Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneşin yükselmeye başladığı şu günlerde aman dikkat! Özlediğimiz bir sürü yaz deneyiminin yanı sıra, yanıklar veya cilt tümörleri gibi hiç istemeyeceğimiz rahatsızlıklar da bizleri bulmasın.
Cilt tümörleri en sık görülen, en kolay önlenebilen ama en çok ihmal ve göz ardı ettiğimiz kanser türleridir diyebiliriz. Özellikle ismiyle alakalı korku uyandıran malign melanoma, gizemli söylenişi dışında genellikle iyi seyreder ve tedavilere olumlu cevap verir. Son yıllarda geliştirilen ilaçlarla, diğer türlere nispeten çok daha iyi sonuçlar aldığımız bir hastalık durumuna geldi.

Haberin Devamı

Belirtileri

- Ciltte oluşan ben ve çiller,
- İyileşmeyen bir yara,
- Cilt yüzeyinde belirgin değişiklikler,
- Ciltte kırmızılık, hassasiyet ve yeni gelişen şişlik,
- Vücuttaki herhangi bir benin renginin, büyüklüğünün ve yüzeyinin değişmesi, kanama olması.
Özellikle meme kanseriyle ilgili, her platformda ısrarla üzerinde durduğumuz kendi kendini muayene, cilt kanseri için de son derece önemli!
Ayda bir defa, beş dakikanızı ayırarak vücudunuzda görebildiğiniz her yeri bu açıdan incelemek yararlı olacaktır. Sık sık aynada cildimize bakmak, değişiklikleri gözlemlemek, hatta cep telefonlarımızla yaptığımız öz çekimleri, düzenli olarak cildimizdeki değişiklikler için de yapmak tahminimizden daha fazla kurtarıcı olabilir. Ayrıca cilt yapısına bağlı vücudunuzda çok sayıda çil, ben gibi lezyonlar varsa, periyodik olarak bir dermatolog kontrolünden geçmek gerekebilir; dermaskop muayenesiyle dermatoloji, lezyonların yapısı hakkında çok daha fazla bilgi kaydedecektir.
En sık görülen cilt kanseri türleri; bazal hücreli karsinom, skuamoz hücreli karsinom ve malign melanomadır. Bazal hücreli karsinom veya skuamoz hücreli karsinom, yüz ve eller gibi güneşe daha çok maruz kalan yerlerde görülürken, malign melanoma sırt ve uzuvlar gibi güneşle ilgisi olmayan yerlerde veya tırnaklarda daha sık görülür. Malign melanoma, tüm cilt kanserlerinin yüzde 1’ini oluşturur; ancak erken evrede lenf düğümlerine ulaşmadan tedavisi gerçekleşmezse biraz agresif seyredebilir. Bu yüzden erken tanısı önemlidir.
Melanomanın görülme sıklığı, 18-39 yaş arası kadınlarda, 1970’den 2009’a kadar yüzde 800 artmıştır. Bunun en önemli sebebiyse güneş ve bronzlaşma tutkusudur. Belirtileri genellikle siyah veya mordur; ancak açık renk olabileceği ihtimali de unutulmamalıdır.

Haberin Devamı

Güneş ışınları

Sürekli ve sabit bir şekilde güneşe maruz kalarak, UV ışınlarının ciltte DNA hasarı oluşturmasına, ardından mutasyona ve nihayetinde kansere dönüşmesine yol açabiliriz. Cilt kanserlerinin nedeni yüzde 90 oranında güneş ışınlarıdır. Bu yazıyı bir yaz uyarısı olarak yazıyor olsam da, kar tatillerinde ve kayak sırasında da hatırı sayılır miktarda güneşe maruz kaldığımızı unutmamalıyız.

Genetik

Özellikle malign melanomada genetik faktörler önemlidir. Hastalığın ailede hikayesi varsa çok daha dikkatli olmakta fayda var.

Açık ten

Açık tenli olmak riski artırıyor ama yapılan araştırmalarda, özellikle koyu tenlilerde melanomun daha agresif seyrettiği görülüyor.
Bazı bağışıklık sistemi hastalıkları
Lupus, crohn ve romatoid artrit gibi hastalıklarda ciltte hedef haline gelebilir. Ayrıca bu rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçların kendisi riski daha da artırabilir.

Haberin Devamı

Alkol

Alkol, cildi güneş ışınlarına karşı da hassaslaştırır. Yapılan bir çalışmada, günde dörtten fazla hafif içki veya sert birkaç içki içilmesinin melanoma oluşturma riskini yüzde 55 artırdığı görülmüştür.

Yaralanma zemini

Yanık veya radyoterapi gibi bir zeminde, özellikle skuamoz hücreli kanser gelişebilir.

Kimyasallar

Creosote ve arsenik gibi bazı kimyasallara sürekli maruz kalmak cilt kanserine sebep olabilir.

Turunçgiller

Bir araştırmaya göre, düzenli olarak günde en az bir bardak portakal suyu tüketenlerde cilt kanseri görülme riski, haftada ikiden az içenlere göre yüzde 36 daha fazla. Cildimiz, portakal veya greyfurt suyu tükettiğimizde daha hassas hale gelebiliyor. Ama bu tür faydalı içecekleri içmeyi bırakmaktansa, içtikten sonra 1-2 saat güneşe çıkmamak daha doğru. Gördüğünüz gibi bütün önerilerimizde çözüm, tüketim ya da deneyimleme miktarımıza fazlasıyla bağlanıyor. Lütfen hayatın bize sunduğu her şeyi kararında ve aşırıya kaçmadan tüketelim. Yaşamın kaynağı güneşin bile fazla olduğu anlardaki zararı her durumda kulağımıza küpe olsun.
Sağlıklı ve bugünlerde evde kalın...