Cadde İstanbul’dan kaçamam

İstanbul’dan kaçamam

30.07.2010 - 01:41 | Son Güncellenme:

Doğma büyüme İstanbullu usta müzisyen Fatih Erkoç, yaz aylarını Bodrum’da geçiriyor. Ama önünde sonunda bu kente geri dönüyor

İstanbul’dan kaçamam

Kerem Görsev ile beraber hazırladığınız albüme ’Lady from Istanbul’ adını vermek kimin fikriydi?
Sanırım prodüktörümüz Ercan Saatçi’nin.

Neden bu ismi seçtiniz?
Albümdeki eserlerden birinin ismi bu, benim bestem. Albüm ismi olarak iyi bir isim, herhalde Ercan bu yüzden onu seçti.

Bu eser dışında bildiğimiz kadarıyla İstanbul için şarkı yapmadınız. Bu kent size ilham vermiyor sanırım.
Evet, eskiden bir şarkıya daha ilham vermişti. ’Oynatmaya Az Kaldı.Doktorum Nerde?’

İstanbul’dan kaçtınız mı?
Kaçmadım tabii ki, asla kaçamayacağım da! Sadece yaz aylarında Bodrum’da çalışıyorum ve Bodrum’u seviyorum. Ama mesleki açıdan İstanbul’da olmak gerek.

İstanbul cazseverler için cömert mi?
Türkiye’de caz için en önemli kent, tabii ki. Ama keşke 100 tane daha caz çalınan mekan ve
50 tane daha caz festivali olabilse.

Caz kulüpleri, belirli bir kesime hitap ediyor. Diğer ülkelerde durum nasıl?
Bildiğim kadarıyla, diğer ülkelerde de cazla ilgili bazı sıkıntılar var. Ama bazılarında ise örneğin Polonya’da, her kasabada bir ‘Big Band’ (büyük orkestra) var. Devlet bunlara sponsor oluyor.

Dünyada halkın caz dinleyebileceği kent hangisi?
Sanırım ABD’dir. Üstelik caz oradan gelen bir müzik olduğu için, en iyisi de orada.

Günümüzde İstanbul hangi tarz müziğe daha çok ilham verebilir?
Bence hepimiz ‘World Music’ denen dünya müziğine yönelmeliyiz. Çünkü bizim otantik müziğimiz hepsinden daha zengin. Biz bu zenginliği yeteri kadar kullanmıyoruz.

İstanbul evrenselliği hangi özellikleriyle yakalıyor?
İstanbul’da her şey var... Doğu, batı, eski, yeni. Ne ararsanız mevcut. Sanırım bundandır.

Yabancı birine bu şehri nasıl anlatırdınız?
“İstediğiniz her şeyi bulabileceğiniz bir kent” derdim.

İstanbul bir aşk kenti mi?
Olabilir tabi.

İstanbul’da hangi yıllarda yaşamak isterdiniz ?
Şimdiki aklıma sahip olarak, 60’lı yıllar olabilir.

En sevdiğiniz yerler neresi?
Boğaz, en sevdiğim yerdir. Eskiden, bazen motosikletime binip, gider Boğaz’da simit-ayran yer, denizi seyrederdim. Artık çok tehlikeli geldiği için İstanbul’da motosiklete binemiyorum.

İstanbul deyince aklınıza ilk gelen sanat eserleri neler?
Camiiler, kiliseler ve bazı su kemerleri.

Sizce bu kentin simgesi nedir?
Boğaziçi elbette.

En sevdiğiniz kitapçılar?
Sahaflar. Hala var mı?

En çok hangi restorana gidersiniz?
İsmet Baba.

Eğlenmek için nereleri tercih ediyorsunuz?
Ben gezmeyi pek sevmem, ama konserlere gitmeyi severim. Nerede olursa. Tabii evime yakınsa daha iyi.

İstanbul’daki en güzel anınız neydi?
Eşimle bunca yıl sonra ilk kez el ele Kapalıçarşı ve Mahmutpaşa’yı gezmek olağanüstüydü.

Haberin Devamı

İSTANBUL’U EN iYi ANLATANLAR
Şiir: Orhan Veli, ‘İstanbul’u Dinliyorum’.
Şarkı: Münir Nurettin Selçuk’un ‘Kalamış’ isimli şarkı. Arada der ya “İstanbul’u sevmezse gönül, aşkı ne anlar.”
Yazar: Ben en çok Çetin Altan’ı severim.
Ressam: Ressam olarak değil ama İlkin Deniz’in bir karikatürü vardır, bence İstanbul’u en iyi o anlatır.

FAVORiLERi
En sevdiği film: Tom Hanks’in başrolünü oynadığı,‘Yeşil Yol’.
En sevdiği kitap: ‘Bir Çift Yürek’, Marlo Morgan
En beğendiği oyuncular: Türkiye’de, Şener Şen, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem.
En sevdiği grup: Manga
En sevdiği müzik türü: Caz