Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Belki de ilk kez bu sene, yeni yıldan yeni değil de eski huzur bekleniyor. Geçmişin nispeten daha sakin ve sağlıklı hayatı, insanların yegane dileği olarak dile getiriliyor. 2020 hepimizi biraz daha objektif ve sağduyulu kılarken, umudun ve beklentilerin ibresi tam ortada değil de biraz daha karamsarlık tarafına eğiliyor. Her olumsuzluk gibi bu durum da yeni öğretiler ve deneyimlerle geldi...

Mesela kötü şeylerin sıra beklemediğini, pandeminin üzerine depremin olabileceğini, bir felaketin bir başkasını ötelemediğini gördük. Vatanseverliğin bildik meslek ve enstrümanlar dışında steteskop, şırınga, derece vb. medikal aletlerle ve bunları kullanan sağlık uzmanlarıyla da ilişkisini öğrendik. Herkesin eğitim, mevki, makam, yaş ve deneyim bakılmaksızın saçmalayabileceğine tanık olduk. Az vaka, az kayıp derken mücadeleyi psikolojik olarak kazandık mı, kaybettik mi doğrusu hiç ilgilenmedik.

Haberin Devamı

Sağlıklı olmanın her zaman lazım ve önemli olduğu, tabiatın sağlıksız olanı sevmediği, alışveriş yapmadan yaşanabileceği, sandığımızdan daha az ekmek tükettiğimiz ve eşyanın patron olmadığı gibi iyi dersler de oldu. Uzun yıllara yaymadan halledemeyeceğimiz dijital ve sosyal bir değişimi haftalar içinde tamamladık.

Ben sözlerimi tuttum!

Benim sözlerimi tuttuğum bir yıldı; en azından bu köşeden yazdığım tarzda, bilimsel ve bütünsel bir yaklaşımla hizmet vereceğim bir klinik kurdum. Ama genelde sözlerin tutulamadığını, iş akitlerinin, evliliklerin çatırdadığını, hane içi şiddetin başladığı ya da arttığını da gözden kaçırmamak lazım. Bu tutulmayan sözler içinde, testler, devam etmesi gereken tedaviler, kontroller de gözden kaçtı.

Her zorlu savaştan eve dönülür ya, bu savaştan çıktığımızda ilginçtir sokaklara döneceğiz. Takkeyi önümüze koyup neler yapabileceğimizi iyi düşünmemiz, enkazı doğru toparlamamız gerekiyor. Aynı, derin mücadelelerin acısının sonradan çıkması gibi, bu sürecin de sonradan çıkacak acısına, eskilerin dediği gibi ceremeye engel olmak elimizde.

Kendi psikolojimizi ve sevdiklerimizin psikolojisini, hiç değilse astroloji kadar profesyonel yaklaşımlar ve uzmanlarla gözden geçirmemiz, sürecin ardından zihnimizde kalan yıpranmanın farkında ve telafisinde olmamız gerekiyor. Diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların kontrolünü hiç bırakmamamız gerekiyor. Doğru beslenmeyi hayatın merkezine koymamız, bunun tercih değil zorunluluk olduğunu anlamamız gerekiyor. Hastalığı beklemenin yerine, hastalığa hazır olacak yaşamsal gerekleri, diyeti, egzersizi, genetik analizlerimizi de yaptırmamız lazım.

Haberin Devamı

Katılır mısınız bilmiyorum ama bu süreçte en gizli deformasyonlardan biri de ölüme karşı soğumamız. Covid-19 kaynaklı ölümler sıklaştıkça öyle nasırlaştık, öyle paralize olduk ki; “Koronadan mı ölmüş?” sorusu adeta durumun dramatik tarafını haklı gerekçelerle örten bir kum fırtınasına dönüştü. Ölüme karşı soğumak bizleri yaşama karşı da soğutuyor, hayatın kutsallığı ve ne olursa olsun mutlu-umutlu sürdürülmesine inancımızı yıpratıyor. Sular çekildiğinde yaşamla aşkımızı onarmanın da içsel yollarını bulmak zorundayız.

Haberin Devamı

YENİ YIL...

Uyku saatlerimize, beslenmemize dikkat!

Şimdilik uyku saatlerimize lütfen dikkat edelim. Erken yatıp erken kalkarak, vücudumuzun bizi koruyacak hormonlar salgılamasına izin verelim. Egzersizi, ağır veya profesyonel beklentilerle ertelemeyip, basit aletler ve kısa sürelere bile yayabileceğimiz bir alışkanlık haline getirelim. Bırakın salon araştırmayı, evinizin salonu inanın yeterli. Suyu, uykuyu, renkli sebzeleri ve akşam yemeklerini hafifleştirecek küçük atıştırmaları disiplinle ve bol bol tüketelim. Özellikle bitkisel protein kaynaklarına hayatımızda daha çok yer verelim. Yağlar özellikle yağlı tohumlar, ceviz, badem ve fındık vazgeçilmezimiz olsun ama mesafemizi de kaybetmeyelim. Stresle baş etmek için kendi güvenli sığınağımızı kendimiz bulalım; dua etmek, meditasyon, spor veya başka türlü bir dinginlik yaşamayı ihmal etmeyelim. Madem eski günlerimizi özlüyoruz, bu durumun, bir kıyıdan biraz kontrolsüz ve fazla açılmaya çok benzediğini düşünün. Bir an önce geriye doğru kulaç atmazsak, inanın bizi kıyıya götürecek bir dalga yok. Bilgili, maskeli, sağlıklı ve mutlu kalın. Yeni yılınız kutlu ve hep umutlu olsun.

Bu yazıya katkılarından dolayı Diyetisyen Emel Unutmaz’a teşekkürler.