Yılmadı, hayatının senaryosunu yazdı

Antalya’da “serebral palsi” (bir tür kas hastalığı) nedeniyle yüzde 95 engelli olan 25 yaşındaki Ahmet Ortaarmutçu, hayata küsmedi, hayatının senaryosunu yazıp film yaptı. Ortaarmutçu, “Öyle bir iste ki” isimli kısa filmle engellilerin yaşadığı sorunları, kendi hayatından esinlenerek aktarıyor.
Bolulu İbrahim-Fatma Ortaarmutçu’nun tek çocukları olarak dünyaya gelen Ahmet’in, iki günlükken geçirdiği havale sonrasında beyninde hasar oluştu. Serebral Palsi hastası olduğu belirlenen Ortaarmutçu, gördüğü rehabilitasyon ve ailesinin desteğiyle önce ayakta durmayı başardı, ardından eğitimine devam edip üniversiteden mezun oldu.
Bilgisayar faresini ayağıyla kullanan, burnuyla da klavyeye dokunarak yazı yazan Ortaarmutçu, film ve dizilerde gerçek engellilerin rol alamaması nedeniyle önce kendi hayatından esinlendiği kısa film senaryosu yazdı, ardından sponsorların desteğiyle filmin çekimini gerçekleştirdi.

Senaryoyu beğenmediler
Ortaarmutçu, yaptığı açıklamada, “Neden dizilerde ve filmlerde gerçek engelliler oynamıyor?” düşüncesinin ardından bir arayış içine girdiğini söyledi.
Kısa film atölyesi diye bir yere gittiğini, kendisine “hikaye yaz” denilmesi üzerine senaryo yazdığını anlatan Ahmet Ortaarmutçu, ancak yazdığı senaryonun beğenilmediğini kaydetti. Sonra kendi hayatını anlatan senaryo yazdığını belirten Ortaarmutçu, şöyle devam etti:
“Senaryom yine beğenilmeyince iyice hırslandım. Sonunda lisedeki öğretmenimin vasıtasıyla yönetmen Emre Aytekin ile tanıştım. Emre ağabey senaryoyu üç kez okuduktan sonra ‘Kafamda bir şeyler oluşmaya başladı’ dedi. Sonra da Emre ağabeyle oturduk, senaryoda düzeltmeler yaptık. Her şey çok iyi gidiyor.”
Yönetmen Emre Aytekin, filmi başta Altın Portakal olmak üzere Türkiye ve dünyadaki kısa film yarışmalarına göndereceklerini söyledi.

‘Filmde beni göreceksiniz’

Senaryoda kendi hayat hikâyesinden esinlendiğini vurgulayan Ahmet Ortaarmutçu, şunları söyledi: “Filmde engellilerin yaşadığı sorunlardan tutun, üniversiteden mezun olmuş ve bir buçuk yıl bir iş sahibi olamayan ama buna rağmen kendini eve kapatmayan, kendine bahaneler yaratıp hayatın içinde olmaya çalışan, cilt cilt kitaplar okusanız anlayamayacağınız bir şeyi iki kelimeyle size anlatan bir genç göreceksiniz.”