Cadde “DOĞRU FONDOTENi BULMAK DOĞRU ERKEĞi BULMAK GiBiDiR”

“DOĞRU FONDOTENi BULMAK DOĞRU ERKEĞi BULMAK GiBiDiR”

14.11.2014 - 21:06 | Son Güncellenme:

Yaşam koçun var, yaşamını yönetiyorsun. Zayıflama koçun var, incecik görünüyorsun. Spor koçun var, karın baklavalarınla dolaşıyorsun...

“DOĞRU FONDOTENi BULMAK  DOĞRU ERKEĞi BULMAK GiBiDiR”


Hayatını bu kadar rayına oturtmuşken, gidip saatlerce krem mi seçeceksin? Ya da evini hiç kullanmadığın farlarla, allıklarla mı dolduracaksın?
O eskidendi! Hele de gidip kuaför salonunun birinde kaşlarına kontür denen dövmeyi yaptırıyorsan, gayet demodesin!
Çünkü artık Nur Bilen Yavuzer var… Türkiye’nin ilk güzellik koçu; makyaj ve uluslararası mikropigmentasyon eğitmeni. Plastik cerrah olan eşiyle beraber, sahibi oldukları klinikte danışanlarına tepeden tırnağa sayısız seçenek sunuyorlar.
www.beautyomlette.com adlı blogun da kurucusu olan Nur’la, ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştık. Hayata, hayvanlara ve kocasına aşık; güzellik konusunda gerçekten bilgili, bıcır bıcır bir genç kadın.
Şu aralar göz kalemi alacak olsam ona soracak durumdayım.
Zaten Instagram’daki 52 bin takipçisi de onun paylaşımlarının peşinde. Hal böyle olunca, ben de kendim ve sizler için bazı ipuçları istedim. Bakın neler diyor Nur Bilen Yavuzer güzelliğe ve estetiğe dair…

Haberin Devamı

YAPMAK YERiNE YAPMAMAK

* Doğallıktan uzaklaşmamak gerek. Takma kirpikler, kat kat rimeller gereksiz. Makyajda en önemli ürün fondöten; doğru fondöteni bulmak doğru adamı bulmaktır!
* Burnumuza, ağzımıza moda olan bir ayakkabı muamelesi gösteremeyiz. Sokakta kıyafetler gibi; bakışlar, kaşlar hatta kilolar bile aynı! Ben, bana gelenlerin güzel taraflarını ortaya çıkarmaya çalışırım. Öncelikle, kadınların şikayetçi oldukları böl-geleriyle mi yoksa yaşam-larıyla mı problemleri var, bunu çözmeye uğraşırım. Bir yerini değiştirdiğinde yaşamını değiştirmeye-ceğini anlatıyorum onlara. Bunun bir çanta alışverişi olmadığını bilmeleri önemli! Yani, bazen danı-şanlarımızı ‘yapmaktan’ ziyade ‘yapmamaya’ ikna etmeye çalışıyoruz...

Haberin Devamı

NEDİR BU MİKROPİGMENTASYON?
Medikal mikropigmentasyon yönteminin genelde kaş yapımında kullanıldığını sanıyoruz ama yanılıyoruz…
Bu yöntem, meme kanseri sonrası memesini kaybetmiş kadınların meme başı ve koyu çevresi yani ‘areola’ çizimi ve yapımında, vitiligo alanlarında, yara-yanık-yarı dudak izlerinin kamuflajında, saçsız alanlarda ve göbek deliği olmayanlara uygulanıyor.
Teknik olarak dövme işlemine benziyor ama kullanılan malzemeler, tekniği ve uygulama alanları açısından oldukça farklı.
Uygulama, cihaz uçlarındaki ayarlanabilir bir iğne ile antiallerjik-doğal pigmentlerin istenilen cilt derinliğine yerleştirilmesi şeklinde yapılıyor.
Kullanılan pigmentler doğal olduğundan, kalıcılığı iki- üç yıl arasında. Renk açılsa da hiçbir zaman tamamen yok olmuyor.

AYNA AYNA… ÜÇ ÜRÜN SÖYLE BANA!

Aynaya değil ama Nur’a “Bana üç ürün söyle… Ama öyle şeyler söyle ki esmer, sarışın, alerjik, şişman, ince fark etmeksizin her kadının makyaj çantasının olmazsa olmazı olsun” dedim.
Büyük sorumluluktu aslında sırtına yüklediğim; sağolsun kaçmadı, hemen sıraladı.
İkisi bende varmış meğer; bayılarak kullanıyorum uzun zamandır.
Kendini iyi hissetmek isteyen kadınlara gelsin!

“DOĞRU FONDOTENi BULMAK  DOĞRU ERKEĞi BULMAK GiBiDiR”

MUHTEŞEM BUDA iLE PiŞTi OLMAK!

Arzu Kaprol, İnci Aksoy, Mercan Dede, ve Leyla Alaton, EKAV Gallery’deki Buda heykelinin önünde böyle poz vermiş; Alaton her zamanki gibi neşeli ve pozitif...

Haberin Devamı

Cemiyetin ünlü isimleri, geçtiğimiz günlerde Mercan Dede’nin Ekavart Gallery’deki ‘Kadim Zaman Makinesi’ sergisinde buluştu...
Tasarımcı Arzu Kaprol, sergiye özel hazırladığı ‘giyilebilir sanat’ tasarımıyla etkinliğe katılırken; ünlü işkadını Leyla Alaton da aynı etkinlikte yakın arkadaşı Kaprol’ün tasarımlarından birini tercih etti. Sanata olan ilgisi ve bilgisi ile tanınan Leyla Alaton, Buda heykelinin giydiği motiflerle pişti olup; her konudaki farklılılığını bu alanda da göstermiş oldu. Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinin Hollywood yıldızlarıyla pişti olmasına alışmıştık ama Buda ile pişti bir ilk!

‘KISMET’iNiZDE HANGi YILDIZ VAR?

Ta­kı ka­dı­nın bir par­ça­sıy­mış gi­bi dur­du­ğun­da gü­zel..
O tek ba­şı­na par­la­ma­ma­lı, bi­zi par­lat­ma­lı!
Kü­pe­nin yü­ze ver­di­ği ışıl­tı; kol­ye­nin bo­yun­da, yü­zü­ğün par­mak­lar­da, bi­le­zik­le­rin bi­lek­te­ki duruşu de­ğe­rin­den da­ha önem­li ba­na gö­re.
O yüz­den baş­ka­sın­da gö­rüp be­ğen­di­ği­mi­ze de­ğil bi­ze ya­kı­şa­na sa­hip ol­ma­lı­yız.
Bu­gün Bey­men İs­tin­ye­par­k’­ta Kıs­met By Mil­ka­’nın ‘Kıs­me­t’­in Yıl­dı­zı­’ ad­lı ko­lek­si­yo­nu­nun lans­ma­nı var. Ko­lek­si­yo­nu he­nüz gör­me­dim ama gör­sel­ler­den bü­yü­len­dim. Ba­ka­lım be­nim kıs­me­ti­mi han­gi yıl­dız par­la­ta­cak?
Ko­lek­si­yo­nun or­ta öl­çek­te fi­yat ara­lı­ğı 700 TL- 5000 TL ara­sın­da.