Cadde Nükhet&Cenk Günay'ı yıkıyor

Nükhet&Cenk Günay'ı yıkıyor

15.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Rahmi Koç Müzesi

Nükhet&Cenk Günayı yıkıyor





Efendim, hep söylerim kebap kültürümün olmadığını. Ama biraz da sallıyorum galiba. Çünkü yemesini çok severim. Ama ah bu kilo alma sorunu yok mu? Kibarlık taslayarak kendimi aldatıyorum "Kebap kültürüm yok" diye. Halbuki yap bir dürüm... İçine koy patlıcan ezmesini, Urfa'yı, Adana'yı, dök kırmızı pul biberi... Közlenmiş domates, yeşil biber... Yanında da şalgam suyu... Suları aka aka ye. İşin raconu da bu. Offf, yazarken ağzım sulandı. Uzun süredir Levent'teki Venge Kebap'a gitmemiştim. Ayağım Köşebaşı'na alıştı da. Bana ailem kadar yakın olan 20 yıllık güzel dostlarım sevgili Derya-Zafer Babacan çifti, dünya güzeli kızları Didem ve Sinem, yine dünya güzeli iki kızkardeş Meral Sancaktepe, Ülkü Erus geçen hafta Venge Kebap'taydık. Günün mana ve önemi mi? Sevgili Derya'nın doğum günüydü. Daha sonra bize Meral'in Amerika'da okuyan artist kadar yakışıklı oğlu Mustafa ve Meral'in yakın arkadaşı Gülder de katıldı. Sağolsun, Venge'nin zarif Halkla İlişkiler Müdiresi Dilek Terzioğlu hoş bir masa ayarlamış. Tıklım tıklımdı. Zaten Venge gerçekten sanat, sosyete dünyasının ünlü isimlerinin favori yerlerinden biri. O gece masaya şefler Cemal Yalçın, Ali Fidan, garson olarak da Hacı Ali Erdem ve Akın Demirtaş baktı. Ortaya başlangıç olarak patlıcan salatası, şakşuka, süzme yoğurt, göbek salata, gavurdağı, kaşarlı közde patlıcan, Arnavut ciğeri getirdiler. Ana yemekte yine ortaya çöp şiş, Urfa, terbiyeli şiş, Venge beyti, kuzu külbastı geldi. Biz de hepsini afiyetle yedik. Bu arada Didem ve Sinem'in yaptırdıkları muzlu, havuçlu pasta enfesti. Buna rağmen Venge'nin özel tatlısı olan dondurmalı irmik helvası ve kaymaklı künefeden de birer parça yemeden yapamadık. O gece Venge'de eski milletvekili Hayri Kozakçıoğlu, eşi ve ailesi, Semra Özal, Şenay Akay, Selin Boronkay ve Küçük Onur vardı. Biz üst salondaydık, alt katta oturan Selin ile Onur'u rahatça izleyebiliyordum. Bu çocuklar birbirlerini gerçekten çok seviyorlar, belli. Üstelik birbirlerine çok da yakışıyorlar. Venge'deki sohbet o kadar güzeldi ki neredeyse mekanı biz kapatacaktık.

Efendim, sevgili Cüneyt Özdemir'in hazırlayıp sunduğu 'beşN birK' adlı programın çekimleri için Rahmi Koç Müzesi'ne gittiğimde müzeye hayran kalmıştım. Ama vaktim yoktu, gezememiştim. Sonunda Londra'dan gelen konuklarım da merak edince vesile oldu, atlayıp gittik. Haliç kıyısında 200 metrekarelik bir alana kurulan ve ülkemizin tek sanayi müzesi olan bina, iki farklı yapıdan oluşuyor. Biri Hasköy Tersanesi, diğeri Lengerhane. Fatih devrinde tersanenin başlamasıyla bu çalışmaya hizmet veren yapılardan biri Lengerhane. Lenger'in anlamı; Gemiyi yerinde tutmak için denize atılan zincir ve ucundaki çıpa. Tesis 3. Ahmet zamanında kurulmuş. 1991 yılında da Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınıp 1994'te ziyarete açılmış. 3 bölümden oluşan müzenin giriş katında havacılık ve denizcilik bölümü, buhar makinası ve kağıt basım makinaları bulunuyor. Birinci katında ise buharlı makina ve gemi makina modelleri, buharlı lokomotif modelleri yer alıyor. İkinci katta da bilimsel ve iletişim aletleri sergileniyor. Hasköy Tersanesi'nde Rahmi Koç Galerisi, sualtı bölümü, ne nasıl çalışır, dene-öğren, tarım bölümü, sakat arabaları, zeytinyağ fabrikası, ahşap atölyesi yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin çoğu Rahmi Koç'un özel koleksiyonundan. Çeşitli kurum ve kişiler tarafından yapılan bağışlar, sürekli olarak verilen eserler de müzede. Müze pazartesi günleri kapalı. Bence hâlâ görmediyseniz, yazık. Bize müzeyi gezdiren Optima İletişim'den İbrahim Güney'e teşekkür ediyorum, çok hoşuma gitti. Telefon numarası (0212) 297 66 39.

The Plaza, dostlar bir arada Loft çıkışı Dolmabahçe Ritz Carlton'un S-Mall katında yer alan, sevgili Erol Eyin'e ait The Plaza&Restaurant'a gittik. Sevgili Erol, sağolsun, bizi kapıda karşılayıp özel locasında ağırladı. Bu arada restoran şefliğine 20 yıllık Şamdan tecrübesi olan Mahmut Aksoy getirilmiş. Mahmut ile sohbet ettik; The Plaza öğle yemeklerinde de bayağı iyiymiş. Ama kulüp kısmı gerçekten çok hareketli. Saat 05.00'e kadar acayip eğlence var. Bizim olduğumuz gece Kenan Doğulu, Selim ve Sinan Kosif, Burak Akkök, Cengiz Uras, Nurettin Hasman, Oktay Kaynarca, Hande Yener vardı. İlk yemeğe gittiğimde mönüyü yeterli bulmamış, Erol'a da söylemiştim. Mutfağı yenilemişler. Geç saatte karnımız zil çalınca beğendili börek, fırın mücver yedik, harikaydı. Sürpriz tavuk ve kağıtta külbastıyı da öneririm. The Plaza'nın telefon numarası (0212) 243 96 18. Arabama binerken de Fatih Ürek'e rastladım. Tatlıses'in şirketinden ayrılmış. Artık kendi kanatlarıyla uçuyormuş. Mediko Sitesi'nde beş katlı, muhteşem bir ev almış. Ama krediyle. Kefili de Semra Özal'mış. Valla bu gidişle Fatih de emlak zenginleri arasına girecek. Bodrum, Acarkent, Başakkent... Maşallah!

Başlığa bakıp da "Nasıl olur?" demeyin, oluyor. Çarşamba akşamı, ailem kadar sevgi ve saygı duyduğum genç iş adamları dostlarım Acar ve Ali Yıldırım ile birlikte Levent People'a yemeğe gittim. Yan masamızda çok sevdiğim, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz vardı. Yanında da zarif eşi Işıl Hanım ve baldızı İclal Hanım. Mehmet Bey fanatik Fenerbahçeli'dir. Sonra aynı masaya, Mehmet Y. Yılmaz'ın en az kendisi kadar hasta Fenerli ablası Feryal Pere geldi. Feryal Pere de Ajans'ın Genel Müdiresi'dir ve Fenerbahçe TV'ye program yapar. Bir başka masada da yine hasta Fenerli Can Tanrıyar-Petek Dinçöz konuklarıyla oturuyordu. Bir de Galatasaray taraftarlarını sayayım: Mekanın ortakları İzzet Çapa, Ali Sayar ve işletmecisi 'kraliçe' Rose Kar, Acar Ağabey ve ben. Gördüğünüz gibi ağırlık Fenerbahçe'deydi. Fakat öyle güzel bir sohbet ve futbol dayanışması oldu ki. Hele Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi de olan sevgili Ali Yıldırım kanımın hiç ısınmadığı Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile ilgili o kadar güzel konuştu ki. İçimden 'keşke tüm fanatik Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları bu konuşmaları duysaydı' diye geçirdim. Yemekte ortaya Thai mutfağından tatlı ekşi soslu tavuk, kızarmış karides, Çin makarnası, ılık tavuk salatası, et şinitzel ve bonfile geldi. Herkes her şeyden tattı. Ali de Acar Ağabey de yemekleri çok beğendiler. Gerçekten keyifli bir geceydi. Zaten, zirvede olan People'da bana göre her gece keyifli. People'ın telefon numarası (0212) 269 10 84.

Sonunda Günay'a gittim. Üç ahbap çavuş yine birlikteydik. İsmoş, yani sırdaşım İsmail Akkaya, can dostum İzo İzzet Çapa, kliplerin usta yönetmeni Ayşe Ersayın, sosyetik turizmci Yeşim Demir aynı masayı paylaştık. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. O ne şov, o ne şıklık öyle! Günay yıkılıyor. Tabii sevgili Günay Tuncel ve güzel karısının da ağzı kulaklarına varıyor. Günay'ın dekorasyonu ve mutfağı tepeden tırnağa değişmiş. Yemekler enfes. 'Muhteşem İkili' de nefes kesiyor. Nükhet ve Cenk'in kostümlerini modacı Nur Yerlitaş hazırlamış, acayip şıklar. Repertuvarları da bomba gibi. Kısacası Günay'da eğlence non-stop. Gidin, görürsünüz. Fiyatlar uçuk değil. Günay'ın telefon numarası (0212) 230 33 33. Efendim, bugün kısmetse BURSA 2. Tüyap Kitap Fuarı'ndayım. Buttim İş Merkezi'nin yanında. Saat 14.00-16.00 arası. Bekliyorum efendim. Hoş kalın, mutlu yaşayın.

Epeydir gitmediğim kaliteli yerlerden biri de Harbiye'deki Borsa'nın altında yer alan Loft Restaurant'tı. Buranın patronu Rasim Özkanca ve eşi Suna'ya hayranım. Bir çift birbirine ancak bu kadar yakışır. Allah nazardan saklasın. Loft'u yöneten oğulları Umut da pırlanta gibi bir çocuk. Servisi, yemekleri, fiyatları ve patronları ile Loft özel konuklarınızı rahatlıkla ağırlayabileceğiniz özel bir mekan. Geçen gün Loft'a gittim. Yanımda dostlarım vardı; Türk erkek giyiminin lider markası Damat-Tween'in olan İTKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği) Yönetim Kurulu başkanı Süleyman Orakçıoğlu, kitabım 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1'in lansmanını yapan WMC Group Başkanı Hakan Yangın, tüm ünlü erkeklerin kuaförü Ulus Salon Veysel'in patronu, benim de kankam Veysel Şenel. Son günlerde 'metroseksüel' modası çıktı ya. O gece Süleyman, Hakan ve Veysel'e, çok bakımlı oldukları için o sınıfa girdiklerini söyledim. Başkan Süleyman hemen itiraz etti. Ben de Hakan'la birlikte yeni bir akım başlattım; Maçoseksüeller. Haydi bakalım, bu yeni akıma uyduğunu düşündüğümüz isimleri bana yazın. O gece önce barda oturduk. Bar şefi Ahmet Çakır, barmen Bülent Poyraz ve Yaşar Şanlı bize nefis kokteyller hazıladılar. Bar sonrası masamıza geçtik. Mekan, çok doluydu. Süleyman sebze, Hakan kırlangıç çorbası içti. Ben bahçe, Veysel fener balığı salatası aldık. Ana yemekte ben köy pilici istedim. Süleyman dil buğulama, Hakan levrek ızgara, Veysel ise dana bonfile seçti. Servise şef Orhan Çiftçi ve Şenol Birol bakarken garson Kadir Teper mükemmel bir hizmet verdi. Loft'un telefon numarası (0212) 219 63 84.

Efendim, Şişli Belediye Başkanlığı'ndan Avukat Yeşim Gözpınar, Asian Friends of Ricky Martin/AFRM adlı kuruluşun yöneticilerinden. Kuruluş Ricky'nin dünyada yaptığı organizasyonları destekliyor. Şimdilerde de 29 Nisan'da Miami'de yapılacak olan Latin Billboards Awards Show için Ricky'ye destek veriyorlar. AFRM'nin Avustralya, Filipinler ve Japonya'da da şubeleri var. Bu organizasyonların en büyük amacı AIDS ile mücadele vakıflarına destek vermek. Yeşim Gözpınar, Ricky Martin sevenleri 29 Nisan'daki organizasyon için desteğe çağırıyor. Benden de yardım istedi. www.univision.com adresinden destek olabilirsiniz. Söz müzikten ve şarkıcılardan açılmışken benim gözağrılarımdan olan bir isimden sözetmek istiyorum sizlere; Burçin Birben. Yakışıklı, dürüst, iyi bir söz yazarı, besteci, iyi şarkıcı. Burçin'i tanıyalı 15 yıl oldu. O zamanlar Konya'da, ünlü bir otelcinin oğlu olarak turizm yapıyordu. Ama şiir ve şarkı sözü de yazıyordu. Hatta ilk ben okumuş ve dinlemiştim. Burçin'e de İstanbul'un, müzik dünyasının bir çamur deryası olduğu, üstüne kimseyi sıçratmadan zirveye çıkmanın zor olduğunu anlatmıştım. Burçin yılmadı. Söz yazarı ve besteci olarak çok güzel işlere imza attı. Ebru Gündeş'in 'Seni Seviyorum', Özcan Deniz'in benim de severek dinlediğim şarkısı 'Geçmiyor Günler', Rober Hatemo'nun 'Çiçeğim', Hülya Avşar'ın 'Sevdim', İbrahim Tatlıses'in 'Perişanım', 'Kibariye'nin 'Sana Söz', Bülent Ersoy'un 'Aşk Yetmiyor' adlı şarkıları hep Burçin'in. Yalnız onlar mı? Reyhan Karaca, Yeşim Salkım, Metin Şentürk, Seren Serengil ve daha pek çok isim Burçin'in eserleriyle bir numaraya yükseldi. Şimdi de Burçin, Ebru Destan'ın albümünü hazırlıyor. Bütün bunları yazmamın nedeni Burçin gibi birinin müzik dünyasında hakettiği yere gelmemesi. O nedenle Burçin'e dikkat edin ve son albümü 'Söz -Müzik Burçin Birben'i mutlaka dinleyin. Çok etkileneceksiniz.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


'Mağden'den hiç elektrik alamadım'
Kylie, Almanları da hayran bıraktı
Türkiye, yeni yıldız adaylarını da sevdi
Avustralya'nın yaşayan hazineleri
Nükhet&Cenk Günay'ı yıkıyor