TROPiK NEW YORK!

Caetano Veloso, Sao Paulo’nun takma adını verdiği şarkısı ‘Sampa’da şöyle der:
“Buraya ilk defa geldiğimde, sokakların beton şiirselliğini, kadınların doğal, alçakgönüllü güzelliğini anlamamıştım...”
Gerçekten de Amazon ormanlarıyla beton binaların karışımı olan şehrin estetiği, insana ilk bakışta pek de enteresan gelmiyor. Fakat daha havalimanına ayak basar basmaz kadını kadar erkeklerinin de kendine has bir güzelliği olduğunu idrak ediyorsunuz. Recep İvedik repliğiyle kendi aramızda şakalaştığımız gibi: “Bu insansa, ben hayvanım!”
Türk derma kozmetik firması B’iota’nın Brezilya çıkartması nedeniyle kalabalık bir grup gazeteci ve televizyoncu, Sao Paolo’daydık... Brezilya’nın finans ve iş merkezi için ‘tropiklerin New York’u da deniyor. Öyle ki, şehirde Empire State’in küçük bir kopyası bile var!

Şehrin ortası orman
Evet, ‘Sampa’nın Wall Street’i andıran gökdelenler caddesi Praça da Republica’sı, Fifth Avenue’ya nispet yapan Avenida Sao Luis, Manhattan isimli lüks apartmanları, Central Park’la aşık atacak büyüklükte olmasa da heybetli bir parkı var...
Aslında buna orman desek daha doğru olur, şehrin ortasında mini Amazon ormanı! Yeşilin en derin ve koyu tonlarındaki ağaçlar, İstanbul’u aratmayacak inşaat faaliyetlerine rağmen şehrin ayrılmaz bir parçası.
Fakat şehirdeki suç oranı hiç de New York’la benzeşmiyor. Şehrin en lüks bölgesi ‘Jardins’in kapılarını yüksek demir parmaklıklar, alarm sistemleri, dikenli teller koruyor. Turistlere de ‘mücevher takmayın, aval aval dolaşmayın’ gibi uyarılar yapılıyor. Şehrin lüks merkezi dışında gece vakti kendi başınıza dolanmanız hiç akıl karı değil...
12 milyonluk bu dev şehri daha ziyade Bangkok’a benzettim: Vahşi kapitalizm, korkunç bir gelir dağılımı uçurumu, sokaklarda evsizler...

Japon mahallesi
190 milyonluk Brezilya nüfusunun yüzde biri, ülkenin toplam gelirinden yüzde 80 pay alıyor! Sao Paulo ve Rio, en zengin şehirler. Fakat turizmin, işin döndüğü bölgelerin haricinde, dereler tepeler gecekondu (favela) dolu.
Tabii en büyük ve belirleyici fark, insanı: Brezilya’da Portekizli, Afrikalı, Alman, Hollandalı birbirine karışmış... Sayıları çok çok az olsa da hâlâ Amazonlar’da yerliler, hatta ülkeye 1900’lü yılların başında göçen ciddi bir Japon nüfusu da var.
Hatta Sao Paolo’da bir Japon mahallesi bile var: Liberdade. Burada yaşayan 300 bin Japon, şehirde kendine has geleneksel tutuculuğunu sürdüyor. Hatta Portekizce konuşmayanlar bile var. Bu son derecede absürd çünkü buranın insanları Tarzanca bile konuşamıyor.
Sao Paolo’ya yeni atanan konsolosumuzun eşi Ahu Kapucu ile epey sohbet etme imkanı buldum. Buradaki gecekondu hayatının bizimkinden bin kat beter olduğunu, insanların resmen teneke evlerde yaşadığını anlattı. En büyük sorun, açlık ve uyuşturucu ticareti. Ekonomik anlamda kölelik sistemi tam olarak kalkmamış.
Bunlara rağmen farklı ırk, din ve cinsiyet ayrımcılığının en az olduğu ülkelerden biri Brezilya. Onca yoksulluk varken, eğlenmesini bilen, birbirine nazik davranan insanların ülkesi. Bir başka deyişle, hedonizmin ulusallaştığı tek coğrafya!



Brezilya ırk, din ve cinsiyet ayrımcılığının en az olduğu ülkelerden biri.




SAO PAULO’YU SELLER GÖTÜRDÜ
Aralık-ocak-şubat ayları, Brezilya için yaz demek. Ama yaz, tropik iklim sebebiyle yapış yapış sıcak bir hava ve bol yağışlı.
Bizim Sao Paolo’ya geldiğimiz gün, gecekondu bölgelerinde sele kapılan sekiz insanın öldüğünü, şehrin merkezindeki tünellerin su bastığını öğreniyoruz. Anlayacağınız, yoğun yağmur nedeniyle kilitlenen tek metropol İstanbul değil.

COLA’NIN FORMÜLÜ KADAR GİZLİ
B’iota, 300 milyar dolarlık dünya kozmetik pazarında hızla büyüyen Brezilya’ya hızlı bir giriş yaptı.
-Brezilya, kozmetikte dünyanın üçüncü büyük pazarı... Türk firması B’iota’nın pazara kozmetik ürünle girmesi başlı başına olay. Üstelik ağdasıyla meşhur Brezilya’ya, tüy dökücü ürünler satacak!
-Türkiye’de Bioder, Brezilya’da Bioxet adıyla pazarlanan bu krem, Alman Dermatest adlı bağımsız kuruluşun deneyinde şu sonucu vermiş: Vücutta yüzde 66.7, yüzde 77.8 oranında başarı! Kalıcı çözüm sağlıyor.
-B’iota kendi laboratuvarlarında, yüzde 100 doğal kozmetik ürünleri sadece Türkiye’de yetişen bitkilerden imal ediyor.
-Firmanın genç ve dinamik patronu Cihat Dündar’a ısrarla “Hangi bitkileri kullanıyorsunuz?” diye soruyorum. Sonunda “Coca Cola hangi maddeyi kullandığını açıklasın, ben de açıklarım” diyor.
-Dündar, ürünlerin hiçbir yan etkisi olmadığını söylüyor.
-Büyüme stratejisi hayli agresif: B’iota, Brezilya dahil olmak üzere 33 ülkeye kozmetik ürünleri ihraç ediyor. Sırada Arjantin, Peru, Kanada ve ABD var. FDA onayı almak üzereler.
-Sanayi Bakanı Nihat Ergün, iki ülke arasındaki görüşmelerin sıklaşacağını açıkladı. Mayısta Başbakan bizzat gidecek Brezilya’ya.
-Bakan Ergün, iki ülkenin kaderinin birbirine yakın olduğunu söyledi. Brezilya, askeri yönetimden 25 yıl önce çıktı, fakat bu ülkenin hikayesi elbette apayrı.
-Şimdiye kadar Türkiye’nin neden bu verimli ülkeyi futbol haricinde kaale almadığını anlamak zor. Başkent Brasilia’ya elçilik, Sao Paulo’ya konsolosluk yeni açıldı.