Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Orhan Pamuk her zamanki gibi sustu. Karolin Fişekçi hızını alamadı, konuştu da konuştu. Sonunda bir magazin figürü oldu çıktı. Bakalım, Pamuk’un ihtarnamesi Fişekçi’yi susturabilecek mi?

ORHAN PAMUK’TAN SON NOKTA

Karolin Fişekçi, New York’ta çekilen bir fotoğrafla girdi hayatımıza. Fotoğrafın ardından hızını alamadı, konuştu da konuştu. Basına bir sürü malzeme verdi. Oysa daha ilk konuşmasında hepimiz başımıza geleceklerin farkındaydık. Verdiği detaylardan gidişat açıkça belli oluyordu. O zaman yazmıştım, “Ünlü ve başarılı erkekler magazine malzeme vermemek için büyük çaba harcarken, bir anda ‘eş durumundan’ kendilerini magazinin merkezinde bulabiliyor. Bakınız Orhan Pamuk” diye. Yazı “Kadın adamı vezir de eder, rezil de” diye bitiyordu.

Haberin Devamı

‘Gerçekten beraber değil mi?’
Karolin Fişekçi detaylar vermeye devam etti, Orhan Pamuk da sessizliğini korumaya. Hatta Fişekçi’nin söylediklerini okudukça “Orhan Pamuk nasıl bir şey demez hakkında böyle konuşulmasına? İnsan kız arkadaşına yeter artık, her şeyimizi anlatma demez mi?” diye düşündük. “Yoksa Orhan Pamuk Karolin Fişekçi’yle gerçekten beraber değil mi?” diye aramızda konuşmalar geçti.
Orhan Pamuk yine sustu. Taa ki Karolin Fişekçi, Ayşe Arman’a konuşana kadar. Pazar günkü röportajda Karolin Fişekçi Orhan Pamuk’la ilgili az konuştu, yeni malzeme vermedi, hatta “Ona ben değil, başkası zarar veriyor” diyerek günah çıkarma da yaptı. Belki o zaman Orhan Pamuk tarafından konuşmaması için uyarılmıştı, belki Ayşe Arman röportajından sonra Orhan Pamuk “Yeter artık” dedi.
Orhan Pamuk’un avukatı Haluk İnanıcı, Karolin Fişekçi’ye gönderdikleri noter tasdikli ihtarnameyi basınla paylaştı. İhtarnamede “Sayın muhatap müvekkilimizin kız arkadaşı değildir” maddesi de “Müvekkilimiz hiç kimseye kendi adına konuşma yetkisi ve ‘ismini kullanma’ yetkisi ve izni vermemiştir” maddesi de yer alıyor.
Evet, Orhan Pamuk ihtar göndermekte sonuna kadar haklı. Kimse kendisi hakkında basına böyle konuşulmasından, isminin kullanılmasından hoşlanmaz, anlatılanlar doğru olsa da, olmasa da.
Ama bir gerçek var, Orhan Pamuk çok geç kaldı. Başta duruma müdahale edebilirdi, tabii bu kadar uzayacağını önceden tahmin edemezdi. Bu arada Karolin Fişekçi bir magazin figürü olarak aldı yürüdü. Bundan sonra susar mı? Kendisini ‘dünyanın en çok arzu edilen ve en seksi sanatçısı’ olarak tanıtan biri noterden gelen ihtarnameyle susar mı? Hiç sanmıyorum.

Haberin Devamı

‘Çağdaş sanat’ adı altında sürpriz
Zaten ilk açıklamasını “Önceden burada daha rahat yazıyordum, şimdi göze batıyor” dediği Twitter’dan yaptı, “Benim içim rahat.” Sonra da “Karolin ne yapıyor merak edenlere” diye açıklamalar yapmaya devam etti. Kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsedenlerden korkacaksın. Hazır bu kadar gündemdeyken, yeni sergisinin hazırlıklarını hızlandırdığını da yine Twitter’da takipçileriyle paylaştı. Orhan Pamuk’un yerinde olsam Karolin Fişekçi’nin yeni sergisinden korkardım. Yakında ‘çağdaş sanat’ adı altında Orhan Pamuk’a kötü bir sürpriz çıkarsa hiç şaşırmam. Üzülürüm, o ayrı.

DIŞI SENi, iÇi BENi...
Tahmin ettiğiniz gibi ilişkilerden gidiyoruz bugün. Asla ayrılacaklarını düşünmediğimiz bir çift boşanmaya karar verdiğini açıkladı. Oysa biz hep Heidi Klum ve Seal’ı örnek çift olarak gördük. Heidi Klum, Flavio Briatore’den olan kızına hamileyken evlendi Seal’la. Seal, bebeği evlat edindi. Sonra 3 çocukları daha oldu. Mükemmel bir aile tablosuydular. Bu da yetmezmiş gibi her evlilik yıldönümlerinde evlilik yeminlerini tekrarladılar, ‘örnek çift’ hallerini gözümüze soktular. Biz de hayranlıkla izledik. Sonra ne oldu? Boşanmaya karar verdiler. Yoğun çalışma tempoları ve Seal’ın siniri neden gösterildi.
Bir kez daha görüyoruz, ilişkilerde beklenmedik şeyler olabiliyor. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil aslında. ‘Dışı seni, içi beni yakar’ ne kadar doğru.