Geri Dön
Akışına bırak ki yenilenmesi gereken yenilensin

Akışına bırak ki yenilenmesi gereken yenilensin

O dilenci kılıklı insanlardan uzaklaş, kafaya taktığın kuruntuları sal, geçmiş değil, şimdiye sarıl ve umutlan. Artık yapman gereken menekşe kokulu, taze kabuğunun sefasını sürmen. Planladığın, yönetebildiğin konularda efor sarf et ama gerisini akışa bırak, bırak ki yenilenmesi gereken yenilensin...

Pınar Gökdemir
Pınar Gökdemir

Tenine dokunan o usul rüzgar, yüzünü ısıtan tatlı güneş, saçını okşayan ve yaş almış o eller... Hepsi seni yarına taşıyacak, yeni sana yakınlaştıracak araçlar aslında. Niyetinde o olmak yok, onların istediği sen olmak yok, çünkü planladığın bu değil. Sen başka bir şey olmak istiyorsun; yatırımlarını, öngörülerini, ilişkilerini buna göre organize ettin, emek verdin, çabaladın ve haklısın da. Elbette ektiğini biçmelisin, bu senin hakkın. Kontrolü kaybetmek hiç sana göre değil, düzen değiştirmek, senin istemediğin bir zamanda hem de, hiç mi hiç senlik bir hal değil...

Haberin Devamı

Kendine inancın tam çünkü güçlüsün

Hariçten gelen o etki, şiddetini arttırıyor; çünkü sen usulluktan, tatlılıktan ve şefkatten anlamadın ve olanlar oldu. Şimdi acı çekip kıvranıyorsun, rüzgâr deliriyor ve sen gitmek istediğin yönün tam tersine, belki de isteyip istemediğini bilmediğin, hiçbir fikrin olmayan bir yöne ittiriliyorsun. Kendine hâlâ inancın tam çünkü sen güçlüsün, yere sağlam basıyorsun, bastığın yer de sağlam çünkü sen seçtin, ayakkabıların kaymaz, kaliteli. Sen kalitelisin, zemin kaliteli, yer kaliteli.

Tüm çabaların nafile olduğu an

Bu sefer olmadı, her şey olması gerektiği gibiydi halbuki. Sen haklıydın, bundan önce sen kazanmıştın, yöntemin aynıydı ve kaynakların bitmemişti, devam edebilirdin. Olmadı. Sen elinden geleni yaptın, delicesine kafa yorduğun halde neden olmadığını anlayamadın. Burda durman gerektiğini, tüm çabaların nafile olduğunu anladığın andasın şimdi.

Haberin Devamı

Tut o anı, kaybetme!

Dış tesirlerin üzerinde usulca yapmaya çalıştığı değişiklik işte buydu ve sen direnince akış sana hiç göstermek istemediği sevimsiz tarafını gösterdi. Seni dörtbir yanından tutup eski kıyafetlerini çekiştirdiler ve sen çıplak kaldın. Artık eski kabuğun yok ve nasıl üşümeyeceğini, nasıl utanmadan sokaklarda dolaşacağını bilemiyorsun, kaygılı, düşünceli ve yorgunsun. Üzerindekiler kirli ve kokuşmuştu ama ısıtıyordu ve senin baş etme, sen olma şeklin buydu. Girmek istediğin o çiçek kokulu ortamlara bu kılıkta giremedin ama bunu sorgulamıyor, mevcutla ne yapılabilir derdindeydin sen. O hırpalanma senin yeni arayışlara muhtaç bıraktı. Peki artık aciz, zayıf ve biçare misin!

Hayır! Kabuk değiştirdin

Akışına bırak ki yenilenmesi gereken yenilensin

Bu taraftır bakılması gereken. Üstündekinin değişme vakti gelmişti, sen kendi rızanla yapmadın ve dış tesirlerle bu gerçekleşti. O dilenci kılıklı insanlardan uzaklaş, kafaya taktığın kuruntuları sal, geçmiş değil, şimdiye sarıl ve umutlan. Artık yapman gereken menekşe kokulu, taze kabuğunun sefasını sürmen. Planladığın, yönetebildiğin konularda efor sarf et ona lafı olmak evrenin ama gerisini akışa bırak, bırak ki yenilenmesi gereken yenilensin. Buna da sen karar veremezsin! Ve asıl güç de bu. Yönetilemeyeni akışa sal. Tevekkül et. Sen olduran, susturan, yaptıran değilsin. Böyle bir misyonun olmadığına göre hayatta, artık vakit keyif alma vaktidir.

Haberin Devamı

Kendine sarıl, kendini kucakla... Bu yeni sen, sana iyi gelecek...

Benzer İçerikler