Cadde ‘Grubum, benim için bir ödül’

‘Grubum, benim için bir ödül’

03.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İki yıl önce kurulan Dead&Company grubuna katılan John Mayer, “Hayatım boyunca böyle bir şeyin içinde olmamıştım ve her zaman istemiştim. Bu nedenle çok mutluyum” dedi

‘Grubum, benim için bir ödül’

2013 yılında ara verdiği müziğe geçtiğimiz nisan ayında çıkardığı yedinci stüdyo albümü ‘The Search for Everything’le dönen John Mayer, Rolling Stone dergisine konuştu. 39 yaşındaki sanatçı, üyesi olduğu rock grubu Dead&Company, yeni nesil sanatçılar ve müzik hakkında konuştu.

Haberin Devamı

Dead&Company grubuyla ikinci kez yaz turnesine çıktınız. Nasıl gidiyor?

Daha önce böyle bir grubun içine dahil olmamıştım. Ekibimiz bir basketbol takımı gibi ve kazanması için elinizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Hayatım boyunca böyle bir şeyin içinde olmamıştım ve her zaman istemiştim. Bu nedenle çok mutluyum. Bana göre övgüyü hak eden değerler her zaman değişir ve bana gelen bu davet dünyadaki en büyük ödül.

Ocak ayında Grateful Dead grubu tarafından piyasaya sürülen ‘Long Strange Trip’ belgeselini izlemek sizde nasıl bir duygu yarattı?

Donna Jean’in gruba nasıl katıldığını anlatan bir bölüm var. Eşi Keith Godchaux ona, “Ben bu müziği artık dinlemek istemiyorum, bu müziği yapmak istiyorum” diyor.
O cümleyi duyunca aklımı kaybettim, çünkü ben de tam olarak böyle hissediyordum. Böyle bir müziği başka bir yerden alamazsınız ya da içine başka bir şeyler koyamazsınız çünkü dokusu bozulur. Komedi ve trajedi maskelerinin bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. İyi ya da kötü günler geçiriyoruz. Grateful Dead müziği size üçüncü bir maske vadediyor. Böylece tamamen farklı bir boyuta geçip bir şeylerden ilham alıyorsunuz.

Haberin Devamı

Bazı insanlar sizin bu durumunuzu kıskanıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Ben grubumu önemsiyorum. Kendi değerlerimle tartışmayı bir süre önce bitirdim. Müzik bana göre bir spor sayfası değil.

Ed Sheeran ve Shawn Mendes gibi yeni nesil söz yazarları üzerinde büyük bir etkiniz var.

Böyle bir şeyi tahmin etmemiştim. Ben de bir dönem onlar gibiydim. Eric Clapton ve Stevie Ray Vaughan’ı örnek aldım. Benim için her daim harika kahramanlar oldular ve onlar gibi ben de yeni sanatçılarlarla iletişime geçtim.

Bu yıl yeniden müziğe döndünüz. Bu sürede pop dünyasında ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?

Birçok yönden 2003 ve 3000’li yıllarda gibiyiz. Fakat şimdiki sanatçılar şarkılarına her zamankinden daha büyük önem veriyor. Ed Sheeran bunu becerebiliyor. Gerçekten bu konuda çok ciddi. Ben de onun gibi şanslı olabilseydim…

Ne çeşit bir şans bu?

39 yaşındayım. Son sekiz yıldır 31 yaşındaydım sonra birden bire 39 oldum. Artıkçok büyük beklentilerim yok. Genç nesli
etkileyebilen yeni yetenekler var. Bu nedenle bana yapacak çok iş düşmüyor.

Haberin Devamı

‘Yaşlandıkça keşfetim’

Çok iyi bir blues gitaristisiniz. Neden bunu albümlerinize daha fazla taşımıyorsunuz?

Müzik kariyerim boyunca ürettiğim her şey beni ben yaptı. Yaşlandıkça sevdiğim şeyleri somutlaştırmanın ya da bir bütün halinde toplamanın gereksiz olduğunu keşfettim.

Ocak ayında çıkardığınız You’re Gonna Live Forever in Me’ parçanız hakkında neler söyleyeceksiniz?

Kariyerinizde yol kat ettikçe,işinizi kaybetme korkunuzazalıyor. Böylece ‘You’re Gonna Live Forever In Me’ gibi küçük ama çok büyük anlamlara gelebilen eserler üretiyorsunuz. Söz yazarları olarak büyük şarkılar yazmayı seviyoruz. Ben de öyleydim ve ne zaman uzun parçalar yazsam başarısız oldum. Sonra da kısa cümlelerin büyüyebilen perspektifini fark ettim.