Gündem Yılda 100 bin kişi kalbine yeniliyor!

Yılda 100 bin kişi kalbine yeniliyor!

10.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kalp Haftası kapsamında Türkiye’nin kalp sağlığını masaya yatıran uzmanlara göre Türkiye’nin kalbi tekliyor. Kalp sağlığına dikkat edilmediği takdirde yılda 100 bin olan ölüm oranı gelecek yıllarda katlanarak artacak. Yapılması gerekenler ise basit; sağlıksız beslenme ve kilodan kaçınmak, spor yapmak...

Yılda 100 bin kişi kalbine yeniliyor

BAŞLARKEN

Yılda 100 bin kişi kalbine yeniliyor

Haberin Devamı

Türkiye’de her yıl ortalama 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor. Kalp krizi geçirenlerin 3’te 1’i yani yaklaşık 100 bin kişi ise hayatını kaybediyor. Hayatta kalan hastaların yaklaşık 120 bini bir yıl içerisinde yeniden kalp krizi geçiriyor. İstatistiklere göre Türkiye’deki ölüm nedenlerinin başında yüzde 40 ile koroner kalp hastalıkları geliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de kalp hastalığı ve buna bağlı ölümler 2030 yılına kadar insan sağlığını tehdit eden birinci faktör olmaya devam edecek. Türkiye’de ani kalp krizi ve akut koroner sendroma bağlı ölüm oranı neredeyse tüm Avrupa ülkelerinden daha yüksek seviyede. Başlıca nedenler olarak, sigara, alkol, obezite, stres, spor yapmamak, düzensiz ve sağlıksız beslenme olarak sıralanıyor.

Haberin Devamı

‘Kalp krizi yaşı düştü’

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, Kalp Haftası kapsamında vatandaşlara Milliyet aracılığı ile önemli uyarılarda bulundu. Sigara, diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği olmak üzere karın tipi şişmanlık ve psiko-sosyal stresin kalbin düşmanı olduğunu belirten Prof.Dr.Şahin; “Ülkemizde yılda yaklaşık 100 bin kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Tüm kalp hastalıklarının yüzde 20’sindn sigaranın sorumlu olduğunu biliyoruz” dedi. Kalp, damar sağlığı için en önemli kriterlerden biri olan kolestrol üzerindeki tartışmaları da eleştiren Prof.Dr.Şahin; “Kolesterol zararlı değildir’ safsatalarına inanmayın. Kolesterol tartışmalarına son zamanlarda bir de kaya tuzu tartışması eklendi. Birçok uzmanın aykırı fikirler öne sürdüğünü görüyoruz. Halbuki, kolesterol gibi tuz ve kalp damar sağlığı arasındaki hassas geçtiğimiz yıllarda net olarak ortaya kondu. Belli hasta gruplarında kan kolesterol yüksekliği, tıpkı kan şekeri yüksekliği, kan basıncı yüksekliği gibi zararlıdır. Buna rağmen aykırı fikirler ileri sürülmek yanlışı dillendirmekten başka bir şey olmaz” diye konuştu. Prof.Dr.Şahin, sorularımız şöyle cevapladı:

- Ülkemizde gençlerde kalp krizi riski neden yüksek?

“Avrupa’da ortalama 60-65 arası olarak kaydedilen kalp krizi yaşı, Türkiye’de tam 10 yaş daha erken bir ortalamada seyrediyor. Kalp krizi ile hastaneye yatışlar, erkeklerde 45-55, kadınlarda 55-65 yaşlarda zirve yapmış durumda. En önemli etken erken yaşlarda başlanan yoğun sigara tüketimi, obezite ve diyabet. Tütün içen her iki kişiden biri, başta kalp krizi, kanser ve kronik akciğer hastalığı olmak üzere tütünle ilişkili hastalıklar nedeniyle erken ölüyor.”

Haberin Devamı

Stent yaygınlaştı

- Yeni tedavi yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz?

“1960’lı yıllarda kullanılmaya başlanan koroner bypass ameliyatlarına alternatif olarak 1977’de koroner balon tedavisi uygulamaya girdi. 1987’de damar içi stent, 2000’li yılların başında ilaç salınımlı stentler ve daha sonra da eriyebilir stentler geliştirildi. Özellikle, ilaç kaplı stentlerin uygulamaya girmesi bu alanda çığır açtı. Teknolojik gelişimle yeniden daralma oranları yüzde 5’in altına indi. Stent teknolojilerindeki gelişmeler mutlaka bypass olması gereken hasta sayısını giderek azalttı ve bypass ameliyatı bazı özel durumlarda yapılır hale geldi.

Haberin Devamı

- Eriyen stendlerde risk var mı?

“Son yıllarda klinik uygulamaya giren eriyebilir stentler damara yerleştirildikten sonraki 6. ayda erimeye başlayıp, 2 yıl içerisinde tamamen kayboluyor. Yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda eriyen stentlerin, ilaçlı metal stentler kadar etkili ve güvenli olduğu görülse de eriyen stentler hâlâ metal stentlere göre daha kalın. Bu nedenle hem damarın her bölgesine takılması zor hem de damarlardaki çatallanma bölgelerinde kullanımları da sınırlı. Yakın gelecekte eriyen stentler, ilaçlı stentlerin yerini alabilir.”

- En önemli ameliyatsız tedavi yöntemi nedir?

“Kalp damarında hastalık tespit edilen ve girişim gereken hastalara stentin ilk seçenek olduğu, bypassın ilk seçenek olduğu veya stent ya da bypassın ikisinin de yapılabileceği şeklinde 3 öneri sunulabilir. Kardiyoloji alanında önemli bir diğer gelişme de ameliyatsız kalp kapak değişiminin gerçek olması. Bozulmuş ya da yeteri kadar görev yapamayan kalp kapaklarının değişiminde yaklaşık 50 yıldır açık kalp cerrahisi kullanılıyor. Açık kalp ameliyatının risklerinden dolayı uzun zamandır anjiyo benzeri yöntemlerle kalp kapaklarını değiştirmek için araştırmalar yapılıyor. Dünyada ilk kez anjiyo yöntemine benzer şekilde kasık damarından girilerek aort kapağının değiştirilmesi, kısaca TAVİ yöntemi 2002 yılında yapıldı. Bu uygulamanın 2007 yılında klinik uygulamada yaygınlaşmasıyla birlikte uygulama sayısı tüm dünyada katlanarak artmaya başladı.”

Haberin Devamı

9 risk faktörü

- Risk faktörleri neler?

Türk Halkının sağlığını tehdit eden en yaygın hastalıkların başında kalp ve damar hastalıkları geliyor. Bizim 9 risk faktörü dediğimiz, kolesterol yüksekliği, sigara, diyabet, hipertansiyon, karın tipi şişmanlık, psiko-sosyal stres, kötü beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol ilk kalp krizine yüzde 90 etkiye sahip. Kalp krizinin en önemli belirtisi göğüs ağrısı. Ağrı karakteristik olarak göğüs ön duvarında geniş alanda hissedilir ve ezici, sıkıştırıcı, yanıcı vasıftadır. Sıklıkla nefes daralması, bulantı, kusma, terleme ve fenalaşma şikayetlere eşlik eder. Ağrı ani başlar, ancak maksimal yoğunluğa birkaç dakikada ulaşır, 15 dakikadan daha uzun sürer.”

Kalbin için pedalla!

İstanbul’da bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak ve kalp-damar hastalıklarına dikkati çekmek amacıyla “Kalbin İçin Pedalla Halk Turu” gerçekleştirildi.

Yılda 100 bin kişi kalbine yeniliyor

İstanbul Sağlık Müdürlüğü, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Kalbin İçin Pedalla Grubu tarafından düzenlenen bisiklet turuna katılanlar, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı önünden Sağlık Bilimleri Üniversitesi’e kadar pedal çevirdi.

Rakamlarla kalbimiz!

Türk Kardiyoloji Derneği tarafından açıklanan rakamlar, Türkiye’nin kalp sağlığında sınıfta kaldığını ortaya koyuyor. İşte rakamlarla kalp sağlığımız...

- Yılda ortalama 300 bin kalp krizi geçiren 95 bin kişi, yani kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık 3’te 1’i 365 gün içinde hayatını kaybediyor. Kronik koroner kalp hastalığı tanısı ile izlenen hasta havuzunda yaklaşık 3.5 milyon hasta yer alırken, bu hastalardan 110 bini 1 yıl içinde yaşamını yitiriyor.

- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı ölüm nedeni istatistiklerine göre Türkiye’de bebek ölümleri hariç 358 bin kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin 140 bini koroner kalp hastalığına, 35 bini beyin damar hastalıklarına, 70 bini kansere bağlı gerçekleşti.

- 2012 verilerine göre Türkiye’de yılda 420 bin koroner olay meydana geldi. Bunların 180 bini yeni kalp krizi, 120 bini tekrarlayan kalp krizi, 120 bini diğer koroner kalp hastalığından oluştur

- 2011 yılında yapılan Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Çalışmasına göre erkeklerin yüzde 2.3’ünde; kadınların ise yüzde 1.1’inde kalp krizi öyküsü bulunuyor. Beyana dayalı doktor tarafından tanı konulmuş koroner kalp hastalığı sıklığı erkeklerde yüzde 3.8, kadınlarda yüzde 2.3. Erkeklerde Batı Anadolu Bölgesi yüzde 7,5 ile koroner kalp hastalığının en sık olduğu bölge. Kadınlarda ise Batı Karadeniz ve Orta Anadolu koroner kalp hastalığı sıklığının yüksek olduğu bölgeler

- 2015 yılı verilerine göre 1517 hastanenin 265’inde kardiyolojik girişimler ve açık kalp cerrahisi yapıldı. Türkiye’de 2014 yılında 65 bin bypass operasyonu yapılırken, milyon nüfus başına düşen bypass sayısı 857 oldu. Bu oran Almanya’da 488, Yunanistan’da 502, Hollanda’da 712 olarak ölçüldü.

- Türkiye’deki ortalama arkek ömrü 72 yaş, kadınlarda ise 79 yaş sınırında. Bu yaş ortalaması OECD ortalamasından 5.5 yıl düşük. Ölüme yol açan en yaygın durum kalp ve damar hastalıkları. Toplam ölümler içinde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm oranı yüzde 47.

- Sigara tüketimi halen en önemli sorunlardan. 2008’de yüzde 32 olan sigara içme oranı başarılı bir kampanya ile yüzde 24 civarına düştü. Ancak erkeklerde sigara içme oranı halen yüzde 37 seviyesinde. Sigara içme oranı Türk kadınında yüzde 11 seviyesinde. OECD ortalamsı ise 21 seviyesinde.

- Türkiye diyabet sıklığında yüzde 14.8 ile Avrupa birincisi. Türkiye’den sonra gelen Sırbistan ve Makedonya’da bu oran yüzde 9.8. Türkiye nüfusunun yüzde 66’sı kilolu. Erkeklerin yüzde 29’u, kadınların yüzde 35.9’u obez. Hipertansiyon sıklığı erişkin nüfusta yüzde 22.4 oranında. Erkeklerdeki oran yüzde 21.8, kadınlarda ise yüzde 23.”

- *Toplumun yüzde 38.3’ünün kolesterolü yüksek. Fiziksel aktivite eksikliği yüzde 32. Bu oran erkeklerde yüzde 27, kadınlarda yüzde 37.

Zeytinyağı ve sebze ağırlıklı beslenin

- Kalbi en iyi koruyan besin ve yaşam biçimleri nelerdir?

“Akdeniz Tipi Diyet dediğimiz zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve kuruyemişten zengin besinlerin kalp sağlığına olumlu etkilerini gösteren birçok çalışma var. Kabuklu yemişler dengeli yağ içeren bir beslenmede önemli. Ancak bunları normal yemeğe ek olarak değil tereyağı veya kırmızı et gibi doymuş yağların yerine diyete eklemek kalp için daha yararlı. Ayrıca içeriklerindeki posa, başta vitamin E olmak üzere yağda eriyen vitaminler, bitkisel proteinler, magnezyum, potasyum ve folik asit, damarlar üzerinde koruyucu özellikte. Ne var ki, yüksek kalorili oldukları için kilo aldırma riskleri var. Özellikle kilo sorunu olanlar ve şeker hastalarında aşırı tüketim zararlı olabilir, bu grup hastalar kendi doktorlarına danışarak tüketecekleri miktarlar konusunda bilgi almalı. Tuz tüketimi günde 5 gramla yani bir silme tatlı kaşığı ile sınırlandırılmalı. İşlenmemiş tahıllar, baklagiller, az yağlı süt ürünleri, deniz ürünleri, kavrulmamış fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişler soframızda yer almalı, kırmızı et tüketimi ve doymuş yağlar azaltılmalı, şekerli içecekler, şekerli ve unlu hazır besinler ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak durulmalı. Doymuş katı yağlar azaltılıp, vücut için gerekli kalori işlenmiş şekerler yerine zeytinyağ ve diğer sıvı yağları da içeren sağlıklı besinlerle alınmalı.”

YARIN: Prof. Dr. Süha Küçükaksu yapay kalp ve geleceğin tedavilerini anlatıyor.