Siyaset Yerli ajan işi olabilir

Yerli ajan işi olabilir

27.05.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

MHP’li 10 yöneticinin istifasına neden olan görüntülerin kendisine mühendislik misyonu yüklemiş gruplar tarafından ortaya çıkarılmış olabileceğini söyleyen Yazıcı, tüm siyasi partileri önlem almaya çağırdı

Yerli ajan işi olabilir

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, MHP’de yaşanan kaset depreminin ardından diğer partilere görüş birliği çağrısı yaparak, “Siyaset ve siyaset kurumunun güvenilirliği açısından son derece tehlikeli bir durumdur, bu bir mühendislik projesidir. Bütün siyaset kurumlarının bunu önleyici, bu tür şeylerin olmaması yönünde bir görüş birliği, yaklaşım biçimi ortaya koymaları gerektiğini düşünüyorum. Faillerin de bir an önce bulunması gerekir” dedi.
Milliyet’in sorularını yanıtlayan Yazıcı, başta kaset tartışmaları olmak üzere şu mesajları verdi:
ORGANİZE İŞ: Bu bir projedir. Organize iş olduğu belli. Kareleri birleştirdiğim zaman bu tek başına olan bir iş değil. Bu bir organize iş. Hele hele herhangi bir evde, değişik odalarında bu görüntülerin o kayıtlarda yer alıyor olması o evde bir hazırlık yapıldığı anlamına gelir. Bir işe organize iş dedikten sonra o organize işin içerisinde her türlü unsurun olması mümkündür. Bunlar iç ajan olabilir, yerli olabilir. Türkiye’nin geçmişinde var olan kendisine mühendislik misyonu yüklemiş gruplar olabilir.
ŞANTAJ TEHLİKELİ: Bu tip görüntü kayıtlarının siyaseti dizayn etme amacı, bir şantaj amacıyla kullanılıyor olması da çok dikkat çekici. Bu üzerinde durulması gereken önemli konulardan bir tanesi. ‘Siz şöyle yapmazsanız şöyle yaparız’ bu düpedüz hukukun tanımladığı bir şantaj biçimidir. Bu da siyaset ve siyaset kurumunun güvenilirliği açısından son derece tehlikeli bir durumdur, bu bir mühendislik projesidir. Bu açıdan da olup bitenlerin sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.
GÖRÜŞ BİRLİĞİ OLMALI: Bunların organize şeklinde bir siyaset mühendisliği mantığı ile devreye konuluyor olması siyaset kurumu açısından büyük bir risk taşıyor. Bu anlamda bütün siyaset kurumlarının bunu önleyici, bunu giderici, bu tür şeylerin olmaması yönünde bir görüş birliği, yaklaşım biçimi ortaya koymaları gerektiğini düşünüyorum. Faillerin de bir an önce bulunması da gerekir. Eğer bu yurtdışından yapılıyorsa uluslararası ilişkilerde hukuki yardımlaşma neyse o çerçevede yapılacak diye düşünüyorum.
FANTEZİ YAŞARIM DİYEMEZSİNİZ: Bir başka boyutu da, siyasette insan ‘istediğim fantezileri yaşarım, istediğim hobileri gerçekleştiririm’ diyemez. Siyasette hak ve özgürlükler alanınız daralır. Bu alana girmekle kendi rızanızla bu alanı daraltmışsınız. Daralttığınız bir alanı genişçe yaşıyorsanız birileri de bunu bulur ve ortaya getirirse siz sorgulanırsınız. Bunu da yargılamamak lazım. Siyasetçi herhangi bir siyaset kurumu içerisinde görev yapmaya karar verdiği andan itibaren bireysel hak ve özgürlüklerini, hobilerini, fantezilerini kendi rızasıyla sınırlayan adam demektir.
PARTİLER SERİNKANLI OLMALI: Diğer boyutu da şu; bunun muhatabı olan siyasi partilerin daha serinkanlı, akla, mantığa daha uygun bir yaklaşımla değerlendirmeleri gerekir. Hal böyle iken bunun arkasında hükümet var gibi söylemlerle bu konunun Ak Parti’ye fatura edilmeye çalışılmasını da ben konunun saptırılması olarak değerlendiriyorum. Ak Parti bu gibi konuların arkasında olmaz.
ÇOK EŞLİLİĞİN YASALAŞMASI SAÇMALIK: (Fatih ve Eyüp belediyesinin aile danışmanı Sibel Üresin’in ‘çok eşlilik yasalaşsın’ önerisi) Bunlar çok saçmalık, bu saçmalıklara görüş beyan edecek durumda değilim. Nereden onun üzerine vazife olmuş, niye söylemiş? Böyle bir beyanı çok absürt bulduğumu ifade etmek isterim.
KILIÇDAROĞLU’NA Ö-ZERKLİK TEPKİSİ: Bir yerde bir şey söylüyor. Başka yerde bunu değiştiriyor. (Doğu’da CHP-BDP yakınlaşması için) CHP bana göre ilkesizleşiyor. Her ne olursa olsun seçim sonuçlarında puanlarını artırıcı ne varsa kurumsal geçmişini dikkate almaksızın çok söylemlerde bulunuyorlar. İşte Sayın Başbakanımız Hakkâri’ye gittiğinde terör örgütü PKK’nın baskısıyla dükkanların kapattırılmış olması ve kendi gittiğinde de açık olmasına karşı bir bedel ödüyor yani. İnşallah o söylemin arkasında o mitingi yapmanın pazarlığı yoktur.
KARADENİZLİLER ANİ TEPKİ VERİR (Trabzonluların Fenerbahçe’nin şampiyon olmasının ardından Başbakan’a tepki göstermesiyle ilgili olarak): Biz Karadenizliler tepkilerimizi çok ani çok sert bir şekilde ifade ederiz. Birden kabarır birden ineriz. İlk tepkiler duygusal olur. Yani akıl mantık sürecinden geçmeden verilen tepkilerdir. Başbakan’ın şampiyonun belirlenmesinde bir dahli olamaz. Bu faaliyeti sporcular icra eder. Kim galip geldi, gelmedi diye bakılan yer kaledir. Kaleye bak, kaç defa gol girmiş. Diğer kaleye kaç girmiş. Sonuçta bunun skorunu ilan eden de hakemdir.

Haberin Devamı

YGS OLAYI MALİYETİ YÜKSEK DERS:
Ben YGS ile alakalı süreçlerde bir kayırmacılık yapıldığı kanısında değilim. Ama basına dağıtılanda bir şifreli örnek var. Bu daha sonra doğrulandı. O çok karmaşık olan şifrenin bir kısım öğrencinin avantajlı durumuna getiren bir uygulama olduğu kanısında değilim. Doğrudur. İnsanların kafaları bu kadar keşke karıştırılmasaydı. Biraz daha basiretli davranılsaydı. Biraz daha bu konudaki beyanlar, biraz inandırıcı, biraz daha kesin net bir biçimde kamuoyuyla paylaşılsaydı bu süreçler yaşanmazdı. Bu yaşanan sürecin iddia edildiği gibi bir kayırmaya yol açmamakla birlikte bu öğrencilerin belli kesimlerin kafalarında bu yönde bir kuşku uyandırıldığı olgusu var. Keşke bu süreçler yaşanmasaydı. Herhalde bu önemli bir derstir, maliyeti yüksek bir derstir.

Haberin Devamı

Gülen bu işlerle uğraşmaz
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kasetlerle ilgili okyanus ötesini eleştirmesini değerlendiren Yazıcı, “Fethullah Gülen Hocaefendiyi kastediyor. Neye dayanarak bunu kastediyor bilmiyorum. Hoca çok saygın bir kişi. Bana göre dünyanın her tarafında çok önemli hizmetler yapıyorlar. Ben de yurtdışına gittiğimde davet ettiklerinde o okullara, yurtlara gidiyorum. Bu kadar insan sevgisiyle donatılı olan bir kesimin, hocaefendinin bu tür işlerle uğraşacağı kanısında değilim” dedi.