapabiliyoruz. Sonuç; stres, endişe, hatta depresyon.
"Comparison is the thief of joy", "Karşılaştırma yapmak, hayattan aldığınız keyfi sizden çalar" demiş Theodore Roosevelt.
Peki nasıl karşılaştırma yapmayı bırakabilir ve hayattan keyif almaya izin verebiliriz?
21 Mart ile birlikte baharın gelişini kutlarken, hayatınızda yeniliklere nasıl yer açacağınızı bilmiyor musunuz? O zaman gelin ilk işimiz yeni enerjilere yer açmak için hayatımıza detoks yapmak olsun.
Evinde Detoks:
Marie Kondo'yu henüz okumadıysan "Hayatı sadeleştirmek için derle, topla, rahatla" kitabını okumak, 2019'da kendine yapacağın en büyük iyiliklerden biri olacaktır.
"Evden neleri atmalıyım?" diye baktığında çok az şeyi atacağını göreceksin. Çünkü eline bir eşyayı alıp "Bunu atsam mı?" dediğinde, zihnin onu tutman için bir sürü bahane sayacaktır: Ya ileride bir gün lazım olursa?... Bu da günün sonunda aslında şu anda giymediğin, kullanmadığın hatta sevmediğin bir sürü eşya ile kendini çevrelemen anlamına gelecek.
Var mı hayatında bir enerji vampiri?
Hani onunla konuşmadan önce enerjin ve keyfin yerindeyken, bir süre sonra enerjinin çekildiğini hissettiğin, yanından ayrıldığında kendini tükenmiş bulduğun...
Enerji vampiri eğer çok yakın çevrenden değilse, arkana bakmadan devam edebilirsin hayatına. Peki ya ailenden bir üye ise? Ya da iş arkadaşın? İşte o zaman enerjini nasıl koruyacağını iyi bilmelisin.
1) Tarafsız bir arkadaşına danış
Enerji vampirlerinin en temel özelliklerinden biri sana kendini suçlu hissettirmek ve seni şüphe enerjisi ile baş başa bırakmaktır. Böyle anlarda danışabileceğin, fikirlerine güvendiğin ve sana tarafsızca yol göstereceğini bildiğin bir arkadaşın olsun. Enerji vampirinin zihnine girmesine izin verme.
2) Kendini "birinci" sıraya koymak
Enerji vampiri sana, "kendini düşündüğün" için kendini kötü hissettirmeye ve seni manipüle etmeye çalışacak. Enerji vampirine karşı kendini korumak istiyorsan, "Önce ben!" demeyi alışkanlık haline getirmelisin. Sen kendine değer vermezsen, kim verecek?