Cadde 'Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik'

'Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik'

05.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

‘O Gece’ oyununda rol alan Begüm Birgören, “Öğrenmek hayat boyu süren bir durum ama bazı meslekler için bence bu çok daha kaçınılmaz. Oyunculuk sürekli bitmeyen bir öğrencilik” dedi.

Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik

Begüm Birgören, ekranda ‘Vurgun’ dizisi, tiyatroda ise ‘O Gece’ oyunuyla izleyici karşısına çıkıyor. “Kendim ve işim için oldukça verimli bir süreç yaşadım” diyen oyuncuyla, projelerini, sevgilisi Mehmet Cemil’le ilişkisini ve tiyatroya ilgiyi konuştuk.
İki yeni projeyle karşımıza çıktınız. Ekrandan uzak kaldığınız dönemde neler yaptınız?
Aslında çok da uzak kalmadım. Hatta yoğun bir dönem geçirdim. Son dönemde dizi ve film sektörü için zaten tüm dünyada bir değişim söz konusu. Artık televizyonun yerini dijital platformlar almaya başladı. Çok iyi işler var hatta, sevip kıymet verdiğimiz sinema yönetmenleri bile filmlerini bu platformlar üzerinden bize ulaştırıyor. Ben de bu dönemde, TV dizileriyle ilgili görüşmeler yaptım.
Ek olarak alternatif platformlar için çekilecek işlerin görüşmesindeydim. Bunun yanında en eğlenceli kısmı da sırt çantamı alıp bolca seyahat ettim. Aslında kendim ve işim için oldukça verimli bir süreç yaşadım. Öğrenmek hayat boyu süren bir durum ama bazı meslekler için bence bu çok daha kaçınılmaz. Sürekli bitmeyen bir öğrencilik... Kendini yenilemek, hem çağı yakalamak hem de alanında daha iyi olabilmek için çalışmak şart.

Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik
‘O Gece’ oyununda Ahu istemeden suça ve yalana ortak oluyor. Projenin temeli de yalan üzerine kurulu... Siz yalan söyleyen birini hayatınızdan hemen çıkarır mısınız?
Etrafımdakilerin bana yalan söylememesi için konforlu bir iletişim alanı yaratmaya çalışıyorum.
Yani birini hayatımdan çıkarmam için yalanın hayatıma ve o ilişkiye olan etkisini düşünüyorum. Büyükse, affetmem. Zaten akılla karar veremem, kalbim almıyor, devam edemiyorum aşırı büyükse.
Oyunda evliliklerin aşk üzerine kurulmadığını görüyoruz. Sizin evliliğe bakışınız nasıl?
Bizim oyunda evlilik, kimi insanların yaptığı gibi ticari kaygılarla kurulmuş sahte bir kurum şeklinde işleniyor. Ancak ben aşkı gerçekten hissetmeden asla yapamam. Bütün ilişkilerimi, gerçekten hissettiğim ve hep arkasında durduğum duygularımla yaşadım. Açıkçası böyle faydacı ve değersizleşen bir algıyla kurmadım hiçbirini... Bu ülkede hayatı boyunca kendi ayakları üzerinde durmanın öneminin bilincinde bir kadın olarak yaşadım ve yaşıyorum.
Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik
Mehmet Cemil’le yeni bir ilişkiye başladınız, nasıl gidiyor?
Süper gidiyor diyebilirim.
Evlilik planınız var mı?
Var, yaza kadar düşünüyoruz. Aslında ne zaman organize olabilirsek. Daha erken bile olabilir...
Bir yandan da ‘Vurgun’ dizisiyle ekrana döneceksiniz. Rolünüzden bahseder misiniz?
Gerçekten parçası olmaktan mutluluk duyduğum çok güçlü bir proje. Hikayesinin büyük ilgi çekeceğine inanıyorum. 10 yıl komada kalan bir adamın uyanması sonrasında gelişen olayları konu alıyor. Benim oynadığım Asya karakteri de bu sürede ona bakan, her şeyiyle ilgilenen saf ama akıllı bir hemşire.

‘Şöhret, sadece tanınıyor olmak demek’
Oyunculuk bitmeyen bir öğrencilik
Tiyatroya son yıllarda büyük bir ilgi var, sebepleri neler sizce?
Bu beni kişisel açıdan hem mutlu ediyor hem de toplumuza dair umutlandırıyor. Bence temel sebebi, özel tiyatro girişimlerinin artması. Gerek büyük tiyatro yapımcıları, gerekse küçük alternatif gruplar muazzam oyunlar sahnelemeye başladı. Bu sayede ödenekli tiyatroların yani devlet ve şehir tiyatrolarının repertuvarları dışında çok fazla alternatif proje izliyoruz. Yeni, genç yazarlarımız için de ciddi bir alan açıldı.
Birçok oyuncu da maddi kazançlarını gayrimenkul yerine tiyatroya yatırıyor...
İyi ki onlar var! Her biri öyle kıymetli sanatçılar ki... Hayat damarlarımızdan biri kopmasın diye elini taşın altına koyanlar, büyük riskler alanlar onlar. Sanırım ülkemizin ihtiyaç duyduğu da hayata ve sanata bu pencereden bakan sanatçılar.
Şöhret olmanın sorumluluğu var mı? Siz hissediyor musunuz?
Şöhret, sadece tanınıyor olmak demek. Her tanınan insanın böyle bir misyonu olduğunu düşünmüyorum. Hatta mümkünse bazılarının hakikaten olmasın! Şaka bir yana insanlar tarafından sevilmek, işlerinizin beğenilmesi gerçekten eğer kendinizi biliyorsanız çok güzel bir durum. Sonuçta yaptığımız işler yüzbinlerce ailenin evine giriyor. İster istemez insanlar sizi örnek alabiliyor, bazı gençlere rol model olabiliyorsunuz.
‘Bana Göz Kulak Ol’ derneğine en çok destek veren isimlerden birisiniz. Son dönemde hayvanlara şiddetin artması neler hissettiriyor?
Şiddet sosyolojik, ekonomik ve pek çok açıdan değerlendirilmesi gereken ciddi bir mesele. Ortada uygulayan biri varsa, bunun sadece hayvana karşı bir davranış olmadığını gösteren araştırmalar var. Benim aklım hayalim almıyor. Hayvan sevgisi büyük bir göstergedir vicdanınız için...