“Bu şehrin insanı değilim”

* İstanbul’da doğup büyüdünüz. Başka bir yerde yaşamayı düşündünüz mü hiç? İstanbul sizin için vazgeçilmez mi?
İnanır mısınız, ben hep başka bir yerde yaşamayı düşlüyorum. Bunun için çalışıyorum. Planım, Karadeniz’e yerleşmek. Bahçemde sebzelerimi yetiştirebileceğim; ineklerim, keçilerim, koyunlarım, köpeklerim, tavuklarımla yaşayabileceğim, İstanbul dışında herhangi bir yer bile olabilir. İstanbul kesinlikle vazgeçilmesi gereken bir şehir benim için.

n Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?
O kodla doğarsınız zaten. Oyuncu olmaya karar vermek diye bir şey yok bana göre. Kendinizi keşfetmeye başladığınız an diye bir durum var. Çocukluğumdan beri masaların üzerindeyim. Ya dans ederim, ya şarkı söylerim, ya taklit yaparım. Benim oyuncu olmam hiç şaşırılacak bir durum olmadı yani. Dolayısıyla karar anım da olmadı.

* Kariyerinizde dönüm noktası olarak değerlendirebileceğiniz iş hangisi?
Çok çok sevdiğim Memet Ali Alabora’yla başrolü paylaştığımız ‘Karınca Yuvası’ dizisi benim için dönüm noktasıdır. Kadrosuyla, kamera arkasıyla, senaryosuyla, verdiği toplumsal mesajlarla asla unutmayacağım, benim için yeri apayrı bir işti.

* ‘Yerden Yüksek’ çekimleri nasıl gidiyor? Yeni sezonda farklı neler olacak?
Çekimlere başladık. Çok eğlenceli. Birbirini gerçekten çok seven bir ekip olmamız her anı daha keyifli kılıyor. Umarız daha uzun seneler devam ederiz. Yeni sezonda izleyenlerimiz, sevenlerimiz çok daha fazla gülecek ve eğlenecek. Yeni olaylar var. Yeni isimler katıldı aramıza. Fakat tabii ki sürpriz.

* Canlandırdığınız Cennet nasıl biri?
Sıradan bir mahalle kızı. Üç kız kardeşin en büyüğü. Liseden sonra okumamış. Fakat çalışmayı, ayaklarının üzerinde durmayı istemiş. Gitar çalıp şarkı söylüyor. Aşık, sevimli, hazır cevap, komik bir genç kız.

* Oyunculuk adına hedefleriniz neler?
Bu sene tiyatro yapacağım bir aksilik olmazsa. Ekimde provalar başlayacak. Çok mutluyum bu yüzden.

* İstanbul’un kişiliğinizde ve mesleğinizde etkisi ne oldu?
Her şeyden önce bir mesleğim varsa ve çalışabiliyorsam İstanbul sayesinde. Bana bir oyuncu olarak muhteşem malzemeler verdiği, eşsiz bir kültür harmanı olduğu için İstanbul’un değeri çok büyük. Fakat kişiliğimi etkilediği konusunda aynı şeyleri düşünmüyorum maalesef. Bu şehrin insanı olmadığımı düşünüyorum.

* Şehirde nerelere gidiyorsunuz eğlenmek için? Nasıl eğleniyorsunuz?
Genelde Anadolu yakasındayım. Çok seviyorum bu tarafı. Gitmeyi sevdiğim yerler, eğlendiğim mekanlar genelde Kadıköy ve Moda’da.
Gezerken, yeni mekanlar keşfederken çok eğlenirim.
Fakat aslolan muhabbettir, mekan bahane. Muhabbetini sevdiğim kıymetlilerim
olsun yeter, her yerde eğlenirim ben.

* En sık gittiğiniz restoran ve kafeler?
Dışarıda yemek çok tercih ettiğim bir durum değil. Gidersem ev yemekleri ya da Ege mutfağı olan yerleri tercih ediyorum. Kadıköy’deki Livane en sık gittiğim mekandır.

* Şehirde neler yapmaktan keyif alırsınız?
En sevdiğim yer Garipçe. Nefes aldırıyor bana. Çok seviyorum o köyü. Lunaparkı çok sevdiğimden zaman buldukça giderim. Araba kullanırken kendimi çok iyi hissediyorum. Müzik en büyük parçam. Her hafta mutlaka konsere gitmeye çalışırım.


Favorileri
En sevdiği kitaplar: Cengiz Aytmatov’un tüm eserleri, Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna, felsefe ve tarih kitapları.
En sevdiği filmler: Avatar ve Batman serisi.
Beğendiği oyuncular: Perran Kutman, Uğur Yücel, Johnny Depp, Edward Norton, Meryl Streep, Charlize Theron
En son gittiği konser: Horon İsyandır, Kuruçeşme Arena
En sevdiği şarkı: Yasmin Levy’nin tüm şarkıları