Orkun Bulut

Orkun Bulut

orkunbulut@gmail.com

Tüm Yazıları

Bodrum, sadece bayramda değil; uzun zamandır kapasitesinin üzerinde insan ağırlıyor. Pansiyondan hallice otellerin dahi ateş pahası fiyatlarına rağmen tam kapasite dolmuş durumda. Pandemi psikolojisinden çıkışın etkisi büyük olsada Halikarnaslı Balıkçı’nın Bodrum’a girişinde yazan dörtlüğünde belirttiği gibi Bodrum hep akıllarda kalıp, tekrar gelme isteği uyandıracak bir enerjiye sahip. Halikarnaslı Balıkçı’nın bahsettiği Bodrum’la son 20 yılın popüler Bodrum’u arasında büyük fark var tabii. Artık Bodrum’un popüler yüzünü o yokuşun başı değil; yokuşa çıkmadan dönülen Yalıkavak-Türkbükü sapağı temsil ediyor.

Haberin Devamı

ASPAT’IN GÖLGESİNDE...

Bodrum’a çok eski yıllardan bu yana gelenler için o enerjiyi aldıkları yer hâlâ yarımadanın güneyidir. Son dönemde birçok lüks otel konsepti ilgisini bu bölgeye kaydırmış durumda. Dünyaca ünlü otel grubu Radisson da en üst segmenti ‘Collection’ın dünyada 31’inci, Türkiye’de de ilk şubesini burada; ikonik Aspat Dağı’nın gölgesinde hizmete açtı.

ASPAT’IN GÖLGESİNDE...

Yerel ve sade ama lüks

O meşhur ‘Çökertme’ türküsünde geçen Aspat, sessizce dünya turizmine kazandırılıyor. Markanın bu segmentteki diğer 31 oteline baktığınızda Akdeniz’deki ilk otelin burada olması, Türk turizmi için heyecan verici. Marka için de ‘Collection’lar konsept olarak yeni. Üç yıl önce kurulup bunun neredeyse 1.5 yılını pandemide geçirdiğini düşünürsek, yeni döneme adaptasyonu daha kolay olmuş diyebilirim. En üst segment olsa da marka lüksün yeni tanımı olan ‘yerel ve sadeliği’ Bodrum’la çok iyi bütünleştirmiş. Dışarıdan baktığınızda tipik bir Bodrum mimarisi görürken, otel içi adeta mermerden bir saray şeklinde dizayn edilmiş. Dış alanlarda kullanılan taşların hepsi hafriyattan toplanıp, inşaata kazandırılması bölgenin enerjisini yaşatmış. Oteldeki sanat bütünlüğündeyse yerel sanatçılara Aspat Dağı’ndan esinlenilmiş sanat eserleri tasarlatmakta ayrıca hoş bir dokunuş olmuş.

Personel seçiminde tercih

Türkiye’deki ilk Collection’ın açılış operasyonunu da aslında Amerikalı diyebileceğimiz bir Türk, Deniz Akyüz yapıyor. Özellikle Miami’ye giden Türklerin tabiriyle ‘Delano Deniz’! Normalde iyi konumdaki Türklerin yaptığının aksine, yöneticisi olduğu kapılarında kuyruk oluşan Delano Blue Door zamanlarında birçok Türk’e yardımcı olmuş biri Akyüz. Miami’deki gustosunu da Aspat’a taşımış diyebilirim. Özellikle personel seçiminde farklı tercihlerde bulunulmuş. 20’li yaşlarda, iyi eğitimli ama bu eğitimi turizm olmayan personel görüyorsunuz. Dış ilişkiler okuyan da siyaset master’ı yapan da var. Turizm tecrübesine sahip markanın Türkiye’deki otellerinden deneyimli Ersin Kaçak gibi isimlerle de bu gençleri koordineli hale getirmişler.

Haberin Devamı

Aspat’ta Lima havası

Mutfağın başındaysa Basri Doğan var. Şefin imza menüsüyse Peru, Lima esintili. Hikayesini samimiyetiyle kendisinden dinlerken oldukça şaşırdım. Enpanada, ceviche gibi lezzetleri kusursuz yorumlamasını arkasında beş yemek kitabı, sekiz belgesel var! Bodrum’da deniz ürünü bolluğuna uygun, Miami’den de tutukunu olduğu Peru mutfağı imzalı bir restoran tasarlama fikrine “Bana Peru mutfağını öğrenmek için üç ay ver” diyerek yola çıkan bir şef Basri Doğan lezzetleri harika! Tedariği için bazı biberlerin tarımına bile başlamış.

Haberin Devamı

NEREDE YANLIŞ YAPTILAR?

Artan vakalardan sonra Mikonos’ta müzik kesildi, eğlence bitti! Aşılama ve önlemlerle turizm sezonuna en iyi hazırlanan ülkelerden biriydi Yunanistan. AB’nin politik kararlarının desteğiyle de rakibi Akdeniz ülkelerinin çok üzerinde bir gelir beklentisi varken, Yunanlar nerede hata yaptı dersiniz?

Yeni dünya düzeninde hâlâ eskisi gibi iç içe eğlenceyi satmanın bedelini ödüyorlar bence. Kabul edelim ki bu virüs şiddetini azaltarak da olsa bizimle birkaç yıl daha yaşayacak. İklim değişikliğinin de etkisiyle sonrasında yeni virüslere de gebe Dünya!

Maskeden çok sosyal mesafeli turizme dönüşüm gereksinimi artacak. Dar sokaklı Yunan adalarıyla, küçük koylara yüzmeye gidilen İtalyan köylerinde tatil belki de eski haline asla gelemeyecek. Bu durumun üzücü yanı olduğu kadar Türkiye için fırsat tarafı da var. Keşke bunu acentalardan ziyade, bireysel tatilciye anlatacak çalışmalar daha akıllıca yapılsa!