'Oyunculuk zevkli bir meslek'

İlk filmi 1994 yapımı ‘Forrest Gump’ta altı yaşındayken yer alan 29 yaşındaki Haley Joel Osment, Vultur dergisine konuk oldu. 1999 yapımı ‘Altıncı His’ filmiyle dünya çapında şöhrete kavuşan oyuncu, aile hayatından nasıl keşfedildiğine kadar birçok konuda konuştu.

- Haley bir erkek için pek bilinen bir isim değil. Adınızın hikayesini öğrenebilir miyiz?

Annem ve babam bu ismi bir bebek isimleri kitabından seçmiş. Bugüne kadar Haley adında bir erkekle ben de hiç tanışmadım. Ailem Alabama Birmingham doğumlu ve çoğu Katolik ailede olduğu gibi Michaels, Marks ve Patricks isimleri fazla. Onlar da benim için ailede bulunmayan iki ismi seçmişler.

- Aile hayatınız nasıl? Sanat yapan biri var mı?

Elbette, babam 80’lerin sonlarına doğru bir tiyatro işletti. Ben o dönemler çok gençtim. Annem de birinci ve altıncı sınıfların öğretmenliğini yaptığı için sürekli renkli kostümler tasarlar ve müfredatını ona göre şekillendirirdi.

Ben ve kız kardeşim, annemle birlikte sekiz yıl yaşadık ve sonra o öğretmenliğe dönüş yaptı. Okumayı da çok erken yaşta öğrendik.

- Sizi 2014 yapımı ‘İşkence Gecesi’ndeki Teddy karakteriyle izledik. O günden bugüne neler değişti?

O filmi çekerken inanılmaz eğlendik. New York Üniversitesi’nde gördüğüm 5-6 yıllık eğitim boyunca projelerde pek fazla yer almadım. Bağımsız bir filmde rol aldım ve Broadway’de gösteri yaptım. Her zaman üniversite okumak istemiştim. Annem de öyle arzu etmişti.

Üniversiteye, hayatınız boyunca gitme şansınız var ama 18 yaşındayken yeni bir şehre yerleşmek çok büyük bir fırsattır. Benim için de muhteşem oldu ve Los Angeles’a dönmem bu nedenle biraz zaman aldı.

- Sizce yönetmenlerin sizi sevme sebebi neydi?

Hazırlıklı olmam. Yalnızca cümleleri ezberlemiyordum. Çekimler öncesi babamla karakterler, senaryo ve film hakkında her şeyden konuşuyorduk. Bu da bana çok büyük destek sağlıyordu. Hikayeleri öğrenmeyi de seviyordum.

- Üniversiteyi okurken ünlü bir oyuncu olduğunuz için garip davranışlara maruz kaldınız mı?

Hayır. Üniversiteye her yerden, farklı kültürler ve coğrafyalardan insanlar geliyor. Bazıları çok daha deneyimli oluyorlar. Bir de o dönemde sosyal medya bu kadar aktif değilidi. 25 yaşıma kadar katlanabilir telefon kullandım ve bir Facebook hesabı da açmadım.

- İlerideki projeleriniz neler olacak?

Bağımsız filmleri yaparken çok büyük fırsatlar ele geçirdim. Son beş yıldır, Tampa, Charlotte, Dallas ve Toronto gibi yerlerde çalıştım. Oyunculuk zevkli bir meslek. İleride de kendi yapımlarımı hayata geçirmeyi planlıyorum.

‘Kazara keşfedildim’

- Her şeyden önce bu mesleğe nasıl adım attınız?

Aslında biraz kazara oldu. Burbank Ikea’daydım ve iki kadın casting masasının başında çocuk oyuncu seçmesi yapıyordu. Mağazaya giren çocukların fotoğraflarını çekiyorlardı. Birkaç hafta sonra beni reklam çekimi için aradılar. Sonrası da bir yıldan az bir sürede bir kartopu gibi sürüklenerek büyüdü. Şimdi kulağa korkunç geliyor ama toplum olarak 90’lı yıllarda yabancı insanlardan o denli korkmuyorduk.

- O dönemde bu durumun korkutucu mu yoksa muhteşem mi olduğunu düşünüyordunuz?

Korkutucu değil; her zaman için eğlenceli! Oyunculuk hayatım boyunca normal bir okulda okudum. ‘Gump’ filmi iki haftadan az bir süre aldı. Sonrasında komedi yapımlarında yer aldım. Çekimler de çoğunlukla yaz aylarında oldu.