Genel Sağlık Yürüme güçlüğü çekiyorsanız dikkat!

Yürüme güçlüğü çekiyorsanız dikkat!

22.01.2015 - 11:36 | Son Güncellenme:

Memorial Hizmet Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Ramazan Sarı, 65 yaş üstü hastalarda omurga problemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Yürüme güçlüğü çekiyorsanız dikkat

Omurga vücudumuzu düz tutmaya yardımcı olan ve vücudumuzun çatısını oluşturan yapıdır. Birçok kemiğin bir araya gelip eklem oluşturması ile meydana gelir. Hayat boyu insan vücudunu taşımanın dışında önemli ölçüde yüke maruz kalır. Özellikle yaş ilerlediğinde kadınlarda daha erken olmak üzere kemiklerin kalsiyum yoğunluğunu kaybetmesi durumu olan osteoporozdan dolayı direnci azalır. Omurga kemikleri arasında eklemler ve yumuşak dokular olarak adlandırılan tendonlar, kaslar ve yağ bulunmaktadır. Bu eklemlerin amacı, eğilip doğrulma gibi hareketlerin omurga kemiklerine zarar gelmeden yapılmasını sağlamaktır.

Yaş ilerledikçe şikayetler artıyor

Yaş ilerledikçe kemikler arası ilişkiyi sağlayan bu dokularda kalınlaşmalar ve sertleşmeler başlar. Neredeyse her insanda bu tür değişiklikler meydana gelir. Ancak bazı kişilerde bu değişiklikler günlük işlerin yapılmasını güçleştirecek kadar ağrılı olmaya başlar. Çoğu zaman ayakta uzun süre duramama ile yürüme mesafesinin ve süresinin kısalması en sık görülen yakınmalardır. Çoğu hasta 100 metre gibi kısa bir mesafeyi dahi yürümekte güçlük çekmektedir. Bazı hastalarda ilaç tedavisi ve fizik tedavi ile iyileşme sağlanmaktadır. Ancak şikayetlerinde düzelme olmayan hastalar için cerrahi yöntemlere başvurulmaktadır.

Cerrahi tekniklerdeki gelişmeler başarı oranlarını artırıyor

Omurgada özelikle yaşlanmayla ortaya çıkan spinal kanal stenozu denilen omurilik kanalında daralma, sinir köklerini baskılayan foraminal stenoz adı verilen daralmalar, bel kaymaları yani spondilolistezis ve skolyoz olarak bilinen omurganın şeklini kaybedip eğilmesi gençlere oranla sık görülmektedir. Bu hastalıkların bir kısmı doğuştan da gelebilmektedir. O nedenle hangi hastalıkta tedavi gerektiği, mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmelidir. Bu rahatsızlıklarda pek çok destekleyici tedavi olmakla beraber, cerrahi yapılması gereken hasta sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Çoğu zaman toplum içinde yaşlanmayla birlikte yaşanması zorunlu bir durum gibi algılanır. Aslında bugünkü tıbbi imkanlarla tedavi edilemeyen hasta sayısı çok azdır. Özellikle anestezi, kardiyoloji gibi alanlardaki gelişmeler cerrahideki başarı oranlarını artırmaktadır.

Bu hasta grubunda genellikle vücuttaki diğer sistemlerle ilgili hastalıklar da ortaya çıkmış durumdadır. Omurga rahatsızlıklarının eklenmesi ise hastaların yaşam kalitesini belirgin ölçüde düşürmektedir. Özellikle ileri yaşlarda tansiyon, kalp damar hastalıkları ve kolesterol gibi sistemik hastalıkların eşlik etmesi, ameliyat gerektiren rahatsızlıklar açısından risk oluşturmaktadır. Günümüzde teknoloji ve minimal invaziv girişim teknikleri ile cerrahiye bağlı yan etki oranları belirgin şekilde düşmüştür. Gerekli ameliyat öncesi hazırlıklar ve değerlendirmeler yapıldığında, yaşın ileri olması ameliyata engel olmaktan kalkmıştır.

Omurga cerrahisinde günümüzde ameliyat sırasında tomografi çekilebilmekte, navigasyon sistemleri ile vida sistemleri sıfır hataya yakın kesinlikte uygulanabilmektedir. Bu teknolojik destek ile cerrahi tekniğin gelişmesi ameliyatların başarılı olma oranını çok yüksek seviyelere taşımıştır. Bununla beraber ameliyat sırasında ve sonrasında gelişebilecek kanama, felç, implantların hatalı yerleşmesi gibi durumların önüne geçilebilmektedir. Özellikle kanamanın çok az olması, ameliyat sonrası kan ihtiyacın gelişmemesi de bunlara bağlı problemleri ortadan kaldırmıştır. Ameliyat ve dolayısıyla da anestezi süresini azaltmıştır.

Omurga sağlığınız için dikkat etmeniz gerekenler

Tüm vücut sağlığı için olduğu gibi omurga sağlığı içi de bol su içilmelidir. Kemik erimesi omurganın en önemli düşmanıdır. Omurga için kalsiyum ve D vitamini önemli ihtiyaçtır. Bu nedenle kemik erimesine engel olmasa da geciktirmesi açısından kalsiyum içerikli beslenme, D-vitamini için bol güneş banyosu yapılmalıdır. Özellikle 60 yaş üzerinde kemik yoğunluğu ölçümleri ile tedavi ihtiyacı olup olmadığının erken tespit edilmesi de çok önemlidir. Yüzme, yürüyüş gibi düzenli egzersizler omurda sağlığının korunması için gereklidir.

Yazarlar