28.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
OZAN ÖMER KADÜKER
YKS’nin ilk oturumu olan TYT’ye girdiğim İstanbul Şişli’de bulunan Selahattin Eyyubi Hamza Saruhan Ortaokulu’nda diğer okulların önünde yaşanan kalabalık görüntüler yoktu. Sınav binasına, sosyal mesafe kuralına uyarak iki ayrı sırayla girdik. Burada kendi maskemizi çıkarıp görevlilerin verdiği maskeleri taktık. Dezenfektanla ellerimizi dezenfekte etmemiz istendi. Dileyenler dezenfektan mendilleri de yanına alabildi. Ayrıca dezenfektan bulunan bir bölgeye ayakkabılarımızı sürerek temizlememiz istendi.
Ateşimiz ölçülmedi
Tüm bu adımlardan sonra ateşimizin de ölçülmesi gerekiyordu ancak ölçülmedi. Önceki yıllarda genelde elle arama yapan görevliler, bu yıl koronavirüs nedeniyle dedektör yardımıyla arama yaptı. Ardından sınav salonlarımıza geçtik. Sınav salonun girişinde bir dezenfektan daha vardı ancak bozuktu. Adaylarda ve görevlilerde maske takılıydı. Bazı sınıflarda eldiven takmayan görevliler de vardı.
Görevliler, sınav saati gelince maskeleri çıkarılabileceğimizi söyledi. Sınıfın çoğunluğu maskesiyle devam ederken çıkaranlar da oldu.
Sınıfta ise sosyal mesafe kuralının yeterli olduğu söylenemezdi. Öğrenciler, eskiden olduğu gibi arka arkaya sıralarda oturtuldu, iki masanın arasında en fazla 50 cm’lik bir boşluk vardı, bazı öğrenciler arasında bu mesafe daha da azdı.
Bu nasıl önlem?
YKS, sosyal medyada da gündemdi. O yorumlardan bazıları şunlar:
- Matematik kolaydı, Türkçe ortalamanın üstündeydi, felsefe ise Türkçe gibiydi.
- Sosyal mesafeye uymak ne kelime hiçbir önlem yoktu. Okula girişte ateşimizi ölçen o cihaz yoktu acaba sınavın ateşi ile yüksek çıkar diye mi düşündüler? Sıralarda birer boşluk da yoktu, 21 kişiydik sınıfta.
- Sosyal mesafe yoktu, herkes arka arkaya oturdu. Bu nasıl önlem?
- Bence matematik olarak en kolay sınavlardandı. Türkçe çok zordu. Sosyal de bilgi ağırlıklıydı. Çalışan Coğrafya’yı yapardı. Felsefe ise zordu biraz. Fen biraz basitti.