ANNEMİN YAŞINI KÜÇÜLTTÜĞÜ YAŞTAYIM

“IMDb yaş tahtaya bastı” diye çıktı haber cuma günü Milliyet’te. Vietnam asıllı ABD’li oyuncu Junie Hoang (41) dünyanın en büyük sinema veri tabanı IMDb’nin, yaşını izinsiz olarak sayfasında yayınladığı, bu yüzden de mesleki anlamda zarara uğradığını iddia ederek şikayetçi oldu. Meğer yedi yaş ufaltıyormuş kendini...
Hoang’a göre, gençliğin avantaj olduğu sinema sektöründe gerçek yaşı ortaya çıkınca imajı zedelendi. Öyle şahane bir kariyeri de yok ya neyse... Keşke Ajda Pekkan’la filan tanışsa da kariyerin yaşta değil başta olduğunu anlasa. Ama kadınlarda nedense hep vardır bu yaş takıklığı.

Haberin Devamı

Kadının yaşı erkeğin maaşı
Yeryüzünde ilk tanıştığım kadın olan annem de bile vardı. Nedense yaşını hep bir sene küçültür, ben de çocuk acımasızlığı içinde her seferinde ve herkesin içinde ısrarla düzeltirdim. Büyüdükçe öğrendik, kadına yaşı, erkeğe maaşı sorulmaz. Ama soruluyor, çok da merak edilerek üstelik.
Okul yıllarından en yakın arkadaşım, bugün sahne sanatlarında çok ünlü bir isim. Geçen yıl TV programıma konuk olduğunda bana kuliste, “Sakın okul arkadaşı olduğumuzu söyleme, yaşım çıkar ortaya. ‘Çocukluk arkadaşıyız’ der geçeriz yayında. Kimseye söylemiyorum” dedi.
Etrafımdaki kadınlara bakıyorum hemen hepsi 3-5 yedirebilirse 10 yaş ufaltıyor kendini... Geçenlerde fark ettim, ben de artık yaşımı değil doğduğum yılı söylüyorum soranlara... Üstelik de, “Ama ekim doğumluyum yani yılın sonu sayılır” diye ekliyorum.
“30’u geçtin di mi?” diyen çakallara aynı çakallıkla, “Aaa tabii” diyorum ama kaç yıl geçtiğimi asla söylemiyorum.

Peki bunu niye yapıyorum?
Prof. Dr. Özkan Pektaş’a sordum. Dedi ki, “Yaşlanma korkusu, estetik kaygı gibi sebepler var. Kadınların hayatla, beklentilerle ilgili dönüm noktası genellikle 30. Geç kalmışlık hissi, bir şeyleri kaçırıyor olma tedirginliği, en çok 30’lu yaşlarda hissediliyor.” Aslında başkası değil de kendinmiş kandırdığın... “Geçecek mi?” dedim, “İnşallah” dedi...

ANNEMİN YAŞINI KÜÇÜLTTÜĞÜ YAŞTAYIM

YA EVLENECEKSiN YA AYRILACAK

Uzun ilişkilerin basamakları vardır. 1, 2, 3 basamak çıkarsın sonra ya o kapıdan geçecek ya da geri döneceksin... Sinem Kobal’la Arda Turan mesela. O kapıdan geçmedi Arda, durdular, sonra evlenmeye karar verdiler ve yola devam ettiler. Hatırlayın, Gülben Ergen’le Mustafa Erdoğan da
böyle bir ayrılık sonrası evlenmişti.
Bengü’yle Akın Altan... Beş yıl, dile kolay. O kapıdan geçmediysen gidecek yolun kalmıyor. Döndüler kapının önünden.
Şimdi herkesin, “Ayrıldılar mı?” haberi yaptığı Murat Dalkılıç’la Ekin Türkmen... “Ayrıldılar” demeyeyim ama dedikodular doğru; üç yıllık ilişkilerine ara verdiler. Üstelik evleri de ayırdılar. Birkaç ay sonra ya kıymet bilecekler ya da kıymet vermeyecekler. Ya “Evleneceğiz” diyecekler ya da ayrı yollara yürüyecekler.

Haberin Devamı