Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Modayı sanat ve tasarımla birleştirmeyi başaran çok az sayıda tasarımcıdan biriydi Issey Miyake.

Japonya’nın tüm dünya modasında yer edinmesini sağlayan isimlerdendi.

En çok kırışmayan kıyafetleri ve tabii Steve Jobs için ürettiği 100 adet meşhur siyah balıkçı yaka tasarımıyla adından söz edildi.

Oysa o gerçek bir sanatçıydı, origamiden ilham alan tasarımlarıyla, hatta Artforum’ın kapağını süsleyen ilk moda tasarımcısıydı.1938’de Hiroşima’da doğan Issey Miyake, 1945’te Hiroşima’nın atom bombasıyla yıkılmasına bir çocuk olarak tanık oldu ve hatta bu yüzden hayatının geri kalanında bir bacağı hep aksadı.Üç yıl sonra annesi radyasyona maruz kalmaktan öldü.Miyake, çok nadir röportaj verirdi, ama 2009’da New York Times için verdiği röportajda, o günün ve annesinin ölümünün yaratıcılığını ne kadar etkilediğini anlattı. “Başarısız da olsa denedim, onları arkamda bırakmaya çalıştım, yaratılabilecek, yok edilemeyecek, güzellik ve neşe getiren şeyleri düşünmeyi tercih ettim. Kısmen modern ve iyimser olan yaratıcı bir format olduğu için giyim tasarımı alanına yöneldim.” diye özetledi.Ama kararlıydı, hiçbir zaman “Atom bombasından kurtulan tasarımcı” olarak etiketlenmek istemedi.Miyake grafik tasarım okudu ve daha sonra modaya geçti, 1970 yılında kendi tasarım stüdyosunu kurmadan önce Hubert de Givenchy ve Geoffrey Beene’nin yanında çalıştı.Üç yıl sonra, Kenzo ve Rei Kawakubo’nun da aralarında olduğu küçük bir Japon tasarımcı grubuyla birlikte koleksiyonlarını Paris’te sergilemeye başladı.Hareket özgürlüğünü koleksiyonlarında öne çıkardı.Bedevi kıyafetlerinden de eski Japon tiyatrosundan da ilham aldı.Polyesteri akordeon benzeri, kırışmaz yenilikçi bir kalıcı pile geliştirmesiyle ve yüksek modaya dönüştürmesiyle tanındı.En ünlü ve en uygun fiyatlı kıyafetleri olan Pleats Please serisi, yüksek kaliteli modanın fiyatına ve giyilemezliğine bir tepki olarak 1993 yılında satışa çıkardı.Andy Warhol gibi Miyake de sanat, tasarım ve moda arasındaki ilişkiyle ilgileniyordu. Sadece MET’s Costume Institute’ta 150’den fazla tasarımı yer alıyor.52 yıllık kariyeri boyunca “trend karşıtı” bir duruş sergiledi, tasarımlarından her zaman “moda” yerine “giyim” olarak söz etti. “En çok insanlarla ve insan formuyla ilgileniyorum. Giysi tüm insanlara en yakın şeydir.” diye özetledi.Günümüzün en önemli konularından biri olan sürdürülebilirlikle belki de tüm diğer ünlü moda tasarımcılardan daha önce ilgilendi. “Müşterilerimin 10 yıl önce tasarladığım bir süveteri bu yılın pantolonuyla giyebilmesini istiyorum” dedi 90’larda verdiği bir röportajda. Zamanının çok ilerisindeydi ve her zaman öyle hatırlanacak.