Silahlarını Hasankeyf’e gömdü

Ressam Ahmet Güneştekin, Ilısu Barajı’nı protesto etmek için fırçalarını Hasankeyf’e gömdü... Bu 'ok'lar bakalım kimin vicdanına saplanacak?

Hasankeyf’e, Ilısu Barajı protestosuna gideceğimi söylediğimde genel tepki “O iş durdurulmadı mı?” oldu. Hayır efendim, o 'iş'ten tüm yabancı ortaklar Çin dahil çekildi. Ancak Türkiye, 12 bin yıllık bir antik yerleşim merkezini sular altında bırakmakta ne kadar kararlı olduğunu kanıtladı. Ve bahar ayında baraja devam kararı aldı.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi , geçen hafta Dicle’nin kıyısında dayanışma kampı kurdu. Biz de ressam Ahmet Güneştekin’le birlikte bu kampa destek vermek için oradaydık.
Güneştekin, baraja hayır demek için sembolik bir protesto düzenledi. Dicle kıyısına, fırçalarını gömmeden şöyle konuştu:
“Çocukluğum burada geçti. İlk resmimi burada yaptım. İlk arkadaşlıklarımı burada kurdum. Bugün, 12 bin yıllık tarihi gömmek istiyorlar. Kimden izin aldınız? Burada suç işleniyor. Kültür sanat darbesi Silahlarını Hasankeyf’e gömdüyapılıyor ! Kültür Bakanı’na sesleniyorum: O, bu fırçaların ne anlama geldiğini bilir... Bir sanatçı, yapıtlarını fırçalarıyla yaratır. Bunlar da benim silahım. Hasankeyf sular altında kalacaksa, ben de silahlarımı onunla birlikte gömüyorum...”
Ardından törenle, Hasankeyfli çocuklarla birlikte kazdığı topraklara fırçalarını gömdü.

Haberin Devamı

Alaylı ressam
Güneştekin’in yarattığı yeni tekniği, renk kullanmaktaki ustalığını sanatla ilgilenenler yakından tanır. Ancak ilginç hayat hikayesini pek bilen yoktur. Ben de bu yolculukta öğrendim.
Eserleri yerli ve yabancı önemli koleksiyonlarda yer alan Güneştekin, doğma büyüme Batmanlı. 1986’da Mimar Sinan’a kabul edildiği halde kendini 'buraya ait' hissetmediği için okulu bırakmış. “Ben alaylı dediklerindenim. Picasso, Chagall gibi büyük ressamlar da eğitim almamış. Önemli olan özgürce yaratabilmek...”
İstanbul’a göç etme kararı ise altı yıl sonra, 1992’de: Şiddete teslim olan Batman sokaklarında, gözünün önünde bir arkadaşı 'faili meçhul'e kurban gittiğinde artık daha fazla dayanamadığını anladığı için...

Haberin Devamı

Güneşin oğlu
Büyük şehirde hayat başka... Geçim derdiyle ticarete atılmış ve tekstilde başarılı olmuş. 1999’da çok sevdiği abisi vefat edince büyük bir hesaplaşmaya girmiş. Ailesinin tepkisine rağmen her şeyden elini eteğini çekmiş, iş hayatından da, resimden de.
“Karanlık dönemim” dediği bu süreçte Anadolu’nun her köşesini gezerek, Coşkun Aral’la belgesel hazırlayarak geçirmiş. Kendini hazır hissettiği tarih, 2003 ... AKM’de açılan ilk serginin ardından “Kimmiş bu Doğulu ressam?” diye oluşan merakla gelen ilgi ve övgü.
Doğduğu topraklarda boşuna ona 'güneşin oğlu' demiyorlar. İlhamını, sanatını, çalışkanlığını bu topraklara borçlu. Pek çoklarının yaptığının aksine, Güneştekin borcunu unutmuyor, sahip çıkıyor. Bugün, Hasankeyf için tavır alması ondan.


HASANKEYF’TE NE OLDU?
-Hasankeyf ve Dicle Vadisi'ni kültürel ve doğal zenginlikleriyle sulara gömmeyi öngören Ilısu Baraj projesi inşaat çalışmaları 2010'un ilkbaharından itibaren devam ediyor.
- Projeden doğrudan etkilenecek yerel halkın tepkisi ve konuya duyarlı tüm kesimlerin karşı çıkmalarına rağmen, bu yıkım projesi hayata geçirilmek isteniyor.
- Devlet yetkilileri daha önce yabancı şirketlerle konsorsiyum kurarak barajı inşa etmek istemişlerdi. Ancak gerek projeye karşı gelişen yoğun tepki, gerekse böylesi projelerde geçerli uluslararası kriterlerin yerine getirilmemesi neticesinde, temmuz 2009'da Avrupalı şirket, banka ve hükümetlerce kararlaştırılan katılım ve finansal destek geri çekilmişti.
- Buna rağmen hükümet, üç Türk bankasıyla (Akbank, Garantibank ve Halkbank) finans konusunda anlaştı.
- 13 Temmuz 2010 tarihinde eski çarşı kısmında düşen bir kaya parçası bahane edilerek Hasankeyf ören yeri ziyarete kapatıldı.
- Uzmanlar, projenin bölge insanının yaşam kaynaklarını elinden alacağını ve 12 bin yıl öncesine dayanan kültürel dokunun yok edileceğini söylüyor.
Bilgi için: www.hasankeyfgirisimi.com

Haberin Devamı