Alışverişten yeme-içmeye, teknolojiden sağlığa, bakalım 2012’de bizi neler bekliyor?
Trend lafını görünce, kendini trendsetter zannedenleri görmüş kadar korkarım. Ama Huffington Post’taki Rieva Lesonsky imzalı ‘2012 iş trendleri’ başlıklı makaleyi okuyunca kayıtsız kalamadım. Ürkütücü gidişatımızı hep birlikte görelim diye sizinle paylaşmak istedim.
Yeni alışveriş merkezi: Cep telefonları
Yeni alışveriş merkezi denince sizin aklınıza Zorlu Center falan geliyorsa yanılıyorsunuz. Şimdi hepimizin cebinde, çantasında birer mobil alışveriş merkezi var. Artık her türlü alışveriş cep telefonlarından da yapılabiliyor. Biliyorsunuz, internet alışverişi aldı başını yürüdü. Hatta indirim siteleri her geçen gün artıyor. Son bir sene içinde Vakko (daybuyday.com), Boyner (morhipo.com), Doğuş (enmoda.com) ve Demsa (modagurusu.com) gibi büyük gruplar kendi indirim sitelerini kurdu. ABD’de bu yıl polis, alışveriş canavarlarını durdurmak için biber gazı kullanmak zorunda bile kaldı. Böyle bir alışveriş çılgınlığı söz konusu.
Gelinen son nokta, şimdi satış yapmak isteyen her firmanın bir telefon application’ı olmalı. Çünkü satışların önemli bir bölümü artık akıllı telefonlarda yapılıyor. Hatta geçen yıldan bu yıla cep telefonuyla yapılan alışverişlerde yüzde 91.4 artış olmuş. Tam 6.7 milyar dolarlık satış yapılmış. 2012’de yüzde 73.1’lik bir artış daha bekleniyor. Bu arada akıllı telefonlarıyla alışveriş yapmayanlar bile karar verme aşamasında araştırma yaparken telefonlarını kullanıyor. Bu yüzden artık firmaların çoğu telefonları da birer alışveriş merkezi olarak görüyor.
Yeme-içme alanında neler oluyor?
Restoran pazar araştırması şirketi Technomic’e göre artık herkes ‘esneklik’ peşinde. Gün boyu kahvaltı servisi isteyen de var, seçtiği yemeğin yanındaki garnitürü değiştirmek isteyen de...
Herkes günün gerginliğini yemekle atma peşinde ve yemeğin de gerginliğe dönüşmemesi için beklentiler artıyor. Müşteriler bildik yemekleri görmek istiyor ama bu yemeklere kuş kondurulsun, mutlaka içinde bir yenilik olsun.
Malum bilgi çağındayız. Müşteriler yemeğin içindeki malzemenin nereden temin edildiğinden, hangi malzemeler kullanıldığından, nasıl pişirildiğinden haberdar olmak istiyor.
Teknoloji ve sağlık bir arada
İki trend, teknoloji ve sağlık birleşti deniliyor. Sağlıkla ilgili applicationlar büyük ilgi görüyor. Kalori sayan ya da yaptığınız sporu kaydeden applicationlar artık daha da çok kullanılıyor.
Uzun lafın kısası, 2012’de konu başlıklarımız yine sağlık, teknoloji, yeme-içme ve alışveriş. Takıntılar artıyor, alışkanlıklar değişiyor, ama değişmeyen tek şey, konular.
ÖZÜR DİLEMEK YETERLİ Mİ?
Pazar günü yazmıştım, Serdar Turgut’un Rojin hakkında yazdıklarından sonra ortalık ayaklandı, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in ‘aşüfte’ hakaretinden sonraysa uzun bir sessizlik oldu diye. Üzerinden günler geçti, daha yeni yeni konuşuyoruz ‘aşüfte’ diyen zihniyeti. Olayın çirkinliğini algılamamız mı uzun sürdü, yoksa Başbakan ve eşinin ve Başbakan Yardımcısı’nın Rojin’i arayıp üzüntülerini dile getirmesini mi bekliyorduk bilemiyorum. Olsun, şimdi herkes İbrahim Şahin’in hatasının farkında. Zaten telefon trafiğinden sonra kendisi de durumu fark edip özür diledi. Daha önce “Benim üslubum bu” demesine rağmen. Faydası oldu mu? Hiç sanmam. Aynı hatayı defalarca yapıp sonradan özür dilemek kırılan kalpleri onarıyor mu? Hiç sanmam.
Yine Rojin şanslı, etnik kimliği sayesinde böyle bir zihniyet böyle bir laf edince daha çok ses getiriyor. Oysa Şahin’in daha önce başka sanatçılara da benzer hakaretlerde bulunduğu biliniyor. Bazı hataların tekrarlanmaması için bir yaptırımı olmalı. Uzun süreceğini bilsek de bir sonuç bekliyoruz.