İSTANBUL SOKAKLARI YILDIZLARLA SÜSLENiYOR

İstanbul bu ay geniş katılımlı bir sosyal sorumluluk projesine ev sahipliği yapacak. UNICEF’in Türkiye’deki 60’ıncı hizmet yılı kapsamında UNICEF Türkiye Milli Komitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ‘Stars of Istanbul / İstanbul’un Yıldızları’ adlı proje kapsamında, İstanbul sokaklarına yıldızlar yerleştirilecek. Sergilenen yıldızlar, 9-14 yaş arasında okula gidemeyen çocukların hızlandırılmış eğitimle yaşıtlarının seviyesine getirilmesi için gerekli fonların yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla satışa sunulacak.
Projeye pek çok ünlü isim katılıyor. Etkinlik kapsamında aralarında Erdil Yaşaroğlu, Haluk Bilginer, Kenan Doğulu, Nurgül Yeşilçay, Tarkan ve Türkan Şoray’ın da bulunduğu isimler katılımcı firmaların satın aldığı birer yıldız tasarladı. İlk olarak tümü 8 Eylül’de basın lansmanında sergilenecek yıldızlar, hemen ardından Beyoğlu, Beşiktaş, Bakırköy, Kadıköy, Fatih, Şişli’deki ana caddelerin çeşitli noktalarına ve alışveriş merkezlerine yerleştirilecek. Her yıldız üç ay boyunca sergilenecek. Sergilemelerin sonunda 100 yıldız aralık ayında Sotheby’s’in düzenleyeceği müzayedeyle açık artırmaya çıkacak.

Projeye yıldız tasarlayarak katkıda bulunanlar arasında Türkan Şoray da var.

“Çocuklar için parlak, güzel bir dünya düşlüyorum”

Türkan Şoray, aktris
* UNICEF Türkiye çocukları mutlu etmek için çok güzel bir projeye imza atıyor. Bu yıldızı boyamak için hevesle çalışıyorum. Her yıldızla 100 çocuğun eğitimine devam edecek olması müthiş! Bir çocuğa yardım edebilmek, onun dünyasını aydınlatmak demek. Bizlerin en önemli görevi, çocuklara güzel bir dünya hazırlamak. Öyle bir imkanımız varsa, bunu bu şekilde yıldız yaparak, sergiye katılarak değerlendirmek çok mutlu ediyor beni.
* Bu yıldızlar sokaklarda sergilenecek. Dilerim halkımız beğendikleri yıldızlara SMS atarak, çocukların geleceğini aydınlatmaya destek olur. Böylece herkesin katılımıyla şahane bir sergiyi İstanbul’da yaşarız.
* Yıldızımın üzerinde bir bebek var; umutla bakıyor geleceğe, “Ben okuyacağım, büyük adam olacağım” diyor. Gözlerinde bu ifadeyi görebilirsiniz. Genel konsept ise, yıldızlı bir dünya ve kuyruklu yıldızın içinde parlayan çocuklar... Çocuklara için parlak, güzel bir dünya düşlüyorum.




“Çok gönülden istedim”
Derya Baykal, tiyatro sanatçısı ve sunucu
* Bu projeyi duyduğumda “Keşke yer alsam” demiştim. Demek ki çok gönülden istemişim. İşin içinde çocuklar olunca akan sular duruyor. Ben ve çocuklarım, bütün çocuklar aynı imkânlara sahip olsun istiyoruz. Bu konuya fayda sağlayacağına inandığımız projelerde yer almaktan memnun oluyoruz.
* Yıldızımızı Parsons The New School For Design, İllüstrasyon bölümü öğrencisi kızım Derya Şensoy ve kreatif asistanım Sibel Yüksel’le hazırladık. Öncesinde fikir alışverişlerimiz oldu. Kızım Derya tasarımı kağıda döktü ve uygulamayı birlikte yaptık. Yıldızımızın destekçisi MEYED, meyve suyu üreticilerini çatısı altında toplayan bir dernek. Biz de MEYED üyelerinin ürün olarak sunduğu yüzde 100 meyve suyu konseptinden yola çıktık. Sağlıklı olduğuna inandığım meyve suyunu tüm çocukların içmesi düşüncesiyle böyle bir tasarım yarattık.
* Yıldızımızda, meyve ağaçlarından gelen ürünlerden yapılan meyve sularının çocuklara ulaştırıldığı ve meyve suyu içen çocukların ışıldadığını anlatmak istedik.

“Metaforlar kullandım”

Mulani Javed Chandsaheb, tasarımcı
* Projenin parçası olmaktan gurur duydum. Hindistan’dan davet edilmek mutluluk verdi.
* Siemens için tasarladığım yıldızımın teması İstanbul. Çalışmamı ‘Şehrin Yıldızı’ olarak adlandırdım. Şehire bakışımı yansıttım. Farklı hayvan motiflerini anlatabilmek için metafor kullandım. Çalışmamda bir fil dikkatinizi çekecek. Bu, İstanbul’un yakında dev şehirlerden biri olma olasılığını simgeliyor. Yılan figürü zorlukları ifade ediyor. Düşen harflerle uçuşan kitaplar eğitimdeki gelişimi anlatıyor.

“Benim için güzel bir motivasyon oldu”

Zahit Büyükişleyen, ressam
* 1999’da Berlin’de şehrin sem-bolü dev ayıları görmüştüm, çok dikkatimi çekmişti. Dikkatli ba-kınca sanatçılar tarafından bo-yanmış olduğunu fark ettim. O zaman “Keşke bizim ülkemizde de böyle çalışmalar olsa” demiş-tim. Sonraki yıllarda inekler gel-di, şimdi İstanbul’un yıldızlarını göreceğiz... Bu projede olduğum için seviniyorum.
* Yıldızımı üç boyutlu tuval olarak düşündüm, resimlerimin esprisini yıldıza taşıdım. İnsanın kendi sınırından çıkıp başka bağlamda kendi üslubunda bir şey ortaya koyarken heyecan duyması güzel.


“Anne-kız beraber çalıştık”

Jale Yılmabaşar, seramik sanatçısı
* ‘Stars of İstanbul’ projesinde yer almak benim de görevimdi. İlköğrenimini tamamlayamamış çocukların eğitimine katkıda bulunmak istedim. Geçen senelerde de resim ve seramiklerim UNICEF yılbaşı kartlarında kullanılmıştı.
* Tasarladığım yıldızın konusu ‘horoz ve enerji tasarrufu’. Kızım Sedef Yılmabaşar’ın boyadığı yıldızsa ‘Kediler’, görülmeye değer. Güzel oldu. Gece gündüz boyadı. Böylece anne-kız olarak çocukların eğitimine faydalı olacağız.

“Yıldızımın merkezinde genç kadınlar var”
Mercan Dede, müzisyen
* Böyle bir projede yer almaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Projenin amacı önemli. Aynı zamanda değerli sanatçıların da destek vermesi ve onlarla aynı yerde olmak da mutluluk verici.
* Sanat eserlerinin kapalı kutu galerilerden çıkıp şehrin içine yayılması önemli.
* Benim yıldızım adı ‘Aşıklar Kabilesi’. Bizim aynı adlı bir müzik grubumuz vardı. Bir kültüre, mekana, cinsiyete bağlı olmadan bir araya gelen ve kalbi aşk için çarpan insanlara ithaf edilmiş. O yüzden üzerinde birçok savaşçı var. Atlarını hazırlamışlar; ellerinde kılıçlar, sopalar... Cehalete karşı verilen bir savaşa gidiyorlar. Gençlerin okula gitmesi önemli ama Türkiye’nin sosyolojik yapısına baktığımızda, özellikle genç kızların biraz daha önemli. Çünkü onlar daha da zor durumda. Benim yıldızımın merkezinde genç kadınlar var; onlar hem cahilliğe karşı savaşıyor, hem güzelliği yaratıyorlar.

“Çok büyük keyif aldım”

Arzu Kaprol, moda tasarımcısı

* UNICEF’e katkı sağlayabilecek olmak, bunu yaratıcılıkla destekleyebilmek, en önemlisi de doğal bir formu yorumlayabilmek adına çok büyük keyif aldım.
* Arzu Kaprol kış 2011-2012 Koleksiyonu temamız, ‘Geleceğin Arkeolojisi’nden ilham alarak tasarladık yıldızı. Yarı şeffaf siyah bir pleksi, üzerine lazer noktacıklar açılarak 2 bin 850 noktadan fiber optikle aydınlatıldı. ‘Geleceğin Arkeolojisi’, Arman’ın eserlerinden, bugünü unutup geleceği tasarlamak fikrinden yola çıkıyor. Bugünün olmadığı bir gelecek kavramı, geçmişte hazırlanmış bir gelecek fikri, fiber optiklerle yorumlanmış bir yıldız formunda aydınlanıyor ve geleceği aydınlatıyor.

Nefes aldıkça umut var” Erdem Akan, tasarımcı

İlham ve gurur verici bir proje. Parçası olmak, güzel günlere yönelik umudumu arttırdı. Tasarladığım yıldız, nefes alıp veriyormuş gibi şişip iniyor. Yıldızın ismi ve aynı zamanda özü: “Nefes aldıkça umut var”.