Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hafta içinde medyada önce; Seda Sayan’ın Show TV’den sabah programı yapmak için aldığı teklifi reddettiği sonra da; Show TV ile anlaştığı şeklinde haberler yer aldı.

Yaza birlikte şov yapacaklar

Seda Sayan’la Show TV arasında görüşme olduğu doğru, ancak henüz bir anlaşma yok.
Çünkü Sayan, yaza kadar yapacağı dört aylık programın parasını peşin istedi.
Aylık 300 bin liradan 1 milyon 200 bin liralık bir meblağ bu.
Sayan, Show TV’den ayrıca gelecek sezon için de garanti istedi.
Zaten ekonomik sıkıntı içinde olan Show TV, Sayan’ın bu teklifini kabul etmedi.
Tam bu noktada devreye Sayan’ın Kanal D’de program yaparken olaylı bir şekilde yollarını ayırdığı Sinevizyon’un sahibi Levent Altınay girdi.
Zira Sinevizyon’un sahibi Levent Altınay yine Seda Sayan’ın yapımcısı oldu.
Altınay, “Seda Hanım’ın parasını ben öderim” dedi, ama taraflar henüz anlaşmadı.
Ortada henüz bir kanalla yapılmış sözleşme yok, ama Seda Sayan programı için Sinevizyon’la kanallar arasındaki görüşmeler sürüyor.
Sinevizyon’un yöneticisi Pelin Akat’la konuştum. Akat, “Yapımcı olarak biz hem Seda Sayan’la, hem Mehmet Ali Erbil’le anlaştık. Buna göre bu yaz ikisiyle haftalık bir şov programı yapacağız. Program hafta sonları ekranda olacak. Seda Sayan’la da günlük program yapacağız. Allah’ın izniyle bu program Ramazan’dan bir gün önce 9 Ağustos’ta başlayacak. Bu programların hangi kanalda olacağı birkaç güne kadar netlik kazanacak” dedi.
2009’un küs yıldızları, 2010’da gördüğünüz gibi sadece barış çubukları tüttürmekle kalmayıp, güçlerini de birleştirdi.
Seda Sayan, kavgalı olduğu yapımcı Levent Altınay’la, Mehmet Ali Erbil de yıllardır küs olduğu eski menajeri Stelyo Pipis’le barıştı.
Sayan ve Erbil, böylece şov dünyasında ilelebet dostluğun ve küslüğün geçici olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Yavuz Bingöl’ün ‘Kül’ü ve vasiyeti
Yavuz Bingöl, nefis bir albüm yapmış yine... Bingöl’ün Seyhan Müzik’ten çıkan “Kül”ü içerik itibarıyla eskilerine oranla daha bir siyasi...
Çok güzel aşk şarkıları da var albümde, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve Erdal Eren gibi genç yaşta idam edilen devrimciler için yazılmış “Masal” gibi eserler de...
Yavuz Bingöl’ü şarkıcı olarak beğenenlerdenim.
Ne zaman ruhumu dinlendirmek istesem Yavuz Bingöl dinlerim...
Çünkü Yavuz Bingöl’ün o yumuşak sesiyle yorumladığı şarkılar acayip sakinleştirir beni... Bingöl’ün “Kül”ündeki şarkıların çoğu da öyle, tavsiye ederim.
Bingöl, “Kül” albümünün kartonetine sevenlerine şöyle bir vasiyet de yazdı:
“Kül yananın izlerini, ruhunu taşır içinde. Bazen rüzgârlarla birlikte tozlaşarak bilinmeyene doğru uçar gider. Söner ve o an tükenmişliği başlatır. Bazen de Popmei’de olduğu gibi binlerce yıl rüzgâra, fırtınaya dayanmış bir bozulmayan taşlanmış vücutları anlatır bize o anı. Ben de bu albümde bir yangından geriye kalanları anlattım sizlere.
Ve vasiyetimdir size.
Savurun küllerimi Conk Bayırı’ndan denize doğru. Bir yarım 57. Alayla türküler söylesin, diğer yarım da Saroz’da dolaşan küçük bir balık olsun.”

Haberin Devamı

Aşkının gözünü çizdiler Yaban!

Yaza birlikte şov yapacaklar

Kanal D’nin sevilen yapımlarından biri de “Haneler”...
“Haneler”de Fırat Doğruloğlu’nun Kadir İnanır’ın “Yaban” filminde oynadığı karakterden esinlenerek yarattığı “Yaban” adlı bir tip var.
Hani şu taklit ettiği Kadir İnanır’la birlikte Petrol Ofisi’nin reklamı için kamera karşısına geçip, “Uleyn” diye bağırıp, ortalığı dağıtan...
“Haneler”de “Yaban”dan sürekli dayak yiyen sevgilisi “Pınar”ı canlandıran Boncuk Yılmaz adlı bir genç kız var.
O oyuncu, bir süredir uzağı net görememe sorunu yaşıyordu.
Merhum Ahmet Uluçay’ın trende keşfedip “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” filminde oynattığı Boncuk Yılmaz, geride bıraktığımız hafta içinde özel bir göz hastanesine gidip, gözlerini çizdirdi ve bu sorundan kurtuldu.

Funda Arar’ın burun estetiği
Estetik ve güzellik operasyonu konusunda bir çok özel ve “top secret” bilgi de Funda Arar cephesinden...
Son yılların en gözde şarkıcılarından biri olan Funda Arar da, aldığım istihbarata göre geride bıraktığımız günlerde estetik operasyonu geçirdi.
Hiçbir sansasyona karışmadan, Sanat Müziği eserlerini kendine özgü yorumlayarak ekstraların aranılan şarkıcısı olmayı başaran Funda Arar, burnundan bir kez daha estetik ameliyatı oldu. Arar, hazır ameliyat masasına yatmışken yüzünde küçük birkaç operasyon daha yaptırdı.

Ömer Erdem’den beşinci şiir kitabı
TRT İstanbul Televizyonu’nun eski müdürlerinden Ömer Erdem, yeni bir şiir kitabı çıkardı. Erdem’in Everest Yayınları’ndan çıkan beşinci şiir kitabının adı “Kireç”...
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu olan ve “Dünyaya Sarkıtılan İpler” adlı ilk kitabını 1996 yılında çıkaran Erdem’in “Kireç”ten önce yayınlanmış şiir kitapları şunlar:
“Mesafesi Kadar İnleyen Rüzgar”, “Yitirişler”, “Yarım Ağaçlar” ve “Evvel”...
Halen TRT’de çalışan Ömer Erdem’in “Kireç”inden iki şiiri çok sevdim...
Şiirlerden ilki, kitaba adını veren “Kireç”, diğeri ise “Her Şey”...
Biri kitabın ilk sayfasında, diğeri ise son sayfasında...
“Mutluluk bile iklim işi
Şu masanın etrafındaki Türkler
Arkalarında perdenin işlemeleri kadar uyumlu değiller
Sıkılırız belki de neden
Çalık yeşerip susuz kaldığımız sevgilerden
Şu sözlerin geçtiği yurda bak
Dün süt gibi kardeşlerimiz vardı
Bugün kireç akıyor yüzümüzden.”
Bu mısralar “Kireç”tendi...
“Ölüp gidiyor sonunda çok çalışan da
En hızlı bayrak çeken de ölüp gidiyor
Payına gökten üç elma düşen de
Uzarken düşünde cin saçlarından
Elmaların kurdu da ölüyor, dağların kurdu da.”
Bu satırlar ise Ömer Erdem’in “Her Şey”inden...