Cadde iLK GÜNDEN BUGÜNE SADECE MODELiM

iLK GÜNDEN BUGÜNE SADECE MODELiM

25.07.2014 - 19:56 | Son Güncellenme:

Tülin Şahin: Sadece modelim. Heyecanım ve fiziğim el verdiği sürece de öyle kalacağım. Çok şükür ki hiçbir zaman bütün gün marul yiyen bir model olmadım...

iLK GÜNDEN BUGÜNE SADECE MODELiM

Tülin Şahin, Star TV’de yayınlanan ‘Tülin Şahin ile Moda’ proramında kadınlara stil ve güzellik konusunda tüyolar veriyor. Bir yandan da yurt dışındaki projelerine devam eden Şahin, işi ve özel hayatını Harper’s Bazaar dergisine anlattı. Şahin, “Modellik dünyası Birleşmiş Milletler gibi. Tüm önyargılarınızdan arınmanızı sağlıyor” diyor.
İşte Şahin’in anlattıkları...
* Birkaç kez dizilere konuk oyuncu oldum. Onun dışında oyunculukla ilgili deneyim sahibi değilim çünkü konuya karşı ilgim, tutkum ve yeteneğim yok. Ben ilk günden bugüne, sadece modelim. Heyecanım ve fiziğim el verdiği sürece de öyle kalacağım.

Haberin Devamı

SANIRIM ÇOCUK YAPMAMIN VAKTİ GELDİ
* PAZAR günlerim boşsa, dinlenmek için evden dışarıya adım atmıyorum. Bir de yazın bir ay, hiçbir şey yapmamanın keyfini sürüyorum. Çünkü en geç ağustos başında çekimlere başlıyoruz.
* Önceliklerim her zaman eşim ve evim. Zaman yönetimi konusunda iyiyimdir. Beni bir tek İstanbul trafiği alt ediyor.
* Evliliğimizi bunca yıl, yoğun bir tempoya rağmen nasıl sürdürebildiğimizi soranlar oluyor. Biz birbirimize hala ilk günkü gibi aşığız. Sanırım bu yetiyor. Artık çocuk için de vakit geldi.
* Şükretmek, hayata karşı elimizdeki en büyük silahlardan biri. Hayatta, sahip olmadığım şeyler için şikayet etmem. Aksine, daima elimdekiler için şükrederim. Güzelliklerin kıymetini bilmek gerek.

Haberin Devamı

KENDİMLE ÇOK DALGA GEÇERİM
* Neredeyse 16 yıldır Türkiye’deyim. Daha önce ailemle Ege ya da Akdeniz’e tatile
geliyorduk. İyi ki mesleğim beni buraya getirmiş. Burada büyüyüp olgunlaşmaktan ve yuva kurmuş olmaktan çok memnunum. Hepsinden önemlisi eşim Mehmet ile burada tanıştım.
* Çok hızlı konuşuyorum, podyumda hızlı yürüyorum, tüm işlerimi hızlı bir şekilde hallediyorum. Kendimle bu
konuda çok dalga geçerim; etrafımdakiler de çok güler. Biraz yavaşlamaya çalışıyorum. Kişisel gelişim hiç bitmeyen bir
yolculuk.
* Modellik dünyası Birleşmiş Milletler gibi. Tüm önyargılarınızdan arınmanızı sağlıyor. En zor yanı ise, aşırı soğuk ya da aşırı sıcak havalarda yaptığımız dış mekan çekimleri.

MATRUŞKA BEBEKLERİ GİBİYİZ

* Cildimi her zaman iyi nemlendirmeye ve temizlemeye çalışıyorum. Çantamda hep el ve vücut kremim olur. Saçlarım, kartvizitim gibi. Onları havuza ya da denize kolay kolay sokmam! Saçlarım gibi dişlerim ve gülümsemem de çok önemli. Diş bakımımı asla ihmal etmem. Ve evet, kendi dişlerim. Çok kişi soruyor çünkü!
* Her zaman kişinin kendi vücut yapısına ve hayat tarzına uygun giyinmesinden yanayım. Bir kadın tek bir stilden oluşmuyor. Hepimiz içimizde farklı kadınları ve stilleri barındıran matruşka bebekleri gibiyiz.
* Çok şükür ki hayatımın hiçbir döneminde bütün gün marul yiyen bir model olmadım! Hemen hemen bütün dünya mutfaklarını severim. Bazen düşünüyorum da; okulda en sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti. “Bir gün ben de dünyayı gezeceğim, her şeyi tadacağım” derdim. Duam kabul olmuş. Kuzey Kutbu’nda da çekim yaptım, Ekvator’da da. Henüz görmediğim ve meraktan öldüğüm yerlerin başında ise İzlanda ve Grönland var.
* Yıllar geçtikte daha iyi anlıyorum ki, ben tam bir doğa insanıyım. O yüzden daima açık havada spor yapıyorum. İşim gereği o kadar ışıkların altında, stüdyolarda, kabloların arasında vakit geçiriyorum ki; açık hava benim için bir nimet. Bu yüzden yıllardır bisiklete binerim, yürüyüş yaparım ve yüzerim.