Cadde “OSCAR SÜRPRiZ DEĞiL”

“OSCAR SÜRPRiZ DEĞiL”

26.02.2013 - 22:18 | Son Güncellenme:

Ben Affleck’in ‘Argo’su, Oscar gecesinden En İyi Film Ödülü’yle döndü.

“OSCAR SÜRPRiZ DEĞiL”

Filmin perde arkasındaki kahramanları arasında, İran çekimleri Türkiye’de yapılan filmin Türkiye’deki yapım ayağını AZ Celtic Films ekibi de var. AZ Celtic Films’in kurucularından Zeynep Santıroğlu Sutherland ve filmde Ben Affleck’in yönetmen asistanlığını üstlenen Belkıs Turan’la bir araya geldik

Haberin Devamı

“OSCAR SÜRPRiZ DEĞiL”

‘Argo’ ekibi çekimleri Türkiye’de yapmaya nasıl karar verdi?
Zeynep Santıroğlu: Ekip görüşmeler için geldiğinde Türkiye’de çekme olasılıkları çok düşüktü. Filmin yapımcısı daha önce Fas’ta ‘Inception’ı çektiği için orayı tanıyordu. Ürdün, Fas, Bulgaristan ve Türkiye’ye gittiler ve sonuçta Türkiye’yi seçtiler. Aslında başta Türkiye’de geçen sahnesi yoktu. Burada çekim yaparken, bir jest olarak Londra’da geçen sahneyi İstanbul’a taşıdılar. Bu bizim için gurur kaynağı, o sahneyi sokabilmiş olduk filme.

‘Argo’dan önce yine sizin ekiple ‘Thinker, Tailor, Soldier, Spy/Köstebek’in bir bölümü de Türkiye’de çekilmişti.
Z. S. : Ekiplerin buraya gelme rüzgarını başlatan film de aslında o oldu. Öyle çok gişe de yapmadı ama dünyadaki sinema sektörü insanları, bu filmle İstanbul’u hatırladılar. Birdenbire İstanbul’a gidelim hissi uyandı. O filmde de şirket Working Title memnun ayrıldı. Bu tür sözler yayılıyor. Working Title, ‘The Two Faces of January’yi de İstanbul’da çekti.

Haberin Devamı


‘Argo’nun hazırlık süreci nasıl oldu?
Belkıs Turan: Hazırlıklar çekimlerden bir yıl önce başlamıştı. Yazışmalar, mekanlarla ilgili fotoğraf alışverişi yapıldı. Bu süreçte Ben Affleck, 4-5 kez İstanbul’a geldi. Kast ve figürasyon seçimini kendisini yaptı. Film 1979’da geçtiği için figürasyondan saç ve sakallarını altı ay önceden uzatmalarını istedik. Figürasyonun 1500’üne kostüm provası yapıldı. Tekrar tekrar fotoğraflarına bakıldı. Ben Affleck, sırf bu süreç için üç kez Türkiye’ye geldi.

“Affleck’in gözleri parlıyordu”
Ben Affleck’le çalışmak nasıldı? Filmin Oscar da dahil aldığı ödüllerini tahmin ediyor muydunuz?

B. T. : Çalışması kolay, rahat bir insandı. Ne istediğini biliyordu ve ev ödevini iyi yapmıştı. Hollywood insanı denince kaprisli bir insan olabileceğini düşünüyorsunuz ama hiç öyle değil, çok alçakgönüllüydü. Ekiple aynı otelde kalıp, ekip minibüsüyle mekân baktı.
Z. S. : İlk geldiğinde projeden bahsederken gözleri parlıyordu. Bence bir yönetmenin inanması çok önemli, bu his herkese geçiyor. O nasıl titizleniyorsa biz de titizlendik. O yüzden ödüller hiç sürpriz değil. Hepimiz hissediyorduk.

Haberin Devamı

Ayasofya’ya armağanEkibin Ayasofya’ya da bir armağanı oldu yanılmıyorsam.
Z. S.: İstanbul sahneleri dahil olunca, biz Ayasofya’yı önerdik. Onlar da hemen kabul ettiler. Filmin dünyaca ünlü görüntü yönetmeni Rodrigo Prieto, “Ampulleri değiştirebilir miyiz?” diye sordu. “Konuşuruz” dedik. Müdürüyle de görüştük ve toplam 4 bin ampulünü değiştirdik. O ampullerden herkes şikayetçiydi. Beyaz ışık veren ampullerdi. Ayağımıza gelen bir fırsat oldu. Yeni ampuller Ayasofya’ya ‘Argo’ ekibinin armağanı oldu.

DEVLET TEŞViKi ŞART

Yabancı yapımlar çekimlerini Türkiye’de yapmayı sürdürür mü sizce?
Z. S.: Türkiye’nin mekân zenginliği açısından bir avantajı var. Biz gelen projelere şunu söylüyoruz: Film nerede geçiyor olursa olsun biz onu bir yerlerde Türkiye’de buluruz. İsveç’i bile yaratırız, ABD’yi de İran’ı da yaratabiliriz. İnsan faktörü de çok önemli; hem her renkten insan var. O yüzden avantajlı bir ülkeyiz. Bu rüzgar böyle devam etmez. Devam etmesi için devletin teşvik kanunu çıkarması gerekir. Bu kanun gündemde ama henüz çıkmadı. Macaristan ve Güney Afrika gibi pek çok ülke teşvik veriyor. Bize gelecek filmlerin çoğu buralara gidiyor. Diyor ki devlet, “Bütçen 10 liraysa ben 2 lirasını vereceğim, yeter ki sen 10 liranı getirip, burada harca.” Şu anda bizi arayan bütün yapımcılar teşvik kanununu soruyor.