Emre Kara

Emre Kara

emrekarayazar@gmail.com

Tüm Yazıları

Ekran deneyimi benim yaşımdan fazla olan bir değerin önünü arkasını hiç düşünmeden konuşmasına şaşırdım bugün. 'Bir değer' diyorum, çünkü yıllarına ve toplumda edindiği konuma saygım var. Okan Bayülgen'den bahsediyorum. Bir kesimin güçlü bir entelektüel olduğuna ve iyi mizah yaptığına inandığı için sevdiği, ekranda gözlerinin aradığı sunucu, aktör, komedyen bir yandan da fotoğrafçı kişilik.

Dün akşam, henüz izleyemediğim bir programda kendisine yöneltilen "Fenomenlik de yeni bir meslek oldu ya..." ibaresini balla keserek, "Onların hepsini çöpe atıyorum. Hepsi çöp. Para kazanmaya çalışan zavallılar hepsi. Hiçbir şey olmaz onlardan. Onlar bazı mobil uygulamalar geçerliliğini koruduğu sürece bir şeyler yapabilen, bu yolla da üç beş kuruş paza kazanabilen insanlar. Tanıdığımız, sevdiğimiz sanatçıların bu işlere girmesi bende utanç duygusu uyandırıyor" dediği video düştü sosyal medyanın tam da ortasına.

Haberin Devamı

Bu bölüm cımbızlanarak paylaşıldığı için konu nereden buraya geldi bilmiyorum. Lakin sadece bu bölümü kendi içinde değerlendirdiğimde iki fikrim oluştu. Öncelikle influencer ve fenomen arasında fark vardır. Global adıyla influencerlar artık yeni medya anlayışıyla doğan mesleğin işçileri. Kelime anlamıyla 'etkileyen kişi' demek. Platform olarak sosyal medyada boy gösterdikleri paylaşımlarla takipçilerini etkileyebilen, bazen ilham olan, geçenlerde Simla Canpolat gibi akım yaratan, satın alma kararlarını etkileyen kişiler demek.

Bu işi icra edenlerin para kazanma kaynağı da markalarla yaptıkları işbirlikleri. Yani geleneksel medyaya dönecek olursak televizyondaki bir ünlünün şampuan reklamında oynaması, bir şefin mutfak ürünü markasıyla anlaşıp billboardlarda yüzünün görünmesi gibi. Sosyal medyadakinin bundan farkı ne? Küçük-orta-büyük kitle ölçekli içerik üreticiler ilgi alanlarına göre markaların kadrajına giriyor. İşbirliği ya da PR anlaşması yapılıyor. İşbirliği karşısında kazanç sağlanırken devlete vergiler de ödeniyor. Üstelik herkesin influencer olma potansiyeli varken bu işi başarıyla yapabilen de az.

Haberin Devamı

Peki fenomen nedir? Geniş bir kitleye ulaşmış, hayatı ilgili takip edilen, magazinlere konu olabilen bir nevi sosyal medya ünlüsü; Duygu Özaslan gibi. Ne her fenomen içerik üreticidir, ne her içerik üretici fenomen. Hem fenomen hem içerik üretici olan profiller de vardır. Bu tıpkı her denk küme eşit değildir, ama her eşit küme aynı zamanda denktir gibi bir mantık.

Şimdi geliyorum ikinci yorumuma. Sadece fenomen kişiliğiyle öne çıkanların, hiçbir vasfı olmadan ve altı doldurulamaz nedenlerle ünlenip her yerde gözükmesini ben de, hatta bu yazıyı okuyan herkes de sorguluyor. İyi akademik eğitim alanların ve yüksek pozisyonlarda çalışanların çoğu zaman bu kişilerden az kazandığını da duyuyoruz. İsyanlar ve hiçbir merciye dayandırmaya hakkımız olmayan yargılama burada başlıyor. İyi de zamanında TV ünlüleri ve figürleri de iyi eğitimli ve üst düzey yönetici olarak çalışanlardan kat be kat fazla paralar kazandı. Okan Bayülgen de bunlardan biri. O zaman bunlara da yargı dağıtmak mı lazım? Karşılığında alacağı ücret için çamaşır suyu reklamında seslendirme yapan Okan Bayülgen dün akşam nasıl diğer ünlüler adına utanç duyabiliyor? Sosyal medyada hiç düşünmeden binlerce insan nasıl haklı diyerek bu insanları bir kalemde küçümseyebiliyor. Para kazanmak ne zaman zavallılık olmuş? Gençler bu ülkede bir şekilde tutunmaya çalışıyor. Bütün dünya artık böyle para kazanıyor. Hepsi yerine 'bu işe bulaşan bir grup insan' deseydi, 'her meslek dalında olduğu gibi bu işin de soytarıları var' deyip geçerdim, lakin bu döngüdeki herkesi mesnetsiz olarak damgalayan bir yoruma saygım olamaz!

Haberin Devamı

Bir müzisyen şarkısını, bir yazar kitabını, bir modacı tasarımını, bir dijital içerik üretici de içeriğini ortaya koyuyor. Sonuç olarak hepsi birer üretim. Ve üretimin sağlandığı bir sahanın emekçilerine 'çöp ve zavallı' demeyi iyi niyetli görmüyorum. Bu bir dönem işi. Zamanın ruhu diye bir kavram var. Bir zamanlar geleneksel medyanın kralı olan Okan Bayülgen, bu açıklamalarıyla dijital devrin emeklisi oldu.