Antalya denince eskiden akla üçüncü sınıf tatil köyleri gelirdi. Şimdiyse durum değişti. Artık Antalya’da yurt dışındaki rakiplerini aratmayan lüks oteller var. Bkz. Cornelia Diamond Golf Resort&Spa
Dünyanın neresinde denizde yüzerken arkanızda karlı dağlar var? Bir tek Antalya’da olan bir şey. İşte o yüzden Antalya çok özel. Antalya’da sadece üçüncü sınıf ‘her şey dahil’ tatil köyleri var sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz.
Uzakdoğu’daki lüks otellere gittiğinizde “Bizde niye böyle oteller yapılmıyor?” dersiniz. Ya da Karayipler’deki önünde size özel havuzu olan otelleri, Maldivler’deki içinde birçok restoran ve müthiş SPA’sı olan otelleri gördükçe üzülüyorsünüz. Çünkü aslında oteller dışında ne çevrede, ne denizinde bir şey var! Sadece oteli yapıyorlar, eee popüler turizm destinasyonları arasına giriyorlar. Sonra gittiğinizde “Aaa, Karayipler bu muymuş, Maldivler bu muymuş?” diye hayal kırıklığına uğruyorsunuz.
Herkese özel alan var
Çam ormanında bir otelde bunları düşünüyorum. Önüm deniz, arkamda sonsuz hissi veren ince uzun bir havuzun etrafına kurulmuş dev bir otel var. Odanızdan çıkıp hemen kendi havuzunuza atlayabiliyorsunuz, ya da birkaç adımda kendinizi Akdeniz’in tuzlu sularına bırakabiliyorsunuz. Nerede miyim? Belek’te Cornelia Diamond Golf Resort & Spa’dayım.
Otelin Tuncay Çavdar imzalı mimarisi ve Ayhan Geveli imzalı iç mimarisi çok başarılı. Herkese güneşlenmek için özel alan tanınmış. Kimse kimseyle dip dibe değil, dolayısıyla rahatsız olmak da mümkün değil.
Golf sahasının manzarası yeter!
Otelin arazisi içinde Nick Faldo imzalı, 27 delikli dev bir golf sahası da var. Golf kulübüne gittiğinizde, yemyeşil çimlere karşı göl kıyısındaki restoranda oturduğunuzda, “Sırf bu manzaraya karşı bir kahve içmeye bile buraya gelinir” diyorsunuz. Tabii bu kahvenin devamında kendinizi Crassula SPA’ya atıp Tayland ya da Bali masajlarına bırakabilirsiniz. Cilt bakımı konusunda da iddialılar.
Cornelia Diamond’ın en tehlikeli yanı, yemeklerinin İstanbul’un en iyi restoranlarıyla yarışır olması. Yeme-içme meraklılarını etkileyecek birçok restoran var otelde. Açıkbüfede kendinizi kaybetmek istemiyorsanız Uzakdoğu’dan Meksika mutfağına her çeşit A la Carte restoran var. Sanırım buradan birkaç kilo almadan dönmek mümkün değil. Neyse ki otelde her türlü spor imkanı var. AFC Ajax’tan FC Dinamo Kiev’e birçok futbol takımı buraya boşuna kampa gelmiyor.
Çocuklar da düşünülmüş, Aquapark’tan güneşten korumalı çocuk havuzlarına ve hatta Mini Disco’ya kadar onları eğlendirecek seçenek çok.
Detaylar çok önemli artık. Çocuk havuzunun güneşten korumalı olması anne-babaları rahatlatacak bir detay. Odalarda da detaylar dikkat çekiyor, lavanta torbalarından acil durumlar için düşünülmüş orkid, tampon ve prezervatif üçlüsüne kadar yok yok.
Uluslararası ödüller yağıyor
Cornelia Diamond’ın 12 ay açık olması bir avantaj. Servisin ve personelin özenli olmasının asıl nedeni de bu. Çünkü genelde tatil bölgelerinde oteller sadece 4-5 ay açık oluyor, o zaman da sık sık personel değişikliği oluyor, servis aksıyor.
Cornelia Diamond’ı öve öve bitiremedim. Ama bunları sadece ben söylüyorum sanıyorsanız yanılıyorsunuz. World Luxury Awards’dan Conde Nast Johannes Awards’a pek çok uluslararası ödül kazanmışlar. Bu ödüller içinde bence en önemlisi Tripadvisor’dan aldıkları ‘Certificate of Excellence’. Çünkü Tripadvisor tamamen otelde konaklayanların görüşlerine göre değerlendirme yapıyor. Zaten mart ayında bile otelin dolu olmasından durum belli.
Cornelia Diamond’ın Cornelia de Luxe adlı bir de kardeş oteli var. Böyle oteller çoğaldıkça turizmde kimse bizi tutamaz. Antalya’nın Karayipler ya da Maldivler gibi bir tatil destinasyonu olmaması için hiçbir neden yok. Hatta isteyenin denizde yüzüp, isteyenin dağda kayak yapabildiği tek yer olma şansı da var.