BİR ZEYTİNYAĞI ÖYKÜSÜ...

Kırıkkale’de 1970 yılında başlayan teknoloji ve başarı dolu bir zeytinyağı serüveninden bahsetmek istiyorum.
Mustafa Özener, İstanbul’da müzik aletleri müzesi olabilecek bir sanat salonu, Bursa’da özel üretim mobilya imal eden bir fabrika ve en önemlisi otomotiv endüstrisine yedek parça üreten yan sanayinin denetim laboratuvarının sahibi, kendisi askeri pilot ve teknolojik alet regülasyon (düzenleme) uzmanı ama bütün bunlar benim için ikinci planda kalıyor.

Müzik aleti yapımı

2015 yılında yeşeren müzik aleti tutkusu onu müzisyen yapmamış ama koleksiyoncu yapmış. Şu anda elinde yaklaşık 500 adet en eskisi 18’inci yüzyılda imal edilmiş müzik aleti mevcut. Bunlar Galata Kulesi civarında yaptığı bir stüdyo galeride sergileniyor. Bir tek gerçek müzikologlar en eski faal enstrümanları çalabiliyorlar, hatta gerektiğinde belirli konuda uzman kişilere çalmaları için emanet bile verilebiliyor. Bu arada Mustafa Özener hayata geçirdiği akort edilebilir, vurmalı melodik perküsyon enstrümanının dünya patentindeki sahibi.

Bir dostumun Montenegro’nun Budva şehrinde ‘Altın Madalya’ ödüllü (2019 Berlin) zeytinyağını tattırmasından sonra kendisiyle buluştum. Anlattıkları arasında bir cümle enteresan: “Ne zeytinliğim var ne de sıkma fabrikam... Fakat her zaman seçtiğim belli bölgelerde dolaşıp kaliteli zeytin ağaçlarını bulan bir uzman ekibim var. Bu ekip devamlı olarak arazi avcılığı yapıp bir sonraki yıl için seçtiklerine peşin pay veriyor ve yetiştirme, budama, toplama şartlarını öğretiyor. Bütün bu konular yönetiminde aslen Pakistanlı olan Ahmet Khan var.”
Sohbetimizde, zeytinyağının anne sütüne en yakın gıda olduğu ve her sabah yarım fincan oda hararetinde içmenin, başta Alzheimer olmak üzere, birçok hastalığı önlediğinin altını çizmesi de beni çok etkiledi.

Anatolian Gold

Anatolian Gold zeytinyağı, 2019 yılında 400 tonluk mahsulü yurt içi ve dışı pazarda satmış. Bu sene pandemi nedeniyle beklenen hasat ve üretim olmasa da gelecek yıl daha büyük bir rekolte bekleniyor. Mustafa Bey boş durmuyor, ekibi harıl harıl çalışıyor çok yakında markanın diğer ürünleri raflarda yerini alacak; sabunlar, şampuanlar, esanslar, deodorantlar, oda havası temizleyiciler ve diğer kozmetikler...
Genellikle zeytinyağı üreticileri zeytin ticareti de yaparlar, ekip başkanları zeytin tadım uzmanı olduğu için bu konuyla ilgi de bir hazırlık içinde, ürün gamı içerisinde yakında zeytinleri de görebileceğiz.

AĞAÇLARIN İŞARETLENMESİ

Son yıllarda bütün dünyada dekoratörlerin projelerinde bin yıl üzeri sağlıklı ağaçlara yer vermeleri de yeni bir sektör doğurdu. Bu olayı ilk fark eden İspanyollar, derhal bu konuda bir yönetmelik çıkartarak gereken önlemi aldı. Tüm ülkedeki bin yıl üzeri ağaçları tescil ettiler ve bu ağaçların ürününü devlet 10 misli ücretle almaya başladı. Sonuç ‘süt veren inek kesilmez’ misali oldu.
Türkiye’de maalesef yol kenarlarında bekleyen onlarca bu tipte ağaç görmek mümkün. Geçtiğimiz yaz bu durumu bilmeden ben de Yalıkavak-Bodrum yolunda bu ağaçları gördükten sonra bunu düşünmüştüm. Eminim ki ülkedeki konunun sahipleri bu yazıyı okurlar ve bu konuda bir proje geliştirirler. Ülkemizde çok ciddi bir rekolteye ulaşmış zeytin ve türlerinin gerek kalite kontrolü gerekse geliştirilmesi konusunda acil radikal kararların alınması elzemdir.

1984-89 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Valilik arasındaki yakın ilişkiler nedeniyle birlikte çalışma şerefine eriştiğim benim efsanevi valim sayın Nevzat Ayaz’ın vefatını derin bir teessürle öğrendim. Ülkesine büyük hizmetler etmiş kıymetli devlet insanına rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Acım sonsuz...