Pazar Damlı mı damsız mı? İşte bütün mesele bu!

Damlı mı damsız mı? İşte bütün mesele bu!

07.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dört yıl önce “damsız oldukları” için iki ayrı mekana giremeyen Burak Cop ve Engin Ader’in davasında Yargıtay’ın “Mekana girişin engellenmesi cinsiyet ayrımcılığı olarak değerlendirilemez” kararını onaması üzerine bir soruşturma yaptık. Bara damsızlar alınmamalı diyen de oldu, bunu ayrımcılık olarak gören de...

Damlı mı damsız mı İşte bütün mesele bu

Erkek erkeğe çıkılan geceler genelde yarıda kalmış bir eğlence, moral bozukluğu, zaman zaman da kavga gürültüyle biter. Sebebi, Türkiye’de birçok mekanın erkekleri içeriye “damsız” almaması. Bu durum, 2011 yılında akademisyenler Burak Cop ve arkadaşı Engin Ader’in de başına geldi. İki farklı mekanın kapısından döndürülen akademisyenler bunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durum olduğunu düşündü. İlerleyen günlerde “onur kırıcı ve cinsiyet ayrımı yapılan muameleyle karşılaştıkları” iddiasıyla mekanlara ikisi ayrı ayrı manevi tazminat davası açtılar.

Haberin Devamı

“Manevi tazminat almak için delil yetersiz bulundu”

Aradan dört yıl geçti, açılan davaların sonucu şu anda CHP Bolu milletvekili adayı olan Burak Cop ve akademisyen Engin Ader’in lehine olmadı. Davacıların mekandan içeri alınmayışının sebebinin cinsiyet ayrımı olduğuna yönelik yeterli delil olmadığı söylendi. Mahkeme davalıların “Mekandaki, müşteri yoğunluğundan dolayı içeri alamadık” savunmasını dikkate alarak, Cop ve Ader’in manevi tazminat davalarını reddetti. Son olarak da Yargıtay bu kararları onadı.

Dava sonrası görüştüğümüz Cop ve Ader, “Yargıtay verdiği kararla, ‘damsız girilmez’ söylemini onamadı aslında. Bizim onur kırıcı muamele gördüğümüz iddiasıyla açtığımız manevi tazminat davası için yeterli delil bulunamadığına kanaat getirdi” dedi.

Haberin Devamı

Özetle mahkeme, damsız girilmez demese de, damsız erkeği mekana almayan işletmelere herhangi bir cezai yaptırım da uygulamamış oldu.

Daha önce bu olayın benzerini yaşamış kişilerle konuştuk. Aralarında tanımadıkları kadınlardan içeri girmek için yardım isteyenler de var, siniri bozulup kavga çıkaran da. Gece kulüplerinde “geçiş üstünlüğü” olan kadınlar da bu durum karşısında ikiye bölünmüş durumda...

“Bar kapısı”nda tartışma çıktı

DAVACILAR anlattı:

“Uygulamanın yasal bir tarafı yok”

Burak Cop /Akademisyen

Şubat 2011’de bir salı gecesi, hava çok soğuktu ve dışarıda da pek fazla insan yoktu. Dolayısıyla mekanlarda da bir organizasyon ya da yoğunluk söz konusu değildi. Biz de arkadaşım Engin Ader ile bir ocakbaşı restoranda yemeğimizi yedikten sonra “Bir bara gidip iki kadeh içki içip sohbetimize devam edelim” dedik.

Engin’le biz İngiltere’de aynı üniversitede doktora yaptık, oradan arkadaşız. Bahsettiğimiz gece iki farklı mekana gittik: Beyoğlu Asmalımescit’teki Otto ve Faces. Önce hangi mekana gittiğimizi şimdi hatırlamıyorum ama kapıdaki görevli arkadaş bizi içeri alamayacağını söyledi. Sebebini sorduğumuzda; “Damsız alamıyoruz” şeklinde bir açıklamada bulundu. Kızdık tabii, canımız sıkıldı.

“Bari başka bir mekana gidelim” dedik. İkinci mekana gittiğimizde de bizi aynı sebeple kapıdan çevirdiler.
Son gittiğimiz yere girdik ve birer bira içip evlerimize döndük.

Haberin Devamı

O gün bunun bireysel bir aşağılama ve hakaretten ziyade, hukuki ve toplumsal bir soruna işaret ettiğini konuştuk. İlerleyen günlerde de dava açma fikri aklımıza geldi. Eşitlik ilkesine göre cinsiyet ayrımcılığı yasaktır. Burada erkek tek başına zararlı, rahatsız edici bir unsur olarak görülüyor. Kadın ise dam olarak sıfatlandırılıp erkeğin eklentisi olarak kabul ediliyor.

Bu davayı açarken amacımız mekandan intikam almak filan değildi, biz olayı kişiselleştirmedik. Bu, insanların hayatına doğrudan etki eden bir şey değil ama birçok erkeğin yaşadığı bir durum.

“Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı”

Olayın bir diğer boyutu ise şu; bu kanunen geçerliliği olmayan bir uygulama. Yasal bir tarafı yok. Anayasanın eşitlik ilkesine ve ticaret mevzuatına aykırı bir durum. Ticaret kanununa göre işletmeler belirlenen ücreti karşılayan müşterilerin hepsine ayrım yapmadan servis vermelidir. Dolayısıyla mekanlar davadaki savunmalarında yalana başvurdular. Biz sözde çok sarhoş bir şekilde mekana girmeye çalışmışız, almadıkları zaman tehditler savurmuşuz ve başka bir mekana gitmek üzere yola çıktığımızda onlar da peşimizden diğer mekanı arayıp “Aman dikkat edin iki sarhoş geliyor” demişler.

Haberin Devamı

Bizi tanıyan insanlar böyle bir şey yapmayacağımızı zaten bilirler. Onların bu savunması aslında ne kadar haksız olduklarını gösteriyor. Mahkemenin verdiği karar “Bunu hukuki buluyoruz” anlamına gelmiyor. Biz manevi tazminat davası açtık. Mahkeme davayı açanların bu yaşanan olaydan nasıl bir manevi zarar gördükleri ve tazminat gerektirip gerektirmediğine dair yeterli kanıt olmadığına kanaat getirdi.

“Emsal bir karar olsun diye dava açmıştık”

Yrd. Doç. Dr. Engin Ader (Boğaziçi Üniversitesi)

Asmalımescit’te iki mekandan da benzer nedenlerle geri çevrildik. İlk mekan “Çift değilsiniz” dedi. Ardından uğradığımız diğer mekan da “Damsız almıyoruz” diyerek geri çevirdi. Uzun süre İngiltere’de yaşadım. Yurt dışında karşılaşmadığım kapıdan çevrilme durumu Türkiye’de çok kez başıma geldi. Mekanlar bizi damsız olduğumuz için değil, yoğunluk sebebiyle almadıklarını söyleyerek bence yalan beyanda bulundu. Yargıtay bunun cinsiyet ayrımı olmadığına kanaat getirdi ve davayı reddetti.

Haberin Devamı

NE DEDİLER?

ERKEKLER

“İçeri girmek için 45 dakika uğraştık”

Engin Erdem(Satış temsilcisi-29)

Bir gece iki erkek, dışarıda yemek yedik ve geceye devam etmek için Beyoğlu’nda bir kulübe gittik. “Damsız alamayız” dediler. İki erkek almamalarına şaşırdık. Bu arada da gözümüzün önünde dört erkeği içeri aldılar. “Onlar da damsız” dediğimizde “Onların kız arkadaşları içeride” dediler. Arkadaşım acayip hırs yaptı, gururu kırıldı sanırım. Kulübe gelen kızlara “İçeri beraber girebilir miyiz?” diye sordu. 45 dakikaya yakın kapıda uğraştıktan sonra kızlarla birlikte girebildik. İki kişi içki içmek yerine kız arkadaşlarla eğlenceli bir gece geçirdik. Ertesi gün kapıdaki görevliye kızsam mı teşekkür mü etsem bilemedim.

“Cinsiyetler arası eşitlik bozuluyor”

Kaan Kavuşan (Gazeteci-31)

Dört erkek iki kız Taksim’de bir mekana girmek istedik. Fakat kapıdaki görevli, erkek sayımızın fazla olduğunu söyledi. Açıkça “İçeride erkek sayısı artmış, sizi alamam” dedi. Erkek arkadaşlarımdan biri de Nevizade’de bar işletiyor. “Biz buralarda komşuyuz” muhabbeti yaptı ama giremedik. Bizimki kafaya taktı biraz tartıştık. Zaten o muameleden sonra girme isteği kalmamıştı. Kadının dam pozisyonuna düşürülmesi veya erkeğin aşağılanmasından öte cinsiyetler arası eşitliği bozan bir durum olarak bakmak lazım buna. Yani hakça eşit yurttaşlar her konuda eşittirler, bu bir bar için bile olsa.

“Ukala tavırlarına dayanamadım”

Mert Doğan
(İnşaat mühendisi-27)

Ben bir gün arkadaşlarımın yanına, Nişantaşı’nda bir bara gittim. Mekan bodrum katta olduğu için telefonlar çekmiyordu. Arkadaşlarım benden önce gitti, ben onlara daha geç katılacaktım. Tek başıma gittim ve güvenlik görevlileri beni içeri almadı. Arkadaşlarımın içeride olduğunu söylememe rağmen girmeme izin vermediler. Ben sakin bir insan değilim. Görevlilerin o ukala tavırlarına dayanamadım tartışma çıktı. Arkadaşlarıma olayı anlattığımda onları ektiğimi ve bahane yarattığımı düşünerek bir süre bana inanmadılar.

KADINLAR

“Cinsiyete bakış açısı değişmeli”

Başak Bayraktar
(Grafik tasarımcı-30)

Özgür bir ülkede yaşıyorsak eğer, herkes her yere rahatça girip çıkabilme, istediği şekilde giyinebilme gibi haklara sahiptir. Bunun için kadın - erkek ayrımı yapılamaz. Ancak yaşadığımız ülkedeki insanlar bazı şeylerin önlemini aldırmak zorunda bırakıyor. Dolayısıyla Türkiye’de bu uygulama son derece yerinde. İnsanların cinsiyete bakış açışı değişmediği sürece mekan sahipleri bu uygulamayı değiştirmez.

“Türkiye için yerinde bir uygulama”

Duygu Esirger
(Dijital pazarlama uzmanı-27)

Gece kulüplerine damsız girilmemesini destekliyorum. Özellikle Türkiye’de bu yerinde bir uygulama bana göre. Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısı ve kadına bakış açısı oldukça sığ olduğundan erkekler barlara damsız alınmamalı.

“İki taraf için de aşağılayıcı bir durum”

Elif Sezer (Doktor-28)

Eşimin, yanında ben yokken eğlenme hakkının olmayışını anlayamıyorum. Burada durum, erkekler eğlenebilsin diye kadınların onların yanında biblo görevi görmesine geliyor. Bu iki taraf için de aşağılayıcı bir durum. Öte yandan kadın grupları mekanlar tarafından çok sevilir ve cinsiyet ayrımı nedeniyle asla geri çevrilmez. Bir mekanın kadınlarla dolması daha çok erkeğin oraya gelmesini sağlıyorsa, o halde gelen erkeklerin yanında neden
ayrıca kadın istenir?

“Mekanlar herkesi kabul etmeli”

Sahra Akgün
(Satış pazarlama asistanı-27)

Bir erkeği içeride taşkınlık yapabilir ihtimaliyle mekana almamak çok saçma bir bahane. O halde ben de herkes için kafamda bir şüphe yaratabilirim. Bu durumda mekana düşen
görev, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkesi kabul etmek ve sorun çıkardığını fark ettiği kişileri, eğlenmeye gelen diğer insanları rahatsız etmeden sakince dışarı çıkarmaktır.