Haftanın en iyi etkinliklerinden biri Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği’nin Hasköy Yün İplik Fabrikası’ndaki yemeğiydi. Daha önce yardım baloları ve kermesler düzenleyen Açık Kapı Derneği ilk defa bir çağdaş sanat etkinliği düzenledi. Dernek üyelerinin konuşmalarına şahit oldum, “Balolara davetiye satmakta zorlanıyorduk, işin içine çağdaş sanat girince davetiyeler tükendi. Arayanlara kalmadı demek zorunda kaldık” diyorlardı. Çağdaş sanat her kapıyı açıyor artık.
Bazıları bunu Contemporary İstanbul’un hemen sonrasında olmasına bağladı. Oysa bence Contemporary İstanbul’dan sonra olması bir şanssızlıktı. Eserleri seçen jüri Saatchi Galeri Direktörü Philly Adams, Küratör Prof. Dr. Ali Akay, White Cube Galeri Direktörü Tim Marlow, Küratör ve tasarımcı Başak Şenova ve Palais de Tokyo Direktörü Marc-Olivier Wahler gibi değerli isimlerden oluşuyordu. Ama Contemporary İstanbul kadar etkileyici bir fuardan sonra buradaki eserler ve sergi ne yazık ki aynı tadı vermedi. Organizasyon başarılıydı. The Sovereign yemek sırasında bir müzayede gerçekleşti. Türk sanatçılar Evren Karayelo Gökkaya, Burak Delier, Cevdet Erek, Deniz Üster ve Genco Gülan’ın eserleri daha çok ilgi gördü. Art Foundation 2011 Avrupa Sanat Ödülü’yse Avusturyalı sanatçı Kamen Stoyanov’a verildi.
İlk defa Hong Kong merkezli bir vakıf Türk bir dernekle çalıştı.
Daha çok çocuğa ulaşılacak
Üstelik ilk defa sanattan elde edilen gelir travma görmüş çocukların yararına kullanılacak. Açık artırmayla satılan eserlerin gelirinin yarısı sanatçılara gitti, yarısı Açık Kapı’ya bağışlandı. Açık Kapı Vakfı bu geceden elde edilen gelirle ‘Koruyucu Ruh Sağlığı’ projesi kapsamında sosyal koruma altında yaşayan çocuklara destek olacak. Şimdiye kadar Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Yuvası’nda tam bin çocuğa destek verilmişti, bundan sonra daha çok çocuğa ulaşılacak. Geceye katılan koleksiyonerler hemen sonrasında Miami’deki Art Basel’e gitti. Art Basel Miami’den bildiren ekonomist Nouriel Roubini’ye göre ‘Çağdaş sanat giderek daha büyüyen bir balon ve fiyatların yükselişi önlenemiyor.’ Böyle projeler yapıldıkça çağdaş sanatın bu kadar önemsenmesi de daha çok sevindiriyor.,
Göz önünde olmak İstemeyenlere
Daha açılmadan Lucca’ya rakip geliyor demiştim. İstanbul Doors Group’a ait. Başında Burak Akkök gibi gece hayatının yakından tanıdığı bir isim var. Ve Bebek’te. Tutmaması mümkün değil.
Bir tek Kitchenette’in ikinci katında olması dezavantaj olabilir. Görmek ve görünmek isteyenler ikinci kata gelmez diye düşünüyordum. Geçen akşam katıldığım doğum günü partisinde bir kez daha anladım, aslında göz önünde olmadan eğlenmek isteyenlerin sayısı hiç de az değil. Poupon iyi bir alternatif oldu. Burada hiç ummadığınız insanlar hiç ummadığınız dans figürleriyle karşınıza çıkabiliyor. Görmelisiniz.
Türk müşterinin sırrı
İki gündür alışveriş merkezlerindeyim. Gördüğüm manzara karşısında hâlâ şaşırıyorum. İstanbul’daki müşteri potansiyeli sanırım başka hiçbir yerde yok. Burada ne açılsa tutar, ne satılsa satar durumu var. Boşuna H&M’in tasarımcı koleksiyonları ‘Sold out’ olmuyor.
Patron iPad’den izliyor
Victoria’s Secret’ın açılışında bir alışveriş çılgınlığını daha gördüm. Bu arada ilginç bir manzaraya da şahit oldum. ABD’li ekip Victoria’s Secret’ın büyük patronu Leslie Wexner’a iPad’den o gün açılan İstanbul mağazasını izletiyordu. Başarılar tesadüf sonucu olmuyor işte. Milyar dolarlık şirketin 74 yaşındaki patronu ABD’deki ofisinden İstanbul mağazasını heyecanla ve memnuniyetle izliyor. Bu aslında Türk müşterisinin durumunu da özetliyor.