Cadde Onlar bu evlerde yaşadı

Onlar bu evlerde yaşadı

29.12.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Her okuyucunun hayalidir: Hayranı olduğumuz yazarın sofrasına oturup onunla hayatı konuşmak, evindeki kitap ve tütün kokusunu içimize çekmek, yazarların mimiklerini, kahkahalarını duyabilmek... Onlar artık yaşamıyor... Ama hayata veda ettikleri evleri, tüm ihtişamıyla ayakta

Onlar bu evlerde yaşadı

TEVFiK FiKRET
Kuş yuvasında dinlenen aslan

Bir ev düşünün... Her köşesi ilmik ilmik işlenmiş, İstanbul bütün güzelliğiyle karşısında sere serpe uzanmış, şair Tevfik Fikret’e kapılarını açmış...
Bir gün Aşiyan’ı ziyaret ederseniz, “Sanat doğayı değiştirmemeli, onu tamamlamalı” diyen Tevfik Fikret’in inzivaya çekilmek için dekore ettiği bu evi görebilirsiniz. Eski İstanbul zevkinin zarif mobilyaları, kendisine edebiyat sevgisini aşılayan öğretmeni Recaizade Mahmut Ekrem’in portresi bu evde duruyor. Ölümünden sonra Boğaziçi Üniversitesi’nin mahzeninde bulunan yazı masası, kitapları, şiirleri ve yazı takımları, insanı zamanda uzun bir yolculuğa çıkarıyor.
Tevfik Fikret daha iyi bir geleceğin sadece düşünü kurmakla kalmadı, o düşün tohumunu da ekti. Çocuklara yönelik ilk kitap Şermin’i yazması, müdürü olduğu Galatasaray Lisesi’ne yapılan saldırıya, okulun kapısına çıkıp “Burayı yıkmak için önce beni yıkmalısınız” demesiyle efsane oldu. Modern pedagoji temellerine uygun eğitim veren bir okul kurma hayalini hayata geçiremeden ölen Tevfik Fikret, çağdaşlarından sadece sanatıyla değil, ilham veren düşünce ve davranışlarıyla farklıydı. Bu etkinin en güzel örneği, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben inkılap ruhunun en hakikisini Fikret’ten aldım” sözlerindedir.
Doğaya sevgisini hissetmek, şairin mimari zevkini ve resim tutkusunu görmek, güzelliğe ve akla bağlılığını duyumsamak isteyen herkes bu evi görmeli. Tevfik Fikret bu ev için ölmeden kısa süre önce, “Yine beklerim” demişti, “Aşiyan benim değil, sizin. Orasını unutmayın.”
Adres: Aşiyan Yokuşu, Bebek Mahallesi - Beşiktaş Tel: 0 212 263 69 86

KEMAL TAHiR
Her şey olduğu gibi korunuyor

Tek bir deneme yazısı için 30’u aşkın taslak hazırlayan Kemal Tahir’in evini ziyaret ettiğinizde, yaklaşık 9 bin kitapla karşılaşacaksınız. Geniş yazı masası, bıraktığı gibi duran notları,
22 Nisan gününün işlerinin yazılı olduğu ajandasıyla birlikte görebilirsiniz. Nâzım Hikmet’in hediye ettiği ‘Oliver’ marka daktilosu ve mektupları da olduğu gibi korunuyor.
“İnsanın evi, onun kalesidir” diyenlerdenseniz, bu kalenin duvarlarının kitaplardan, harcının mütevazılıktan geldiğini anlayacaksınız. Kanepesinde otururken, meşhur kalın çerveli gözlüklerinin üstünden size baktığını hissedeceksiniz. Adres: Alan Sokak, Alan Apt, Şaşkınbakkal - Kadıköy Tel: 0 216 355 56 92

ORHAN KEMAL
‘Baba Evi’ ile ‘Hanımın Çiftliği’ arasındaki yolda dinlenen ruh
Arkasında 27 roman ve 17 öykü bırakan Orhan Kemal’in evini gezdiğinizde ilk dikkatinizi çeken şey fotoğraflar olacak. Yatağının, dolabının, çalışma masasının sadeliği içinize işleyecek. Sadece yazarak yaşama kararını almanın, bir yazar olarak ne kadar mutluluk verici ama bir baba, bir eş ve bir insan olarak ne kadar zor olabileceğini de anlayacaksınız. Yaşadığı tüm maddi ve manevi zorluklara rağmen, “İnandığım doğruların adamı oldum. Böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir” diyen Orhan Kemal’in evinde; Nazım Hikmet’le mektuplaşmalarını okuyabilirsiniz. Adres: Akarsu Caddesi, No: 32 Cihangir- Taksim
Tel: 0 212 292 92 45

AHMET HAMDi TANPINAR

Narmanlı Han - Rüyaların ve kayıp giden anların sesi
Türk edebiyatının en büyük kalemlerinden biri. ‘Huzur’ ve ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ gibi okumayanın hep eksik kalacağı romanların yazarı. Ve tabii kütüphanelerde her zaman yeri olan ‘XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi’ isimli eserin yazarı, Ahmet Hamdi Tanpınar.
Düşünün, Narmanlı Han’daki odasında oturmuş; yaşadığı çağın çalkantılı dönemini, ülkemizin iki uygarlık arasında bocaladığı, kim olduğunu anlamaya çalıştığı yılları, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde anlatan bir Tanpınar... Öylesine tutkulu bir İstanbul aşığı ki, ‘Huzur’un her köşesini ona adamış.
Eserleri 18 ülkede okunan Tanpınar’ın, okurlarının ziyaret edebileceği evi nerede? Daktilosu, yazı masası?
Bunların hiçbiri yok. Yıllarca kaldığı, eserlerini yazdığı, avlusunda sohbet ettiği Narmanlı Han’a girmek, odasını gezmek neden mümkün olmasın? Böylesi bir tarih barındıran, bu kadar büyük bir sanatçıyı ölene dek bağrına basmış bir yer neden ‘müze ev’ olmasın? Adres: İstiklal Caddesi,
Narmanlı Han, No: 390