“Back To Black” filminden notlar: Oyunculuk güçlü, senaryo zayıf

19 Nisan 2024

Amy Winehouse’un hikâyesi popüler müzik tarihinin en dramatik hikâyelerinden biri. Kuzey Londra’nın orta direk mahallesi Southgate’ten, Camden’ın alternatif alemine, oradan dünyayı ele geçirmeye uzanan bir hikâye. İçinde aşk, tutku, saplantı, alkol, muhtelif kimyasallar, bolca kırık kalp olan, sonu ölümle biten bu hikâyeyi en iyi yazar ekibi sıfırdan yaratsa bu kadar güçlü kurgulayamazdı. Her zaman söylendiği gibi gerçek kurgudan çok daha ilginç. Ve gerçek bu kadar ilginç ve çok katmanlı olduğunda hikayesini anlatmak da güçleşiyor.

Winehouse, kuzey ve kuzey batı Londra’ya çokça hâkim orta direk Yahudi ailelerden birinde dünyaya gelip büyüyor. Film, bu çevreyi estetik açıdan çok iyi anlatmış. Doğup büyüdüğü semt, ev, evin dekorasyonu, sokaklar, otobüsler, Amy’nin idolü eski bir caz şarkıcı olan babaannesi Cynthia’nın cenaze töreninin yapıldığı Golders Green’deki Hoop Lane Mezarlığı’na kadar her şey

Yazının Devamı

Haftanın albümleri

14 Nisan 2024

Bu hafta öne çıkanlar arasında elektronik, indie ve caz âlemlerinden birer albüm var.  

Mount Kimbie – “Sunset Violent” 

Mount Kimbie yeni albümünde bir evrim geçirmiş. Sanki 2010’lar boyunca daldıkları elektronik müziğin derin sularından yüzeye çıkıp ‘90’ların shoegaze rock’ına demir atmış gibiler. Rock gruplarının elektronikleştiğini çok gördük ama elektronik gruplarının rock’laştığına da tanık oluyoruz. Hip hop’ın kendini neredeyse tamamen popa eklemlemesiyle alternatif müzik bu iki uç arasında yaşanıyor bu günlerde. Elektronik ve rock arasındaki sonsuz yelpazede. 

Londra çıkışlı elektronik müzik ikilisi Mount Kimbie (Dom Maker ve Kai Campos) bunun farkında olmalı. Önceden hip hop, R&B üzerine yoğunlaşıyorlardı. İlk günden beri sokaklardan hip hop’ı alıp stüdyolarındaki cihazlarda evirip çevirip sesler ve beat’lerle oynayıp müzik ürettiklerini ve harika işler çıkardıklarını biliyoruz (“Crooks & Lovers”, 2010). Şimdi durum biraz farklı.

Yazının Devamı

Michael Jackson müzikali ve odadaki fil

12 Nisan 2024

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, Michael Jackson “cancel” edilemez. Edilememiş. Geçen hafta Londra’nın kalbi Soho’daki Prince Edward Theater’ın balkon katından sahneyi izlerken bunu hissettim. Sağıma baktım soluma baktım tek gördüğüm büyülenmiş, oturdukları yerde dans edeni çığlıklar atan, elleri patlayıncaya kadar alkışlayan insanlardı. Çocuklar, yaşlılar, benim yaşımdaki yaşlılar, daha yaşlılar, biraz daha az yaşlılar, gençler, kadınlar, adamlar, aileler, çiftler, giyinip kuşanıp gelmiş West End kalburüstüleri, eşofmanları ve New Balance’larıyla bağıra çağıra konuşan Amerikalılar, ayda yılda bir kez ailecek müzikale tiyatroya geldiği her hâlinden belli, trene yetişme telaşında devamlı saatine bakan orta direk İngiliz aileler, kız grupları, geyler, siyahlar, Londralı ya da turist Uzakdoğulular, Londralı ya da turist Hintliler, her yanları piercing’li eski punk’lar… Çocuklar demiş miydim? Evet bir sürü çocuk. Sekiz yaş ve üstü tonlarca çocuk. Hepsi ama hepsi Michael Jackson’ı

Yazının Devamı

Müzik gündeminde TikTok savaşları var

5 Nisan 2024

Şu ara müzik dünyasının gündeminde TikTok var. İki sebepten. Birincisi ABD hükümetinin bir süredir güvenlik nedeniyle kafayı taktığı TikTok’ı kongrenin aldığı kararla yasaklama noktasına gelmesi. 13 Mart’ta geçen karara göre TikTok, ait olduğu ByteDance tarafından Amerikalı bir şirkete satılacak ya da yasaklanacak.

İkinci sebep dünyanın en büyük müzik şirketi olan ve mevcut global kataloğun yüzde 30’undan fazlasına sahip Universal’in TikTok ile anlaşmasını yenilemeyecek olması.

Universal yeteri kadar gelir elde etmediğini söyleyerek çekilme kararı aldı. Buna göre Taylor Swift, Drake, Billie Eilish ve daha pek çok büyük starın müzikleri platformda yer almayacak ve buradaki içerik üreticileri tarafından kullanılamayacak.

Universal’ın bu kararı sanatçılarının haklarını korumaya çalışan bir şirketin doğal tavrı gibi görünüyor. Ancak bu kadar basit değil.

Bir defa TikTok bir şarkının viral olabileceği yegâne mecra artık. Yeni şarkılar, genç yetenekler TikTok’ta kendini gösteriyor, burada

Yazının Devamı

“Futbolda olur, müzikte olmaz!”

29 Mart 2024

Fransa bir süredir bizzat Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un söylediği ifade edilen sözler üzerine başlayan bir ırkçılık tartışmasının içine çekildi. Malum ağustosta Paris’te Olimpiyat oyunları düzenlenecek. Düzenleyen ülkelerin açılış gecesinde kendi kültürlerini yansıtacak gösteriler yapması da bir tür prestij meselesi. 2012’de Londra’da düzenlenen oyunlarda Kraliçe II. Elizabeth, James Bond ile sahaya inmişti. Sahneye çıkan müzisyenleri ve kültür bombardımanını anlatmaya kalksak buraya sığmayız.

Fransızlar da elbette benzerini istiyor. Macron, rivayet o ki, Mali asıllı Fransız şarkıcı Aya Nakamura’nın (asıl adı Aya Danioko) bir Edith Piaf şarkısın söylemesini istemiş açılışta. Bu güzel fikir pek çok yönden de makul ve mantıklı. Aya Nakamura, Türkiye’de çok tanınmıyor olabilir ama global bakımdan Fransızların şu anda en tanınmış şarkıcısı. Spotify’da en çok dinlenen Fransız sanatçı ve global anlamda bir süperstar. Afrika kökenleri, yaptığı amapiano

Yazının Devamı

TYLA popu ele geçiriyor

24 Mart 2024

Genç amapiano yıldızı, ilk albümüyle süperstarlığa güçlü bir adım attı

Tyla Laura Seethal her şarkıcının sahip olmak istediği bir şeye sahip. Büyük bir hit. Hem de ilk albümden önce gelen bir hit. “TYLA”, TYLA’nın ilk uzunçaları. Geçen yıl single’larla dikkat çekmiş, “Water” ile büyük bir patlama yaşayıp yılın en fazla stream edilen şarkılarından birine imza atmıştı. Bu durum elbette albüme dair büyük beklenti yarattı. “Water”ın ardından gelen single “Truth or Dare” de büyük başarı sağlayınca gözler TYLA’ya çevrildi.

2002’de Johannesburg’da doğan ve bu şehirde büyüyen TYLA’nın ailesinin kökleri Moritanya, Hindistan, Zulu ve İrlanda’ya uzanıyor. Lisede sevdiği şarkıları cover’layıp Instagram’a koyan TYLA bir süre sonra kendine bir kitle oluşturuyor ve şirketlerin dikkatini çekiyor. İlk şarkısı “Getting Late”, Kovid yüzünden ölü doğunca yılmıyorlar. Art arda gelen yeni şarkıların ardından 2023’te

Yazının Devamı

Yoko Ono sergisinden izlenimler

22 Mart 2024

Yoko Ono’yu sadece John Lennon’ın eşi olarak tanıyorsanız bu sergi fikrinizi derinden etkileyebilir “Yoko Ono: Music Of The Mind” adlı sergi (Yoko Ono: Zihnin Müziği diye çevirmeye çalışayım) şubat itibarıyla Londra’daki Tate Modern’da ziyarete açıldı. Aşırı kalabalık dolayısıyla içeri girmek pek mümkün değildi. Önceki hafta ikinci denememde basına ayrılan kontenjan sayesinde saatlerce kuyrukta beklemeden gezme fırsatı bulduğum için şanslıyım. 

Yoko Ono’ya Londra’da gösterilen bu yoğun ilgi aslında şaşırtıcı değil çünkü 1950’lerden bu yana hayli faal bir sanatçı Ono ve özellikle Londra’da yaşadığı ‘60’lı yılların ikinci yarısı boyunca bu şehrin sanat camiasına derinlemesine nüfuz etmiş bir isim. 

John Lennon ile tanışmaları da zaten 1966’da Londra’da Indica adlı sanat galerisinde olmuştu. Indica, 1965-67 arasında açık kalmış küçücük bir yerdi. Aynı adlı kitabevinin bodrum katıydı. Burayı destekleyen isimler arasında Paul McCartney de vardı ve buradaki Yoko Ono sergisini

Yazının Devamı

Katıksız indie nostaljisi ve hit formülleri

17 Mart 2024

Nereden nereye dedirten yepyeni nostaljik bir indie albümü ve müzik endüstrisinin en büyük hit şarkı yazarlarının elinden çıkma bir hit kutusu

Real Estate’i bizim kuşak indie dalgasının çok canlı biçimde yaşandığı 2010’ların Beyoğlu sokaklarından hatırlar. Öyle günlerdi ki yolda yürürken New Jersey’den Babylon’a konsere gelmiş bir indie grubunu salaş bir mekânda meze masasında konser öncesi demlenirken görebiliyordunuz. Babylon’un son güzel zamanlarının yaşandığı 2012’den bu yana geçen 12 yılda Real Estate bir dünya markasına dönüşmedi. Onun yerine indie folk çalan bir yakın arkadaşlar grubu olarak çizgisini korudu. Kolejde tanışıp grup kuran elemanlar yıllar içinde büyüdü, hikâyeleri de elbette Amerikan banliyösündeki yaşamın problemlerinden baba olmanın sorumluluklarına geldi. Neyse ki müzik hep aynı nitelikte, aynı güzellik ve berraklıkta kaldı. ABD’nin önemli müzik kültürü merkezi Nashville’de kaydedilen “Daniel”

Yazının Devamı