Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Konu alışveriş olunca, kadınların içine birer canavar kaçıyor. Her defasında “Bu kadar da olmaz!” diyoruz ama bir sonraki sefer yine ağzımız açık kalıyor. Bkz. H&M-Marni macerası

7 Mart, saat 18.00 civarı. İstinye Park’ta topuk sesleri yükseliyor. Herkes birbirine, “Kapılar kaçta açılacakmış?” diye soruyor. “Ben aksesuarlardan alacağım, sen neleri gözüne kestirdin?” konuşmaları gırla. Belli ki herkes çalışıp da gelmiş.
Marni’nin H&M’e hazırladığı koleksiyon, Vogue davetlileri için önceden satışa çıkıyor. Davetliler arasında Marni’nin kendisini alabilecek güçte isimler de var, giyim tarzının Marni’yle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar da... Ama bizi tavlamak kolay, ‘Limited collection’ diyeceksin. Sınırlı sayıda deyince, önünde bir de uzun kuyruk görünce tut tutabilirsen kendini ya da başkalarını.

Haberin Devamı

Saat 19.30’da kapı açılıyor
İstanbul’un seçilmiş bin davetlisi mağazaya adım atıyor. Tam 10 dakika sonra her yer talan edilmiş, raflar boşalmış, kadın bölümünde tek bir ürün bile kalmamış. H&M’in bu organizasyon için giydirdiği isimlerden Tuba Ünsal, ertesi sabah boşuna tweetlemiyor, “Dün H&M Marni gecesi bana hayat dersi oldu. Materyalistliğimizde son nokta. Bir ara üzerimdeki elbiseyi parçalamalarından korktum. Hemen kaçtım.”

8 Mart sabahı İstinye Park’ta durum nasıl?
Saatler öncesinden kuyruğa girilmiş. Hatta şoförünü kuyruğa sokup, sıra gelince teşrif edenler var. Herkesin gözü dönmüş. Mağaza saat 10.00’da açılmış, 12.00’ye doğru yine talan edilmiş. Saat 12.00’de bileklikleri olmayanlar da bu özel bölüme alınacak. Herkes bekliyor. Heyecanı daha da tırmandırmak için mikrofondaki ses sayıyor, “10, 9, 8... 0” sesini duyan kadınlar kıtlıktan çıkmış gibi birbirlerini ezmeye başlıyor, dirsek atıyor, başkasının elindekini ele geçirmek için savaşıyor. Mallar yağmalanıyor, sanırsınız bedava dağıtılıyor. “Marni için bu fiyatlar bedava sayılır” diyenler de çıkıyor. Aralarında iki gün üst üste buraya alışverişe gelenler de var.

10 dakikada bitti
Arada soyunma kabinlerinde kalanları getiren mağaza görevlileri ezilme tehlikesi atlatıyor. Askılardan bir an önce kurtulup kendilerini bu gözü dönmüş kalabalıktan kurtarmaya çalışıyorlar. Bir delilik yaşanıyor. “Yurt dışındaki mağazalarda da izdiham yaşanıyor” deniyor, sonra koleksiyon çıkalı birkaç ay geçiyor, bir bakıyorsunuz hâlâ aradığınız ürünleri bulabiliyorsunuz. Oysa bizde ilk günde 10 dakikada, ikinci günde iki saatte her şey kapışıldı. Çoktan ‘sold out’ oldu.
Böyle bir çılgınlık dünyanın başka hiçbir yerinde yok. Videoya çekip YouTube’a konulsa rekor kırar. Ama H&M’ciler müşterilerin hakkına saygı duyuyor, bu görüntüleri yayınlamıyor. Oysa bu görüntülerle kadınların alışveriş uğruna birer canavara dönüşmelerine tanık olmak mümkün. Bana kalırsa, bu çılgınlığı ara ara izlemek hepimize iyi gelebilir.

Haberin Devamı

iSiM DEĞiŞiKLiĞi DEYiP GEÇMEYiN!

İstinye Park’a kadar gitmişken Emporio Armani Ristorante’yi denemek istiyorum. Biliyorsunuz, Emporio Armani Caffe ilk açıldığı yıllarda İstanbul’un en havalı mekanlarındandı. Sadece görme ve görünme yeri değildi, yemekleri de çok iyiydi. Sonra Emporio Armani Caffe İstinye Park’a taşındı, eski şaşaalı günleri geride kaldı. Caffe daha sonra kapandı, 1.5 ay önce yerine Emporio Armani Ristorante açıldı.
Aynı mekanların daha çok ilgi çekmek için ismini değiştirmesine alışığız. Ama bu öyle sandığınız gibi bir isim değişikliğinden ibaret değil. Dünyadaki ilk Emporio Armani Ristorante İstanbul’da açılmış oldu. Bundan sonra başka şehirlerde de açılacak. Servis çok iyi, çanta askısından leke çıkarıcıya kadar bütün detaylar düşünülmüş. Mönü tamamen yenilenmiş, yemekler gerçekten çok başarılı. Mantarlı risotto’dan ton balığına, panna cotta’dan tiramisu’ya birçok şeyin tadına bakıyorum. İstanbul’un en iyi İtalyan restoranlarıyla yarışır. Sırf bu lezzetler için bile İstinye Park’a gidilir!